HAYDAR ŞENGÜLADANA (GÜNAYDIN) - Zihinsel Engelliler Öğretmeni ve Aile Danışmanı Mine Ağır, otistik çocuklarda oyuncak seçiminin büyük önem taşıdığını söyledi. Otizimli çocuklarda oyun gelişiminin nasıl sağlanması gerektiği konusunda önemli bilgiler veren Ağır, “Oyun, yaşamın her devresinde var olan bir etkinlik olmakla birlikte, özellikle yaşamın ilk yıllarında çocuğun içinde yaşadığı dünyayı tanıması; mutluluk, kaygı, sevinç gibi duygularını ifade edebilmesi için en uygun anlatım şeklidir. Çocuklar oyun içinde keşfetmeyi, yaşamda gördükleri modelleri taklit etmeyi ve var olan becerilerini geliştirmeyi öğrenmektedir.” dediAğır şöyle devam etti: “Howes ve Rubin (1983) Otistik çocukların bilişsel ve algısal alanlardaki yetersizlikleri sonucunda anlama, ilişki kurma, problem çözme ve iletişim alanlarında sınırlı yeteneklere sahip oldukları bilinmektedir. Otistik çocukların göze çarpan diğer özelliklerinden biri de, sosyal gelişimlerindeki yetersizliktir. Kanner 1943´te sosyal yetersizliği, otizmin en önemli belirtisi olarak değerlendirmiştir. Otistik çocukların sosyal özellikleri; fiziksel temastan kaçınmaları, özellikle yaşamlarının ilk yıllarında karşılıklı göz kontağı kurmamaları, kendilerine gülümsendiği zaman gülümsemeyle karşılık vermemeleri, insanlara karşı ilgisiz kalmaları, sosyal kuralları anlamada ve oyun becerisinde yetersiz olmaları şeklinde belirlenmektedir. Birçok otistik çocukta görülen yetersiz oyun becerisi, genellikle sosyal becerilerin ve yaratıcılığın eksikliğinden ortaya çıkmaktadır. Strain ve Looke (1976) ´un belirttiği gibi, otistik çocukların yaşıtlarıyla çok seyrek etkileşime girmeleri de bu çocukların uygun sosyal becerileri ve tek başına ya da yaşıtlarıyla birlikte oyun oynama davranışlarını kazanmalarını sınırlandırmaktadır.” OYUN ÇOCUĞUN HAYATINDA NE İFADE EDİYOR?Oyun her çocuğun hayatında çok önemli bir etkiye sahiptir . Özellikle otizm tanısı almış bir çocuksa , en önemli kazanımlardan biri de sosyalleşmektir. Bunun da yolu oyundan geçer. Yaklaşık bir yıldır çalıştığım bir çocuğumun annesinin oyunla, ilgili düşüncelerini anlatan bir yazıyla başlamak istiyorum.Meral. T, 3 yaşındaki Murat’ın annesi; “ Otizm tanısı almış bir çocuğun annesi olmak zordur. Diğer annelerden daha farklıdır yaşantınız, duygu dünyanız,ruh haliniz. Bir dakikanızı bile boşa geçirmek istemezsiniz. Sürekli yeni kazanımlar için yorulmadan,bıkmadan,isyan etmeden,sükunetinizi koruyarak çalışmak zorundasınızdır.Diğer anneler gibi çocuğunuz kendi kendine oynarken şöyle bir kahve içimlik zaman yaratmak mucizevidir, ama o anın bile tadını çıkaramazsınız. Daldı mı? Oyuncaklarıyla amacına uygun oynuyor mu? Hadi biraz konuşayım,soru sorayım cevap versin. Oğlum elindeki ne? Ne renk? Amaan ne kahvesi ya,gel birlikte oynayalım! Oynayalım da… Zor işte… İlk zamanlarda sürekli oyun kurup sürekli ve ısrarcı bir tavırla onu oyuna dahil etmeye çalışıyordum, hatta zorluyordum. Zaten inatçı olan oğlum böyle zorladığım zamanlarda daha da hırçınlaşıyor, elindekileri fırlatıp gidiyordu. Mine Hanım’la yaptığımız görüşmelerde çocuğu zorlamamam gerektiğini, onun kurduğu oyuna minik adımlarla dahil olmam gerektiğini öğrendim. Ondan sonra biraz daha kolaylaştı işim. O istediği zaman istediği kadar oyununa dahil oluyorum. Bazen evde odadan odaya koşuyoruz, bazen yatağın üzerinde zıplıyoruz.Ama göz temasını sürekli korumaya çalışarak ve konuşarak.Ev işlerinde ondan yardım istiyorum. Örneğin bulaşık makinasını boşaltıyoruz. Eline aldığı her nesnenin adını, rengini, şeklini ve ne işe yaradığını anlatıyordum. Artık o bana anlatıyor. Çamaşır makinasına kirlileri koymak, renklerine göre ayırmak, makinayı çalıştırmak onun görevi ( tabiki ufak