Neşet KARADAĞ
ADANA(GÜNAYDIN)- Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'nca 15 Temmuz darbe girişimine katıldıkları iddiasıyla tutuklanan ve Türk Silahlı Kuvvetlerinden ihraç edilen İl Jandarma Bölge Komutanlığında görevli 5 eski subay hakkında açılan davanın tanıklarından Adana İl Jandarma Komutanı Albay Fatih Yılmaz'ın, darbeci sanık binbaşılardan birinin, darbe emri için "Bu emir Genelkurmay Başkanlığından geldi ve bu emri ciddiye almalıyız" sözlerine "Bu saçma sapan yazının neyini ciddiye alacaksın?" diyerek emre uymayacaklarını belirtip darbenin önlenmesine önderlik yaptığı ortaya çıktı.
Adana Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu'ndan sorumlu Cumhuriyet Başsavcı Vekili Musa Ünel'in, dönemin İl Jandarma Bölge Komutanlığı Kurmay Başkanı Kurmay Albay Halil Çelik, Çukurova İlçe Jandarma Komutanı Jandarma Kurmay Binbaşı Hüseyin Yalçınkaya, darbe girişimi gecesi nöbetçi olan İl Jandarma Komutanlığında görevli Binbaşı Osman Tunahan Berk, Adana İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Binbaşı Atilla Demir ile eski Üsteğmen Hasan Şahna hakkında Adana 11.Ağır Ceza Mahkemesi'nde 3'er kez müebbet ve 15'er yıl hapis cezası istemiyle açtığı davanın iddianamesinde Adana'da yaşanan darbe girişimi gecesi ayrıntılarıyla anlatıldı. 131 sayfalık iddianamede, Adana Valisi Mahmut Demirtaş ve Adana Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan ile birlikte darbe girişiminin önlenmesinde önemli rol oynayan Adana İl Jandarma Komutanı Albay Fatih Yılmaz da tanıklar arasında bulunuyor. Albay Yılmaz, tanık olarak darbe gecesi yaşananları ayrıntılarıyla anlattı. 'SAÇMA SAPAN EMİR'
15 Temmuz günü saat 22.40 'de Adana İl Jandarma Komutanlığı Harekat Merkezinden "harekat Yıldırım" ivedilik derecesinde sıkıyönetimin ilan edildiğine dair bir emrin Genelkurmay Başkanlığı'ndan gönderildiğinin kendisine bildirildiğini ifade eden Albay Yılmaz, "Birlik komutanlığına giderken, Jandarma Bölge Komutanlığı Kurmay Başkanı Kurmay Albay Halil Çelik (halen darbe kalkışmasından tutuklu) beni arayarak sıkıyönetimin ilan edildiğine dair bir emrin geldiğini kendisinin bölge komutanlığında olduğunu ve konu hakkında görüşmemizi söyledi. Ben de zaten birliğe geçtiğimi uğrayacağımı söyledim. İvedi harekat merkezine uğradım ve emrin çıktısını alarak okudum ve Kurmay Başkanı Kurmay Albay Halil Çelik'in yanına çıktım. Albay Halil Çelik ile Jandarma Kurmay Binbaşı Osman Tunahan Berk (tutuklu) kurmay başkanının odasında beraberdiler ve emir üzerine konuşuyorlardı. Albay Halil Çelik bana 'Fatih gelen emir ile ilgili ne düşünüyorsun?' diye sordu. Ben de 'Bu saçma sapan' emri kabul etmediğimi, Adana İl Jandarma Komutanlığı olarak bu emre uymayacağımızı ve personelimi toplayarak bu konudaki emrimi vereceğimi söyledim" dedi.
