İstanbul, Konya, Bursa ve İzmir’den gelip Adana’daki İncirlik Hava Üssü’nü iki bombalı araçla havaya uçurma planları yaparlarken yakalanan aralarında Adana emiri Abdulkerim Çakar’ın da bulunduğu 8’i tutuklu 11 DEAŞ’lı 21 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaları istemiyle yargılanmaya başladı.
Adana 12.Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ilk duruşmaya tutuklu sanıklar Abdulkerim Çakar, Ali Konca, Ersin Kıran, Fevzi Taşkıran, Muhammet Toksöz, Murat Tasa, Seyit Ali Şenol ve Yılmaz Kotluk ile tutuksuz sanık Mahmut Kılıçaslan ile avukatları geldi. Tutuksuz sanıklardan Mahmut Özden ve Saim Yıldız ise duruşmaya katılmadı. Mahkeme başkanı, sanıklara suçlarını hatırlattıktan sonra duruşmaya başlandı.MAHKEMEDE İFADE DEĞİŞTİRDİLERSanıklar, yakalandıklarında emniyet müdürlüğünde İncirlik Hava Üssü’nü iki bombalı araçla havaya uçurma planı yaptıklarıyla ilgili savunmalarını kabul etmedi.
Telefon alım satımı yaptığını belirten sanıklardan DEAŞ’ın Adana emini olduğu iddia edilen Abdulkerim Çakar, sanık Fevzi Taşkıran'ın Pozantı'da bir inşaat işi olduğunu, buraya çalıştırılacak işçi temin edeceğini ve işi birlikte yapmayı teklif ettiğini söyledi. Çakar, “Fevzi ile beraber bir ev kiraladık. Daha sonra Konya'dan çalışmak için geleceklerini söyleyen bir kişi beni telefonla aradı. Ben de arkadaşım Mahmut Kılıçaslan'ın arabasını alıp otogara giderek Konya'dan gelen Seyit Ali Şenol, Ali Konca ve Murat Tasa'yı karşıladık ve Fevzi ile beraber kiraladığımız eve getirdik. Yine tarihini tam olarak hatırlayamıyorum, Ramazan ayı içerisindeydi, yine aynı şekilde Yılmaz Kotluk, Ersin Kıran ve Muhammet Toksöz’ü karşılayıp otorgardan aldık. İşe bayramdan sonra başlayacaklardı. On gün kadar bu evde kaldılar. Polis evi basarak operasyon yaptı. Benim DEAŞ adlı örgütle herhangi bir bağlantım, üyeliğim yoktur” dedi. Eve gelenlerin gözünü bağladıkları iddiasını da kabul etmedi. Fevzi Taşkıran da inşaat işçisi olduğunu belirtip, DEAŞ üyesi olmadığını, evde bulunan kitapların da kendisine ait olmadığını iddia etti. ‘ÖRGÜTLE BAĞLANTIM YOK’
Daha önce Adana Merkez Sabancı Camii’nde Cuma günü vücudundaki bomba düzeneği ile canlı bomba eylemi yaparak paniğe yolaçtığı gerekçesiyle yargılanırken tahliye edildikten sonra DEAŞ üyeliğinden yakalanan tutuksuz Mahmut Kılıçaslan da suçlamayı kabul etmeyerek, “Benim DEAŞ örgütü ile bağlantım yok. Bu konuda mağdur oldum. Sürekli evim basılmakta” dedi.DURUŞMA SALONUNDAN ÇIKARILDILARDiğer sanıkların savunmalarında etki altında kalabilecekleri, sağlıklı veremeyecekleri kanısına varılarak sanıklar Abdulkerim Çakar ve Fevzi Taşkıran ile Mahmut Kılıçaslan duruşma salonu dışına çıkartıldı. ÖNCE İTİRAF ETTİ SONRA KABUL ETMEDİ
