Neşet KARADAĞ
ADANA(GÜNAYDIN)-Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) yargı mensuplarına yönelik yapılan soruşturma kapsamında Hatay eski Cumhuriyet Savcısı Ö.Ö. (Ömer Öz) aynı yerde görev yapan eski hakim olan eşi C.G.Ö. (Ceylan Göksu Öz) hakkında 15'er yıl hapis cezası ile cezalandırılmaları istemiyle dava açıldı.
FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü ile bağlantılı olduğu iddiasıyla meslekten ihraç edilip tutuklanan Ö.Ö. (34) ve kendisi gibi meslekten ihraç edilip adli kontrol şartıyla serbest bırakılan hakim olan eşi C.G.Ö. (34) ile ilgili 'Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma' suçundan iddianame hazırlandı. Hatay'ın Adana Bölge Adliye Mahkemesi görev alanı içinde bulunması nedeniyle Adana 2.Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen iddianame yapılan değerlendirme sonucunda kabul edildi. İddianamede, 15'er yıl hapis cezası ile cezalandırılması istenen eski savcı ve hakim eşinin Hakimler Ve Savcılar Kurulu tarafından yapılan değerlendirme sonucu, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak ve irtibatının sabit görüldüğü ve meslekten uzaklaştırıldıkları belirtildi.
BYLOCK ÇIKTI
Eski Savcı Ö.Ö.'nün yapılan araştırmasında örgüt üyelerinin gizli iletişim programı Bylok'u kullandığının da tespit edildiği ifade edilen iddianamede, sanıklardan eski hakim C.G.Ö.'nün örgütle bağlantılı olduğu iddia edilen YARVAS'a üye olduğu ve üyeliğinin dernek kapatılıncaya kadar devam ettiğine dikkat çekildi.
TOPLANTILAR Ö.Ö.'NÜN EVİNDE YAPILMIŞ
İddianamede, Türkiye genelinde sanık çiftle ilgili bilgi sahibi olan tanık ve itirafçıların ifadelerine de yer verildi. Şüpheli olarak ifadesi alınan B.K., 2015 yılı başlarında yapıya ait evlerdeki sohbet toplantılarına katıldığını, bu sohbetlerde adli ve idari yargı mensupları arasında Ö.Ö.'yü de gördüğünü söyledi. Gizli tanık Ihlamur, öğrenim gördüğü zaman evlerinde hukuk fakültesinde okuyan öğrenciler arasında Ö.Ö.'nün de bulunduğunu belirtirken, yine gizli tanık Yıldırım ise, staj bittikten sonra Güneydoğu Anadolu Bölgesinde bulunan bir ile hakim olarak kura çekip göreve başladığını ifade ederek, "Kısa bir süre sonra Cumhuriyet Savcısı olarak B.Y. bana geldi. Kendisini tanıttı. Birlikte sohbet edeceğimiz ve toplantılar yapacağımızı söyledi. Daha sonra Cumhuriyet Savcıları Ö.Ö. ve K.M.ile tanıştım. Burada görev yaptığım süre boyunca bu kişilerle cemaat mensubu olarak görüştük, toplantılar yaptık. Bu toplantıları genel de Ö.Ö.'nün evinde yapıyorduk. Bizim sorumlumuz B.Y. idi" dedi.
SANIK SAVCI GRUP SORUMLULUĞU YAPIYORMUŞ
Şüpheli olarak ifadesi alınan M.Ö. de sanık Ö.Ö.'nün yapının içinde olduğunu belirtti. Şanlıurfa'da görev yaparken 4 kişi toplandıklarını, kendisinin yanısıra B.Y., K.M. ve Ö.Ö.'nün bulunduğunu Ö.Ö.'nün eşinin de hakim olduğunu ifade eden M.Ö., o dönem kendisi daha kıdemli olmasına rağmen grup sorumlusu olarak Ö.Ö.'nün görevlendirildiğini söyledi. O dönem daha önce yapılmayan bir uygulamanın yapıldığını, meslek dışından başka kişilerin de toplantılara katılmaya başladığını ifade eden M.Ö., "Her toplantıya gelmezlerdi. Ö.Ö. organizasyonu sağlardı. Dışarıdan gelen kişilerin İzmir'den geldiğini biliyorum" dedi.