müdahalelerle). Çamaşırları asarken her parçanın adını, rengini ve kime ait olduğunu konuşuyoruz. Elbette bunlar aylarımızı alan çalışmalardı ama artık hepsini biliyor ve konuşuyor. Şu anda mandalları sayma ve renklerine göre gruplama çalışmalarını da ekledik. Yaşantımızdaki her anı oyuna çevirmek, eğlenmek ve öğrenmek zorundayız. Evde ikimiz mutluyuz da dışarı çıktığımızda veya evimize yaşıtı çocuklar geldiğinde hem hayat zorlaşıyor hem de gerçekler tokat gibi çarpıp , can yakıyor. Cıvıl cıvıl hareketli çocuklardan korkuyor, strese giriyor. Üzerime tırmanıp başını göğsüme gömüyor. Ahh kuzum… Keşke hep orada tutabilsem seni. Korkularını kaygılarını alıp en derine gömebilsem… Ama olmuyor ,gerçek dünyaya alışmak zorundasın. Onu telkin ederek, sakin ve küçük adımlarla ortama karıştırmam gerekiyor. Evet zor. Sıkıldım, çoğu zaman ağlamak istedim o an onunla. Diğer anneler bankta sohbet ederken ya da pasta bahçesinde kahvesini içip uzaktan çocuklarını izlerken ben hep kaydırağın tepesindeydim. Merdivenlerden çıkması için, sallanması için teşvik etmek zorundayım. Diğer çocuklarla kaynaştırmak için sevinç çığlıkları atmak,çok eğleniyormuşuz gibi yaparak onları yanımıza çekmek zorundayım. En can sıkıcısı da durumu bilmeyen annelerin şaşkın bakışlarına maruz kalmak, bazen durumu onlara anlatmak zorunda kalmak. Ve o annelerin duyarsızlığı çok yaktı canımı. Diyeceğim o ki sevgili anneler; çok zor bir yolculuk bu. Eğer atipik tanınız varsa bizim gibi aşacaksınız elbet. Aşamayacağınız durumlar söz konusu ise bile lütfen asla pes etmeyin. Her yeni güne daha güçlü uyanmak zorundasınız. Mine Hanımın da dediği gibi; önemli olan çocuğun potansiyelini en üst seviyeye çıkarmak. Çocuğunuza inanın, güvenin. Sizin sakin duruşunuz ve mutluluğunuz ona da yansıyor .Özel eğitim öğretmeninizin rehberliğine güvenin,onu izleyin,dinleyin,tavsiyelerine kulak verin. Her zaman her ortamda söylediğim gibi Mine Hanım’la yollarımızın kesişmesi hayatta başıma gelen en iyi şeylerden biri. Huzurlarınızda ona bir kez daha sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Oğluma ve bana yeni hayat verdi…”MERAL T. (Murat 3 yaşında) Evet...Oyun her çocuğun gelişiminin önemli bir parçasıdır. Çocuklar oyunla kendi çevrelerini keşfederler ve oyunu kendi çevrelerini keşfetmek için bir araç olarak kullanırlar.Oyun yaşamın her evresinde önemli bir etkinliktir.Özellikle yaşamın ilk yıllarında ;çocuğun içinde yaşadığı dünyayı tanıması,duygularını ifade edebilmesi için en uygun anlatım şeklidir.Oyun tüm çocuklarda olduğu gibi otistik çocuklar için de sosyal gelişim yönünden oldukça önemlidir.Ancak otistik çocuklarla normal çocukların oyun oynama biçimleri ve oyuncaklarla oynamaları birbirinden farklıdır.Normal gelişim gösteren çocuk 1 yaşından sonra nesnelerle işlevine uygun olarak oyun oynayabiliyorken, bu durum otistik çocukta görülmez.Otistik çocuklar oyuncaklarıyla işlevine uygun olmayan şekilde oynarlar.Nesnelere daha çok takıntılı bir tarzla ilgi duyar;sesli,ışıklı nesneleri saatlerce izleyebilir,ipi saatlerce sallayabilir, dolap kapısını saatlerce açıp kapatabilir. Örneğin ; oyuncak bir arabayla ya da bebekle otistik çocuk ve olmayan çocuk farklı şekilde oynar. Normal çocuk oyuncak bir arabayı sürer,diğer arabalarla çarpıştırır,ses çıkartarak hız yapar.Ancak otistik çocuk arabayı sürmek yerine tekerleklerini saatlerce döndürebilir ya da normal şekilde sürmez, ters çevirerek sürebilir. Bu yüzden bağlantı kurup ilişkiler geliştirmesi çok önemlidir. İletişim ve ilişki kurmayı öğrenmesi gerekir. Otistik çocuğun oyun becerisi yetersizdir. Bir çok çocukta görülen yetersiz oyun becerisi genellikle sosyal becerilerin ve yaratıcılığın eksikliğinden ortaya çıkmaktadır. Oyun becerisini geliştirebilmek için oyuncak seçimi ile işe başlanmalıdır.