Emniyet Müdürlüğü’ndeki savunmasında, Konya’dan Adana’ya DEAŞ örgütüne katılmak üzere Suriye’ye geçmek üzere geldiğini belirterek, “Beni eve götüren ve yemek ihtiyacımızı karşılayan Fevzi, evde ben, Murat, Seyit Ali, ve Yılmaz bulunduğu sırada bana ‘İncirlik Hava üssüne nasıl saldırabiliriz?’ diye soru sordu. Ben de İncirlik hava üssünün güvenlik tedbirlerinin çok sıkı olduğunu böyle bir saldırının başlamadan bertaraf edileceğini söyledim. Fevzi, İncirlik hava üssüne iki araçla girilebileceğini öndeki aracın küçük araç olacağını arkadaki aracın da bomba yüklü büyük bir araç olacağını küçük aracın önden ilk güvenlik duvarını bertaraf ettikten sonra diğer büyük araçla gerçek bombalı eylemi gerçekleştireceğini söyledi. Fevzi’ye önceki tarihlerde böyle bir keşif yapıldığını ancak bunun imkânsız olduğunu söyledim” diyen Ali Konca, bu ifadelerini kabul etmedi. İnşaatta çalışmak için Muharrem Tasa ile Adana’ya geldiğini belirten Konca, DEAŞ örgütü ile ilgisinin olmadığını, emniyetteki savunmasını baskı altında verdiğini iddia etti. Seyit Ali Şenol ve Murat Tasa da, Konca’nın savunmasını doğrulayarak suçsuz olduklarını söyledi. Her ikisi de emniyetteki ifadesini kabul etmeyerek tahliyelerini istedi. Ersin Kıran ve Muhammet Toksöz ise inşaatta çalışmak için Adana’ya geldiklerini iddia etti. ‘OLAY ANLATTIĞIM ŞEKİLDE OLMUŞTUR’
En son savunması alınan sanık Yılmaz Kotluk ise daha önce emniyette ve ara celsede vermiş olduğu ifadesini aynen tekrar ettiğini söyledi. Kotluk, “Bu ifadelerim doğrudur. Olay anlattığım şekilde olmuştur. Şu anda duruşma salonunda bulunan kişilerin hepsi evdeydi. Ben bu evde 16 gün kaldım. Diğer şahıslar sırayla benden sonra geldiler. Onlar da 10'ar gün kadar kalmışlardır” dedi.
’10 KİLO MALZEMEYİ İSTANBUL’DA MİTİNGDE KULLANACAĞIZ’
Kotluk, ara celsede ve emniyette verdiği ifadesinde, İstanbul’da El Kaide’nin Suriye yapılanması olan El Nusra ve DEAŞ terör örgütü içerisinde faaliyet gösterdiğini söyledi. Murat isimli örgüt üyesinin kendisini Ümraniye’de otomobil ile aldığını ön tarafta oturan 2 kişi ile birlikte Ihlamurkuyu ve Tepeüstü bölgelerinde gezdiklerini araç içindeki iki şahsın, “Balıkesir’den 10 kilo malzeme gelecek, bu malzemeyi İstanbul’da mitingde kullanacağız” dediklerini söyledi.
DEAŞ adına cihat yapmak amacıyla Suriye ülkesine gitmek istediğini ifade eden Kotluk, Murat aracılığıyla Pilavcı isimli bir şahıstan Suriye’ye gitmek için bin lira aldığını söyledi. DEAŞ’lı Caner ile DEAŞ terör örgütü hakkında sohbet ettiklerini ifade eden Kotluk, “Caner, Suriye’de DEAŞ’ın çok güçlü olduğunu, eylemlerinden, maddi kaynaklarından, üyelerine maaş verdiğini söyledi. Suriye’ye gitmem halinde örgüt tarafından atanan valiler tarafından evlendirileceğim, evlilikten sonra bana bir araba, kaleşnikof ve glock marka silah hediye edileceğini söyledi. DEAŞ adına operasyonlara katılmam halinde aileme maaş bağlanacağını, ganimetten pay verileceğinden bahsetti. Ailem ile sorunlar yaşadığım için söyledikleri hoşuma gitti. Bu örgüte karşı sempati duydum” dedi. POLİSLER TANIK OLARAK DİNLENDİ
Daha sonra sanıklar Abdulkerim Çakar ve Fevzi Taşkıran ile Mahmut Kılıçaslan duruşma salonuna alındı. Daha sonra tanık polis memurları dinlendi. Polis memurları B.Y. , E.S., operasyon sonrası evde arama yaptıklarını ve suç unsuru kitaplar bulduklarını belirttiler. Sanıkların sorgularına ise katılmadıklarını ifade ettiler.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tutukluluğunun devamına karar verip duruşmayı eksikliklerin giderilmesi ve sanıkların emniyet müdürlüğünde savunmalarını alan polislerin tanık olarak dinlenmeleri için erteledi.