ÖRGÜT Ö.Ö.'YE TELEFON VERMİŞ
Ö.Ö.'nün İ.D. aracılığıyla dışardan gelen kişiler hakkında bilgi aldığını, verdikleri aidatı da İ.D.'nin Ö.Ö.'ye verdiğini belirten M.Ö., 2013 yılı öncesine kadar taşra denen grupların toplantılarının ayda 2 kez 15 günde bir yapılmaya çalışıldığını , 2013 sonrasında ise çok fazla dikkat çekmemek için bu toplantıların ayda bire düşürüldügünü söyledi. M.Ö., "Toplantıya katılan sivil kişiler toplantılara cep telefonu ile gelmememiz istiyorlardı. Çünkü herhangi bir sıkıntı halinde telefonların baz istasyonu verilerinin tespit edilerek bu toplantıların deşifre edilebileceğini düşünüyorlardı, bu nedenle bizlerden kesinlikle toplantılara cep telefonlarımızla katılmamamız isteniyordu. Bildiğim kadarıyla 2013 yılı öncesinde henüz Bylock programı ortada yokken sivil idareciler ile grubun hakim savcı olan mesulü kendi adlarında kayıtlı olmayan telefon kullanıyorlardı. Mesela ben Çay ilçesinde çalışırken grubun hakim savcı sorumlusu olan Ö.Ö. akıllı telefon olmayan eski model bir telefon daha kullanıyordu, bu telefonda da kendisi adına kayıtlı olmayan cemaatin verdiği bir hat vardı, bu hat vasıtası ile o zamanki sivil yöneticiler olan M. ve Y. isimli kişilerle irtibat kuruyordu, acil bir durum olduğunda bu telefon üzerinden bu kişileri arayıp onlara danışıp ona göre davranılıyordu. Ayrıca bu hatlar üzerinden toplantının ne zaman nerede yapılacağı belirleniyordu. Daha sonra Ö. kendi adın kayıtlı olan hatlardan bizi toplantılara birkaç gün önceden arayıp örneğin 'bu hafta bize kahvaltıya bekliyorum' veya 'bu hafta İ...lere kahvaltıya gidelim' diyordu. Bu şekilde toplantının nerede ne zaman yapılacağını öğreniyorduk. Taşrada yapılan aylık toplantılar özellikle hakim savcı lojmanlarında yapılmamaya çalışılırdı" dedi.
'EVİN KİRASINI CEMAAT ÖDÜYORDU'
Sanık Ö.Ö.'nün Şanlıurfa merkezde sohbet toplantıları için bir ev kiraladığını da belirten M.Ö., "Ö.Ö.'nün anlattığına göre bu evin dışarıdan kiralanmasını cemaat kendisinden istemişti ve kira bedeli cemaat tarafından ödeniyordu" dedi.
'GÜLEN CEMAATİNİN SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM'
İddianamede, sanık eski savcı Ö.Ö. ile eski hakim eşi C.G.Ö.'nün savunmalarına yer aldı. Geçmişte ve yakın tarihte Fetullah Gülen cemaati ile herhangi bir temasının olmadığını iddia eden Ö.Ö., "Fethullah Gülen cemaatinin silahlı terör örgütü olduğunu düşünmüyorum, Üniversite döneminde bu cemaatin herhangi bir evinde veya yurdunda kalmadım. Yakın akrabalarım içerisinde bu cemaatle ilgisi olan yoktur. Üzerime atılı suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum" dedi. Eski hakim olan eşi C.G.Ö. de, FETÖ/PDY'ye mensup cemaat üyeleriyle örgütün faaliyetine yönelik bir temasının olmadığını söyledi.
Eski Hatay Cumhuriyet Savcısı Ö.Ö. ve eski hakim eşi C.G.Ö. önümüzdeki günlerde yargılanmaya başlayacak.