Öncelikle eğitsel amaca yönelik oyuncaklar seçilmelidir. Oyuncak bebekler,oyuncak kamyon ve arabalar, içiçe giren ve yap-boz türü oyuncaklar , çocuğun oyun becerisini geliştirmek için gereklidir. Oyun oynamanın temel amacı sosyal ve iletişim becerilerini arttırmak olmalıdır.Uygun oyun oynama davranışı için öncelikle otistik çocukların oyun becerilerini geliştirmek gerekir. Hayali oyun oynayan çocuklarla otistik çocukların bir araya getirilerek oyuna katılması gerekir. Böylelikle o çocuklara model olması ve hayali oyunlar oynaması sağlanmalıdır. Hayali oyunlar öğretilirken çocuktan hayvan taklitleri yapması istenmelidir.Örneğin;kedi gibi miyavla,köpek gibi havla,kuzu gibi me’le,kuş gibi öt vb. yönergelerle ve destekle çocuğa hayali oyunlar oynatılabilinir. Otistik çocuk sosyal oyunlar yerine ,yalnız oynamayı tercih eder.Grup oyunlarında ya pasiftir ya da katılmaz.Çünkü yaşıtlarıyla etkileşimde bulunmak için onlara ilgi duymaz, onlarla etkileşimi sınırlıdır. Oyun becerilerini otistik çocuğa kazandırmak için yapılandırılmış oyun ortamı sağlanmalıdır. Ebeveyn ve öğretmen oyuna aktif bir şekilde katılmalıdır.Çocuğa uygun oyuncaklarla oyun oynama fırsatı sağlanmalıdır.Oyun oynarken her oyuncaktan ikişer tane alınması gerekli olacaktır.İkişer tane oyuncaktan biri alınır ,çocuğun diğer oyuncağı alması yönergelerle sağlanır.Çocuk buna teşvik edilir.”Hadi sende oyuncağını al” “oyun oynayalım” yönergeleri verilir.Çocuk oyuncağını alana kadar bunu tekrar etmeliyiz.”Bebeğin karnı acıktı” “hadi mama verelim” “altını kirletti” “hadi altını değiştirelim” “bebeğin uykusu geldi” “hadi ninni söyleyelim” “bebeği uyutalım” gibi hareketleri yaparken sesli olarak ifade etmek gerekir.Çocuğun oyuna dikkat etmesini sağlamak için bu sözel ifadeleri ve sesleri kullanmak gerekir. Öncelikle çocukla beraber oyun oynayarak ve aktif olarak katılımını sağlayarak oyun oynama becerisi kazandırılmaya çalışılmalıdır. İki oyuncakla başlanmalıdır, daha sonra oyuncak sayısı artırılmalıdır.Önce basit oyuncaklarla başlanılmalı ve daha sonra karmaşık oyunlara geçilmelidir. Çocuğu oyuna alıştırmak için ilk zamanlar da çocuğa somut ödüller verilmelidir( çikolata ,şeker ya da çok sevdiği yiyecek vb. )Daha sonra ki zamanlarda somut ödüllerin yerini sosyal ödüller almalıdır.Çünkü, çocuğun amacı ödül kazanmak değil, oyundan zevk almak olmalıdır.Oyun çocuk için ödüle götüren bir yol olmamalıdır.Oyunun kendisi ödül olmalıdır. Çocukla oyun oynarken başlatma-sürdürme-sonlandırma basamakları çerçevesinde oyun oynayın. Her oyuncak ile oyun sonunda bu basamaklara ulaşmaya çalışın.Anne-babalar 3 yaşına kadar çocuğa oyun kurma becerisi kazandırmalıdır. Ayrıca vakit kaybetmeden özel eğitim kurumlarına yönlendirilmelidir.”
ADANA
18 Mayıs 2015 - 17:26
Otistik çocuklarda oyuncak seçimi çok önemli
Zihinsel Engelliler Öğretmeni ve Aile Danışmanı Mine Ağır, otistik çocuklarda oyuncak seçiminin büyük önem taşıdığını söyledi.
ADANA
18 Mayıs 2015 - 17:26
Cok ayrıntılı, detaylı yazı olmus. Okuyanlara cok eğitici bilgiler var içinde .Tebrikler.
Tebrik ediyorum , çok güzel ve detaylı bir yazı olmuş. Cocuğumuz için kullanabileceğimiz cok güzel faydalı bilgiler var. Umarız başka konulara da yer verirsiniz. Bu konuda böyle ayrıntılı bilgilere ulasmak cok zor oluyor, , tesekkurler.
Çok güzel bir yazı olmuş. Otizm hakkında bilgilendirmeniz, farkındalık yaratmanız gerçekten çok güzel ... Tebrik ediyorum sizi ,başarılarınızın devam etmesini diliyorum.
Günümüzde eğitim ve öğretime böylesi destek verilmesi en başta insan olarak bizi gururlandırıyor. Başarılarınızın ve itinalı çalışmalarınızın devamını dilerim.