Adana 12.Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ilk duruşmaya tutuklu sanıklar Abdulkerim Çakar, Ali Konca, Ersin Kıran, Fevzi Taşkıran, Muhammet Toksöz, Murat Tasa, Seyit Ali Şenol ve Yılmaz Kotluk ile tutuksuz sanık Mahmut Kılıçaslan ile avukatları geldi. Tutuksuz sanıklardan Mahmut Özden ve Saim Yıldız ise duruşmaya katılmadı. Mahkeme başkanı, sanıklara suçlarını hatırlattıktan sonra duruşmaya başlandı.MAHKEMEDE İFADE DEĞİŞTİRDİLERSanıklar, yakalandıklarında emniyet müdürlüğünde İncirlik Hava Üssü’nü iki bombalı araçla havaya uçurma planı yaptıklarıyla ilgili savunmalarını kabul etmedi.
Telefon alım satımı yaptığını belirten sanıklardan DEAŞ’ın Adana emini olduğu iddia edilen Abdulkerim Çakar, sanık Fevzi Taşkıran'ın Pozantı'da bir inşaat işi olduğunu, buraya çalıştırılacak işçi temin edeceğini ve işi birlikte yapmayı teklif ettiğini söyledi. Çakar, “Fevzi ile beraber bir ev kiraladık. Daha sonra Konya'dan çalışmak için geleceklerini söyleyen bir kişi beni telefonla aradı. Ben de arkadaşım Mahmut Kılıçaslan'ın arabasını alıp otogara giderek Konya'dan gelen Seyit Ali Şenol, Ali Konca ve Murat Tasa'yı karşıladık ve Fevzi ile beraber kiraladığımız eve getirdik. Yine tarihini tam olarak hatırlayamıyorum, Ramazan ayı içerisindeydi, yine aynı şekilde Yılmaz Kotluk, Ersin Kıran ve Muhammet Toksöz’ü karşılayıp otorgardan aldık. İşe bayramdan sonra başlayacaklardı. On gün kadar bu evde kaldılar. Polis evi basarak operasyon yaptı. Benim DEAŞ adlı örgütle herhangi bir bağlantım, üyeliğim yoktur” dedi. Eve gelenlerin gözünü bağladıkları iddiasını da kabul etmedi. Fevzi Taşkıran da inşaat işçisi olduğunu belirtip, DEAŞ üyesi olmadığını, evde bulunan kitapların da kendisine ait olmadığını iddia etti. ‘ÖRGÜTLE BAĞLANTIM YOK’
Daha önce Adana Merkez Sabancı Camii’nde Cuma günü vücudundaki bomba düzeneği ile canlı bomba eylemi yaparak paniğe yolaçtığı gerekçesiyle yargılanırken tahliye edildikten sonra DEAŞ üyeliğinden yakalanan tutuksuz Mahmut Kılıçaslan da suçlamayı kabul etmeyerek, “Benim DEAŞ örgütü ile bağlantım yok. Bu konuda mağdur oldum. Sürekli evim basılmakta” dedi.DURUŞMA SALONUNDAN ÇIKARILDILARDiğer sanıkların savunmalarında etki altında kalabilecekleri, sağlıklı veremeyecekleri kanısına varılarak sanıklar Abdulkerim Çakar ve Fevzi Taşkıran ile Mahmut Kılıçaslan duruşma salonu dışına çıkartıldı. ÖNCE İTİRAF ETTİ SONRA KABUL ETMEDİ
Emniyet Müdürlüğü’ndeki savunmasında, Konya’dan Adana’ya DEAŞ örgütüne katılmak üzere Suriye’ye geçmek üzere geldiğini belirterek, “Beni eve götüren ve yemek ihtiyacımızı karşılayan Fevzi, evde ben, Murat, Seyit Ali, ve Yılmaz bulunduğu sırada bana ‘İncirlik Hava üssüne nasıl saldırabiliriz?’ diye soru sordu. Ben de İncirlik hava üssünün güvenlik tedbirlerinin çok sıkı olduğunu böyle bir saldırının başlamadan bertaraf edileceğini söyledim. Fevzi, İncirlik hava üssüne iki araçla girilebileceğini öndeki aracın küçük araç olacağını arkadaki aracın da bomba yüklü büyük bir araç olacağını küçük aracın önden ilk güvenlik duvarını bertaraf ettikten sonra diğer büyük araçla gerçek bombalı eylemi gerçekleştireceğini söyledi. Fevzi’ye önceki tarihlerde böyle bir keşif yapıldığını ancak bunun imkânsız olduğunu söyledim” diyen Ali Konca, bu ifadelerini kabul etmedi. İnşaatta çalışmak için Muharrem Tasa ile Adana’ya geldiğini belirten Konca, DEAŞ örgütü ile ilgisinin olmadığını, emniyetteki savunmasını baskı altında verdiğini iddia etti. Seyit Ali Şenol ve Murat Tasa da, Konca’nın savunmasını doğrulayarak suçsuz olduklarını söyledi. Her ikisi de emniyetteki ifadesini kabul etmeyerek tahliyelerini istedi. Ersin Kıran ve Muhammet Toksöz ise inşaatta çalışmak için Adana’ya geldiklerini iddia etti. ‘OLAY ANLATTIĞIM ŞEKİLDE OLMUŞTUR’
En son savunması alınan sanık Yılmaz Kotluk ise daha önce emniyette ve ara celsede vermiş olduğu ifadesini aynen tekrar ettiğini söyledi. Kotluk, “Bu ifadelerim doğrudur. Olay anlattığım şekilde olmuştur. Şu anda duruşma salonunda bulunan kişilerin hepsi evdeydi. Ben bu evde 16 gün kaldım. Diğer şahıslar sırayla benden sonra geldiler. Onlar da 10'ar gün kadar kalmışlardır” dedi.
’10 KİLO MALZEMEYİ İSTANBUL’DA MİTİNGDE KULLANACAĞIZ’
Kotluk, ara celsede ve emniyette verdiği ifadesinde, İstanbul’da El Kaide’nin Suriye yapılanması olan El Nusra ve DEAŞ terör örgütü içerisinde faaliyet gösterdiğini söyledi. Murat isimli örgüt üyesinin kendisini Ümraniye’de otomobil ile aldığını ön tarafta oturan 2 kişi ile birlikte Ihlamurkuyu ve Tepeüstü bölgelerinde gezdiklerini araç içindeki iki şahsın, “Balıkesir’den 10 kilo malzeme gelecek, bu malzemeyi İstanbul’da mitingde kullanacağız” dediklerini söyledi.
DEAŞ adına cihat yapmak amacıyla Suriye ülkesine gitmek istediğini ifade eden Kotluk, Murat aracılığıyla Pilavcı isimli bir şahıstan Suriye’ye gitmek için bin lira aldığını söyledi. DEAŞ’lı Caner ile DEAŞ terör örgütü hakkında sohbet ettiklerini ifade eden Kotluk, “Caner, Suriye’de DEAŞ’ın çok güçlü olduğunu, eylemlerinden, maddi kaynaklarından, üyelerine maaş verdiğini söyledi. Suriye’ye gitmem halinde örgüt tarafından atanan valiler tarafından evlendirileceğim, evlilikten sonra bana bir araba, kaleşnikof ve glock marka silah hediye edileceğini söyledi. DEAŞ adına operasyonlara katılmam halinde aileme maaş bağlanacağını, ganimetten pay verileceğinden bahsetti. Ailem ile sorunlar yaşadığım için söyledikleri hoşuma gitti. Bu örgüte karşı sempati duydum” dedi. POLİSLER TANIK OLARAK DİNLENDİ
Daha sonra sanıklar Abdulkerim Çakar ve Fevzi Taşkıran ile Mahmut Kılıçaslan duruşma salonuna alındı. Daha sonra tanık polis memurları dinlendi. Polis memurları B.Y. , E.S., operasyon sonrası evde arama yaptıklarını ve suç unsuru kitaplar bulduklarını belirttiler. Sanıkların sorgularına ise katılmadıklarını ifade ettiler.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tutukluluğunun devamına karar verip duruşmayı eksikliklerin giderilmesi ve sanıkların emniyet müdürlüğünde savunmalarını alan polislerin tanık olarak dinlenmeleri için erteledi.