ADANA(GÜNAYDIN)-Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) yargı mensuplarına yönelik yapılan soruşturma kapsamında Hatay eski Cumhuriyet Savcısı Ö.Ö. (Ömer Öz) aynı yerde görev yapan eski hakim olan eşi C.G.Ö. (Ceylan Göksu Öz) hakkında 15'er yıl hapis cezası ile cezalandırılmaları istemiyle dava açıldı.
FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü ile bağlantılı olduğu iddiasıyla meslekten ihraç edilip tutuklanan Ö.Ö. (34) ve kendisi gibi meslekten ihraç edilip adli kontrol şartıyla serbest bırakılan hakim olan eşi C.G.Ö. (34) ile ilgili 'Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma' suçundan iddianame hazırlandı. Hatay'ın Adana Bölge Adliye Mahkemesi görev alanı içinde bulunması nedeniyle Adana 2.Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen iddianame yapılan değerlendirme sonucunda kabul edildi. İddianamede, 15'er yıl hapis cezası ile cezalandırılması istenen eski savcı ve hakim eşinin Hakimler Ve Savcılar Kurulu tarafından yapılan değerlendirme sonucu, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak ve irtibatının sabit görüldüğü ve meslekten uzaklaştırıldıkları belirtildi.
BYLOCK ÇIKTI
Eski Savcı Ö.Ö.'nün yapılan araştırmasında örgüt üyelerinin gizli iletişim programı Bylok'u kullandığının da tespit edildiği ifade edilen iddianamede, sanıklardan eski hakim C.G.Ö.'nün örgütle bağlantılı olduğu iddia edilen YARVAS'a üye olduğu ve üyeliğinin dernek kapatılıncaya kadar devam ettiğine dikkat çekildi.
TOPLANTILAR Ö.Ö.'NÜN EVİNDE YAPILMIŞ
İddianamede, Türkiye genelinde sanık çiftle ilgili bilgi sahibi olan tanık ve itirafçıların ifadelerine de yer verildi. Şüpheli olarak ifadesi alınan B.K., 2015 yılı başlarında yapıya ait evlerdeki sohbet toplantılarına katıldığını, bu sohbetlerde adli ve idari yargı mensupları arasında Ö.Ö.'yü de gördüğünü söyledi. Gizli tanık Ihlamur, öğrenim gördüğü zaman evlerinde hukuk fakültesinde okuyan öğrenciler arasında Ö.Ö.'nün de bulunduğunu belirtirken, yine gizli tanık Yıldırım ise, staj bittikten sonra Güneydoğu Anadolu Bölgesinde bulunan bir ile hakim olarak kura çekip göreve başladığını ifade ederek, "Kısa bir süre sonra Cumhuriyet Savcısı olarak B.Y. bana geldi. Kendisini tanıttı. Birlikte sohbet edeceğimiz ve toplantılar yapacağımızı söyledi. Daha sonra Cumhuriyet Savcıları Ö.Ö. ve K.M.ile tanıştım. Burada görev yaptığım süre boyunca bu kişilerle cemaat mensubu olarak görüştük, toplantılar yaptık. Bu toplantıları genel de Ö.Ö.'nün evinde yapıyorduk. Bizim sorumlumuz B.Y. idi" dedi.
SANIK SAVCI GRUP SORUMLULUĞU YAPIYORMUŞ
Şüpheli olarak ifadesi alınan M.Ö. de sanık Ö.Ö.'nün yapının içinde olduğunu belirtti. Şanlıurfa'da görev yaparken 4 kişi toplandıklarını, kendisinin yanısıra B.Y., K.M. ve Ö.Ö.'nün bulunduğunu Ö.Ö.'nün eşinin de hakim olduğunu ifade eden M.Ö., o dönem kendisi daha kıdemli olmasına rağmen grup sorumlusu olarak Ö.Ö.'nün görevlendirildiğini söyledi. O dönem daha önce yapılmayan bir uygulamanın yapıldığını, meslek dışından başka kişilerin de toplantılara katılmaya başladığını ifade eden M.Ö., "Her toplantıya gelmezlerdi. Ö.Ö. organizasyonu sağlardı. Dışarıdan gelen kişilerin İzmir'den geldiğini biliyorum" dedi.