'EMRİM OLMADAN HİÇ KİMSEDEN EMİR ALMAYACAKSINIZ'
Bu sözleri üzerine Binbaşı Osman Tunahan Berk'in, Kurmay Albay Halil Çelik'e dönerek "Komutanım bu emir Genelkurmay Başkanlığından geldi ve bu emri ciddiye almalıyız" dediğini ifade eden Albay Yılmaz, daha sonra yaşananları şöyle anlattı:
"Ben de Kurmay Binbaşı'ya 'Bu saçma sapan yazının neyini ciddiye alacaksın, emir Genelkurmaydan mı geldi, okumuyor musun?' dedim ve süratle ast birliklerin yanlış bir şey yapmalarının önüne geçmek maksadıyla odadan ayrılarak İl Jandarma Komutanlığı toplantı salonunda toplantıya geçtim. Toplantıya katılan personele aynı talimatı verdim ve kimsenin emrim olmadan hiç kimseden emir almayacağını, hiç bir yere personel, silah, araç ve malzeme görevlendirmeyeceğini ve bu emre uyulmayacağım bildirdim. İstihbarat Şube Müdürü Jandarma Binbaşı Atilla Demir'i (tutuklu) , Sarıçam İlçe Jandarma Komutanlığı'nın İncirlik Hava Üssü'ne yakın olması nedeniyle buranın önemine binaen, Sarıçam ilçe Jandarma Komutanlığı'na gitmesini ve buradaki personelin başında olmasını emrettim. Bu esnada İlçe Jandarma Komutanlarını tek tek arayarak aynı talimatı verdim ve İlçe Kaymakamlarını arayarak durumdan haberdar etmelerini ve emirlerinde olduğumuzu söylemelerini, Adana İl Jandarma Komutanlığı olarak Adana Valimizin emirlerinde olduğumuzu ve tüm personelle sahip olmaları emrini verdim. Bu esnada Jandarma Asayiş Komando Bölük Komutanını arayarak süratle silah ve mühimmatlarını depoya kilitlemesini, hiçbir personeli dışarıya görevlendirmemesini, özellikle İncirlik Tanker Üs Komutanı Tuğgeneral Bekir Ercan Van'ın emirlerine uyulmayacağının emrini verdim. Bu esnada Adana Valisi Mahmut Demirtaş ile telefonda görüştüm ve kendilerine; 'saçma sapan bir emrin geldiğini, telefonda konuşmanın uygun olmadığını ve durumu yüz yüze arz etmek istediğimi' ifade ettim ve valilik konutuna geçtim. Bu esnada Adana Emniyet Müdürümüz ile telefonda görüşerek Valimiz ile bu konuyu görüşmemiz gerektiğini ve kendisinin de gelmesini konuştuk. Konutta Valimize gelen 'Sıkıyönetim Direktifini' gösterdim ve Adana İl Jandarma Komutanlığı olarak Devletimizin emirlerinde olduğumuzu ifade ettim. Sayın Valimize aldığımız tedbirleri ve yapılan hususları arz ettim."
'İNCİRLİK KOMUTANI BENİ ARADI''
Vali Demirtaş ile birlikteyken Adana'da darbe girişimini başlatan İncirlik Tanker Üs Komutanı Tuğgeneral Bekir Ercan Van'ın telefonla kendisini arayarak, "Gelen emirle ilgili görüşmemiz gerekiyor" dediğini ifade eden Albay Yılmaz, "Ben de kendisine; 'Şu an Adana Valimiz ve Emniyet Müdürümüz ile beraber olduğumu ve durumu değerlendirip, Sayın Valimizin emirleri doğrultusunda hareket edeceğimizi söyledim. Kendisi bana İncirlik üssünün dışarısında TOMA müdahale araçlarının olduğunu ve durumun ne olduğunu sordu. Ben de karşı tedbir geliştirmelerini önlemek ve emniyet ekiplerinin tedbir almalarına zaman kazandırmak maksadıyla Tuğgeneral Bekir Ercan Van'a; 'DAEŞ Terör Örgütü tarafından İncirlik Üssüne düzenlenmesi muhtemel bir terör tehdidine karşı' Emniyet Müdürlüğü tarafından tedbir alındığını söyleyerek telefonu kapattım. İncirlik Üs Komutanı bir daha benimle görüşme yapmadı. İlçe Jandarma Komutanları ile tekrar görüşerek son durumu ve sayın Valimizin talimatlarını ilettim" dedi.
'OSMANİYE'DEN ÖZEL HAREKAT TABURUNU İSTEMİŞ'
İl Jandarma Komutan Yardımcısı Jandarma Yarbay Abdulkadir Seri'nin kendisini arayıp, Bölge Kurmay Başkanı Albay Halil Çelik'in İncirlik Üs Komutanı Tuğgeneral Bekir Ercan Van ile konuştuğunu ve Üs Komutanının Kurmay Başkanından Osmaniye'den Özel Harekat Taburunu İncirlik Üssüne göndermelerini istediği yönünde bir duyum aldığı bilgisini verdiğini belirten Albay Yılmaz, ifadesine şöyle devam etti:
3 SİLAHLA İNCİRLİK'E GİTTİLER
"Bunun üzerine Kurmay Başkanı Halil Çelik'i aradım ve kendisine durumu sordum. Bana; 'İncirlik Üssüne Osmaniye'den Özel Harekat Taburunu getirtmeye çalıştığını ve bununla ilgili görüşme yaptığını' söyledi. Ben de kendisine 'Bu birliği hangi yetkiyle istediğini, sayın Valimizin buna yetkili olduğunu ve suç işlediğini, hiç bir personeli isteyemeyeceğini ve bu konuda Sayın Valimizin emri olduğunu ilettim'. Valimiz de telefonu alarak bu talimatı tekrar etti. Sonra Albay Halil Çelik'in benimle bir daha görüşmesi olmadı. Yarbay Abdulkadir Seri tekrar beni arayarak Binbaşı Osman Tunahan Berk'in garajı arayarak devriyeye çıkılacağını ve bir araç göndermelerini istemiş. JandarmaUzm.Çvş. Tahsin Orak (Araç Şoförü) nöbetçi amirinin emri olması nedeniyle (Görevin içeriğini ve nereye gideceğini bilmeden) aracı istediği yere çekmiş, incirlik üssüne gittikten ve durumu orada durumun vahametini gören Tahsin Orak, amiri olan Binbaşı Halil Başer'i telefon ile arayarak durumu rapor etmesi üzerine Binbaşı Osman Tunahan Berk'in, Adana İl Jandarma Komutanlığı silahlığından göreve gidilecek gerekçesiyle Nöbetçi Amirlik görevinin vermiş olduğu kanun gücünü kötüye kullanarak, 3 adet silahı, kendisi de başında bulunmak suretiyle, Üsteğmen Hasan Şahna'ya aldırdığını ve İncirlik üssüne gittiğini, orada Emniyet Müdürlüğü'nün giriş ve çıkışları kontrol altına alması neticesinde içerden çıkamadıklarını tespit etiklerini bildirdi. Ben de Yarbay Abdulkadir Seri'ye, Binbaşı Atilla Demir'in Üsteğmen Hasan Şahna'yı aramasını ve personelin sadece nerede olduğunu hissettirmeden tespit etmesini söyledim. Üsteğmen Şahna'nın telefon ile nerede olduğu sorulduğunda İncirlik Hava Üssünde olmasına rağmen şu an Yakapınar bölgesinde olduğu yönünde yalan beyanda bulunduğu tespit edildi. Binbaşı Atilla Demir, müteaddit defalar telefon ile beni arayarak, Üsteğmen Hasan Şahna'nın zorla götürüldüğünü, personelin iyi bir personel olduğunu ve emir vermem durumunda personeli almak için İncirlik Üssüne gideceğini beyan etmiş ancak tarafımdan kendisine 'O personeli almaya kesinlikle gitmeyeceğini, gitmesi durumunda tutuklanması için Savcı ile görüşeceğimi ve Sarıçam İlçe Jandarma Komutanlığı'nda vermiş olduğum göreve devam etmesini' emrettim. Binbaşı Atilla Demir hakkında yapılan araştırma neticesinde; 15 Temmuz 2016 akşamı toplantı salonunda Sarıçam İlçe Jandarma Komutanlığı'na gitmesi ve Darbe Kalkışması karşısındaki net hareket tarzımızı emretmiş olmama rağmen, İstihbarat Şube personelini toplayarak, 'Bu durumun bir darbe olduğu ve emre uyulması gerektiği' hususunda konuşmalar yaptığı personelin ifadelerinden tespit edilmiştir.
Çukurova İlçe Jandarma Komutanı Kurmay Binbaşı Hüseyin Yalçınkaya hakkında yapılan araştırma neticesinde ise birliğine gitmemiş, ilçe Kaymakamını aramamış, verdiğim talimatları yerine getirmemiş, Bölge Kurmay Başkanı Kurmay Albay Halil Çelik ve Kışla Nöbetçi Amiri Kurmay Binbaşı Osman Tunahan Berk ile Adana il Jandarma Komutanlığı kışlasında buluştuğu, kışlaya farklı zamanlarda iki kere şüpheli giriş ve çıkışlarının bulunduğu tespit edilmiştir."