ÖRGÜT Ö.Ö.'YE TELEFON VERMİŞ
Ö.Ö.'nün İ.D. aracılığıyla dışardan gelen kişiler hakkında bilgi aldığını, verdikleri aidatı da İ.D.'nin Ö.Ö.'ye verdiğini belirten M.Ö., 2013 yılı öncesine kadar taşra denen grupların toplantılarının ayda 2 kez 15 günde bir yapılmaya çalışıldığını , 2013 sonrasında ise çok fazla dikkat çekmemek için bu toplantıların ayda bire düşürüldügünü söyledi. M.Ö., "Toplantıya katılan sivil kişiler toplantılara cep telefonu ile gelmememiz istiyorlardı. Çünkü herhangi bir sıkıntı halinde telefonların baz istasyonu verilerinin tespit edilerek bu toplantıların deşifre edilebileceğini düşünüyorlardı, bu nedenle bizlerden kesinlikle toplantılara cep telefonlarımızla katılmamamız isteniyordu. Bildiğim kadarıyla 2013 yılı öncesinde henüz Bylock programı ortada yokken sivil idareciler ile grubun hakim savcı olan mesulü kendi adlarında kayıtlı olmayan telefon kullanıyorlardı. Mesela ben Çay ilçesinde çalışırken grubun hakim savcı sorumlusu olan Ö.Ö. akıllı telefon olmayan eski model bir telefon daha kullanıyordu, bu telefonda da kendisi adına kayıtlı olmayan cemaatin verdiği bir hat vardı, bu hat vasıtası ile o zamanki sivil yöneticiler olan M. ve Y. isimli kişilerle irtibat kuruyordu, acil bir durum olduğunda bu telefon üzerinden bu kişileri arayıp onlara danışıp ona göre davranılıyordu. Ayrıca bu hatlar üzerinden toplantının ne zaman nerede yapılacağı belirleniyordu. Daha sonra Ö. kendi adın kayıtlı olan hatlardan bizi toplantılara birkaç gün önceden arayıp örneğin 'bu hafta bize kahvaltıya bekliyorum' veya 'bu hafta İ...lere kahvaltıya gidelim' diyordu. Bu şekilde toplantının nerede ne zaman yapılacağını öğreniyorduk. Taşrada yapılan aylık toplantılar özellikle hakim savcı lojmanlarında yapılmamaya çalışılırdı" dedi.
'EVİN KİRASINI CEMAAT ÖDÜYORDU'
Sanık Ö.Ö.'nün Şanlıurfa merkezde sohbet toplantıları için bir ev kiraladığını da belirten M.Ö., "Ö.Ö.'nün anlattığına göre bu evin dışarıdan kiralanmasını cemaat kendisinden istemişti ve kira bedeli cemaat tarafından ödeniyordu" dedi.
'GÜLEN CEMAATİNİN SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM'
İddianamede, sanık eski savcı Ö.Ö. ile eski hakim eşi C.G.Ö.'nün savunmalarına yer aldı. Geçmişte ve yakın tarihte Fetullah Gülen cemaati ile herhangi bir temasının olmadığını iddia eden Ö.Ö., "Fethullah Gülen cemaatinin silahlı terör örgütü olduğunu düşünmüyorum, Üniversite döneminde bu cemaatin herhangi bir evinde veya yurdunda kalmadım. Yakın akrabalarım içerisinde bu cemaatle ilgisi olan yoktur. Üzerime atılı suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum" dedi. Eski hakim olan eşi C.G.Ö. de, FETÖ/PDY'ye mensup cemaat üyeleriyle örgütün faaliyetine yönelik bir temasının olmadığını söyledi.
Eski Hatay Cumhuriyet Savcısı Ö.Ö. ve eski hakim eşi C.G.Ö. önümüzdeki günlerde yargılanmaya başlayacak.