ADANA(GÜNAYDIN)- Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'nca 15 Temmuz darbe girişimine katıldıkları iddiasıyla tutuklanan ve Türk Silahlı Kuvvetlerinden ihraç edilen İl Jandarma Bölge Komutanlığında görevli 5 eski subay hakkında açılan davanın tanıklarından Adana İl Jandarma Komutanı Albay Fatih Yılmaz'ın, darbeci sanık binbaşılardan birinin, darbe emri için "Bu emir Genelkurmay Başkanlığından geldi ve bu emri ciddiye almalıyız" sözlerine "Bu saçma sapan yazının neyini ciddiye alacaksın?" diyerek emre uymayacaklarını belirtip darbenin önlenmesine önderlik yaptığı ortaya çıktı.
Adana Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu'ndan sorumlu Cumhuriyet Başsavcı Vekili Musa Ünel'in, dönemin İl Jandarma Bölge Komutanlığı Kurmay Başkanı Kurmay Albay Halil Çelik, Çukurova İlçe Jandarma Komutanı Jandarma Kurmay Binbaşı Hüseyin Yalçınkaya, darbe girişimi gecesi nöbetçi olan İl Jandarma Komutanlığında görevli Binbaşı Osman Tunahan Berk, Adana İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Binbaşı Atilla Demir ile eski Üsteğmen Hasan Şahna hakkında Adana 11.Ağır Ceza Mahkemesi'nde 3'er kez müebbet ve 15'er yıl hapis cezası istemiyle açtığı davanın iddianamesinde Adana'da yaşanan darbe girişimi gecesi ayrıntılarıyla anlatıldı. 131 sayfalık iddianamede, Adana Valisi Mahmut Demirtaş ve Adana Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan ile birlikte darbe girişiminin önlenmesinde önemli rol oynayan Adana İl Jandarma Komutanı Albay Fatih Yılmaz da tanıklar arasında bulunuyor. Albay Yılmaz, tanık olarak darbe gecesi yaşananları ayrıntılarıyla anlattı. 'SAÇMA SAPAN EMİR'
15 Temmuz günü saat 22.40 'de Adana İl Jandarma Komutanlığı Harekat Merkezinden "harekat Yıldırım" ivedilik derecesinde sıkıyönetimin ilan edildiğine dair bir emrin Genelkurmay Başkanlığı'ndan gönderildiğinin kendisine bildirildiğini ifade eden Albay Yılmaz, "Birlik komutanlığına giderken, Jandarma Bölge Komutanlığı Kurmay Başkanı Kurmay Albay Halil Çelik (halen darbe kalkışmasından tutuklu) beni arayarak sıkıyönetimin ilan edildiğine dair bir emrin geldiğini kendisinin bölge komutanlığında olduğunu ve konu hakkında görüşmemizi söyledi. Ben de zaten birliğe geçtiğimi uğrayacağımı söyledim. İvedi harekat merkezine uğradım ve emrin çıktısını alarak okudum ve Kurmay Başkanı Kurmay Albay Halil Çelik'in yanına çıktım. Albay Halil Çelik ile Jandarma Kurmay Binbaşı Osman Tunahan Berk (tutuklu) kurmay başkanının odasında beraberdiler ve emir üzerine konuşuyorlardı. Albay Halil Çelik bana 'Fatih gelen emir ile ilgili ne düşünüyorsun?' diye sordu. Ben de 'Bu saçma sapan' emri kabul etmediğimi, Adana İl Jandarma Komutanlığı olarak bu emre uymayacağımızı ve personelimi toplayarak bu konudaki emrimi vereceğimi söyledim" dedi.
'EMRİM OLMADAN HİÇ KİMSEDEN EMİR ALMAYACAKSINIZ'
Bu sözleri üzerine Binbaşı Osman Tunahan Berk'in, Kurmay Albay Halil Çelik'e dönerek "Komutanım bu emir Genelkurmay Başkanlığından geldi ve bu emri ciddiye almalıyız" dediğini ifade eden Albay Yılmaz, daha sonra yaşananları şöyle anlattı:
"Ben de Kurmay Binbaşı'ya 'Bu saçma sapan yazının neyini ciddiye alacaksın, emir Genelkurmaydan mı geldi, okumuyor musun?' dedim ve süratle ast birliklerin yanlış bir şey yapmalarının önüne geçmek maksadıyla odadan ayrılarak İl Jandarma Komutanlığı toplantı salonunda toplantıya geçtim. Toplantıya katılan personele aynı talimatı verdim ve kimsenin emrim olmadan hiç kimseden emir almayacağını, hiç bir yere personel, silah, araç ve malzeme görevlendirmeyeceğini ve bu emre uyulmayacağım bildirdim. İstihbarat Şube Müdürü Jandarma Binbaşı Atilla Demir'i (tutuklu) , Sarıçam İlçe Jandarma Komutanlığı'nın İncirlik Hava Üssü'ne yakın olması nedeniyle buranın önemine binaen, Sarıçam ilçe Jandarma Komutanlığı'na gitmesini ve buradaki personelin başında olmasını emrettim. Bu esnada İlçe Jandarma Komutanlarını tek tek arayarak aynı talimatı verdim ve İlçe Kaymakamlarını arayarak durumdan haberdar etmelerini ve emirlerinde olduğumuzu söylemelerini, Adana İl Jandarma Komutanlığı olarak Adana Valimizin emirlerinde olduğumuzu ve tüm personelle sahip olmaları emrini verdim. Bu esnada Jandarma Asayiş Komando Bölük Komutanını arayarak süratle silah ve mühimmatlarını depoya kilitlemesini, hiçbir personeli dışarıya görevlendirmemesini, özellikle İncirlik Tanker Üs Komutanı Tuğgeneral Bekir Ercan Van'ın emirlerine uyulmayacağının emrini verdim. Bu esnada Adana Valisi Mahmut Demirtaş ile telefonda görüştüm ve kendilerine; 'saçma sapan bir emrin geldiğini, telefonda konuşmanın uygun olmadığını ve durumu yüz yüze arz etmek istediğimi' ifade ettim ve valilik konutuna geçtim. Bu esnada Adana Emniyet Müdürümüz ile telefonda görüşerek Valimiz ile bu konuyu görüşmemiz gerektiğini ve kendisinin de gelmesini konuştuk. Konutta Valimize gelen 'Sıkıyönetim Direktifini' gösterdim ve Adana İl Jandarma Komutanlığı olarak Devletimizin emirlerinde olduğumuzu ifade ettim. Sayın Valimize aldığımız tedbirleri ve yapılan hususları arz ettim."
'İNCİRLİK KOMUTANI BENİ ARADI''
Vali Demirtaş ile birlikteyken Adana'da darbe girişimini başlatan İncirlik Tanker Üs Komutanı Tuğgeneral Bekir Ercan Van'ın telefonla kendisini arayarak, "Gelen emirle ilgili görüşmemiz gerekiyor" dediğini ifade eden Albay Yılmaz, "Ben de kendisine; 'Şu an Adana Valimiz ve Emniyet Müdürümüz ile beraber olduğumu ve durumu değerlendirip, Sayın Valimizin emirleri doğrultusunda hareket edeceğimizi söyledim. Kendisi bana İncirlik üssünün dışarısında TOMA müdahale araçlarının olduğunu ve durumun ne olduğunu sordu. Ben de karşı tedbir geliştirmelerini önlemek ve emniyet ekiplerinin tedbir almalarına zaman kazandırmak maksadıyla Tuğgeneral Bekir Ercan Van'a; 'DAEŞ Terör Örgütü tarafından İncirlik Üssüne düzenlenmesi muhtemel bir terör tehdidine karşı' Emniyet Müdürlüğü tarafından tedbir alındığını söyleyerek telefonu kapattım. İncirlik Üs Komutanı bir daha benimle görüşme yapmadı. İlçe Jandarma Komutanları ile tekrar görüşerek son durumu ve sayın Valimizin talimatlarını ilettim" dedi.
'OSMANİYE'DEN ÖZEL HAREKAT TABURUNU İSTEMİŞ'
İl Jandarma Komutan Yardımcısı Jandarma Yarbay Abdulkadir Seri'nin kendisini arayıp, Bölge Kurmay Başkanı Albay Halil Çelik'in İncirlik Üs Komutanı Tuğgeneral Bekir Ercan Van ile konuştuğunu ve Üs Komutanının Kurmay Başkanından Osmaniye'den Özel Harekat Taburunu İncirlik Üssüne göndermelerini istediği yönünde bir duyum aldığı bilgisini verdiğini belirten Albay Yılmaz, ifadesine şöyle devam etti:
3 SİLAHLA İNCİRLİK'E GİTTİLER
"Bunun üzerine Kurmay Başkanı Halil Çelik'i aradım ve kendisine durumu sordum. Bana; 'İncirlik Üssüne Osmaniye'den Özel Harekat Taburunu getirtmeye çalıştığını ve bununla ilgili görüşme yaptığını' söyledi. Ben de kendisine 'Bu birliği hangi yetkiyle istediğini, sayın Valimizin buna yetkili olduğunu ve suç işlediğini, hiç bir personeli isteyemeyeceğini ve bu konuda Sayın Valimizin emri olduğunu ilettim'. Valimiz de telefonu alarak bu talimatı tekrar etti. Sonra Albay Halil Çelik'in benimle bir daha görüşmesi olmadı. Yarbay Abdulkadir Seri tekrar beni arayarak Binbaşı Osman Tunahan Berk'in garajı arayarak devriyeye çıkılacağını ve bir araç göndermelerini istemiş. JandarmaUzm.Çvş. Tahsin Orak (Araç Şoförü) nöbetçi amirinin emri olması nedeniyle (Görevin içeriğini ve nereye gideceğini bilmeden) aracı istediği yere çekmiş, incirlik üssüne gittikten ve durumu orada durumun vahametini gören Tahsin Orak, amiri olan Binbaşı Halil Başer'i telefon ile arayarak durumu rapor etmesi üzerine Binbaşı Osman Tunahan Berk'in, Adana İl Jandarma Komutanlığı silahlığından göreve gidilecek gerekçesiyle Nöbetçi Amirlik görevinin vermiş olduğu kanun gücünü kötüye kullanarak, 3 adet silahı, kendisi de başında bulunmak suretiyle, Üsteğmen Hasan Şahna'ya aldırdığını ve İncirlik üssüne gittiğini, orada Emniyet Müdürlüğü'nün giriş ve çıkışları kontrol altına alması neticesinde içerden çıkamadıklarını tespit etiklerini bildirdi. Ben de Yarbay Abdulkadir Seri'ye, Binbaşı Atilla Demir'in Üsteğmen Hasan Şahna'yı aramasını ve personelin sadece nerede olduğunu hissettirmeden tespit etmesini söyledim. Üsteğmen Şahna'nın telefon ile nerede olduğu sorulduğunda İncirlik Hava Üssünde olmasına rağmen şu an Yakapınar bölgesinde olduğu yönünde yalan beyanda bulunduğu tespit edildi. Binbaşı Atilla Demir, müteaddit defalar telefon ile beni arayarak, Üsteğmen Hasan Şahna'nın zorla götürüldüğünü, personelin iyi bir personel olduğunu ve emir vermem durumunda personeli almak için İncirlik Üssüne gideceğini beyan etmiş ancak tarafımdan kendisine 'O personeli almaya kesinlikle gitmeyeceğini, gitmesi durumunda tutuklanması için Savcı ile görüşeceğimi ve Sarıçam İlçe Jandarma Komutanlığı'nda vermiş olduğum göreve devam etmesini' emrettim. Binbaşı Atilla Demir hakkında yapılan araştırma neticesinde; 15 Temmuz 2016 akşamı toplantı salonunda Sarıçam İlçe Jandarma Komutanlığı'na gitmesi ve Darbe Kalkışması karşısındaki net hareket tarzımızı emretmiş olmama rağmen, İstihbarat Şube personelini toplayarak, 'Bu durumun bir darbe olduğu ve emre uyulması gerektiği' hususunda konuşmalar yaptığı personelin ifadelerinden tespit edilmiştir.
Çukurova İlçe Jandarma Komutanı Kurmay Binbaşı Hüseyin Yalçınkaya hakkında yapılan araştırma neticesinde ise birliğine gitmemiş, ilçe Kaymakamını aramamış, verdiğim talimatları yerine getirmemiş, Bölge Kurmay Başkanı Kurmay Albay Halil Çelik ve Kışla Nöbetçi Amiri Kurmay Binbaşı Osman Tunahan Berk ile Adana il Jandarma Komutanlığı kışlasında buluştuğu, kışlaya farklı zamanlarda iki kere şüpheli giriş ve çıkışlarının bulunduğu tespit edilmiştir."
Adalet beklentinden başka sığınacağın tek Allah var.
Bu kahraman normalde iki yıl süren Alay Kom. görevinden neden bir yıl içinde şube görevine çekilmiş acaba.
Saçma sapan emri neden birliklerine gönder mış o zaman