Neşet KARADAĞ-ÖZELADANA(GÜNAYDIN)-Adana’da Fettullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında haklarında ‘silahlı örgüte üye olmak’ suçundan dava açılan 14’ü tutuklu 22 polisin 15’er yıl hapis cezası ile cezalandırılmaları istemiyle yargılanmalarına başlandı. 3 kişi tahliye edildi.Adana 11.Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ilk duruşmaya çoğu meslekten iuhraç edilen tutuklu polisler Ergün Ülgür, Sedat Yorgancı, Bülent Aydoğmuş, Erdal Topal, Türker Ünüvar, Ahmet Begeç, Güray Gündoğdu, Ömer Faruk Oğuz, Nuri İnce, Haluk Arısoy, Memet Koçak, Şahin Tıraşoğlu, Volkan Hüseyin Erdoğan, Sedat Sürme tutuklu bulundukları cezaevlerinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Tutuksuz sanıklar Recep Taçyıldız, Mehmet Koçak, Hüseyin Tan, Mustafa Yazgan, Hüseyin Ceylan, Kenan Koruyucu ve Mehmet Binboğa ise duruşmada hazır bulundu. Tutuksuz Ramazan Soysal da öğrenim gördüğü Çankırı’dan SEGBİS ile duruşmaya katıldı. Sanıkların kimlik tespitlerinin ardından suçları hatırlatılıp duruşmaya geçildi.‘HANGİ ÖRGÜT ELEMANIYLA NE YAZIŞMIŞIM’Emekli sanık Ergün Ülgür, Bylok kullanmadığını söyledi. Bylock tespitinin istihbari bir bilgi niteliğinde olduğunu ve somut delil olarak kabul edilemeyeceğini belirten Ülger, “TCK'da gösterilemeyen somut delil yokken, istihbari bir not nedeniyle yaklaşık 4 aydır tutukluyum. Fetö'nün ne zaman terör örgütü kabul edildiğine ilişkin bir tarih var mı? Ne zaman tescil edildi? bunun açıklığa kavuşmasını talep ediyorum” dedi. Çocuklarını örgütün dershanesine gönderdiği sürecin 17-25 Aralık sürecinden önce olduğunu belirten Ülgür, “Ben Bylock'u hangi tarihte kullanmışım bunu öğrenmek istiyorum. 2014 tarihi itibariyle Bylock programı internetten indirilebilen bir programdı. Ben kullanmadığımı beyan ediyorum, ancak indirilebildiği tarihte suç teşkil ediyor mu, bu programı kullanmışsam program içeriğindeki mesajlar neye ilişkindir, hangi örgüt elemanıyla neye ilişkin yazışma yapmışım, bunların bana gösterilmesi gerekir ki buna uygun savunma yapayım” dedi.‘ÜLKEM İÇİN SEVE SEVE CANIMI VERİRİM’Bylock proğramını kesinlikle kullanmadığını belirten sanık Sedat Yorgancı da, suçlamayı kabul etmedi. Yorgancı, “Örgüt üyesi olmam için yasa dışı bir eylem yapmam gerekir. Benim yasa dışı bir eylemim yoktur. Ben milliyetçi, ülkesini seven birisiyim, düşünsel anlamda da desteklemiyorum. Devletimizin karşı olduğu bir sisteme ben de karşıyım, ülkem için seve seve canımı veririm, bu suçlama benim için çok ağırdır” diye ifade verdi.‘SOL GÖZÜM GÖRMÜYOR’Emniyet müdürü iken meslekten ihraç edildiğini söyleyen Bülent Aydoğmuş, Bylock proğramını kullanmadığını, bu proğramın güvenilir olmadığını düşündüğünü söyledi. 2007 yılında Bank Asya'dan hesap açtırdığını belirten Aydoğmuş, “Ben hayatım boyunca faizli sistemde hesap açtırmadım. Benim bu hesabım faizsiz olan katılım hesabına ilişkindir. Bu hesabın karşıma bir suç unsuru olarak çıkacağını hiç düşünmemiştim. Benim göz rahatsızlığım vardır. 21 yıldır Kriminal Polis Laboratuvarı'nda çalıştım. 2016 Mart ayında göz damarlarımdaki tıkanık nedeniyle gözümde görme seviyesi düşmüştür. Tedaviyle bu görme bozukluğunu bir seviyede giderecekken tutuklandım. 3 kez hastaneye sevk edildim, ancak sadece devlet hastanesine sevkim sağlanıyor ve oranın tedavi imkanları bu rahatsızlığımı gidermeye yetmemektedir. Cezaevi şartlarında hastane koşulları çok zor, sadece 5 - 10 dakikalık tedaviler yapılıyor. Şu anda sol gözüm hiç görmemektedir, sağ gözümde de rahatsızlıklar başladı. Benim Cezaevi'nde kör olma durumum vardır, tedavimi yapabilmek için mahkemece uygun görülecek bir yöntemle tahliyeme karar verilmesini talep ediyorum” dedi.‘TERÖRİST DAMGASI ÇOK AĞRIMA GİDİYOR’Aydoğmuş, görevi boyunca hukuksuz bir eyleminin olmadığını da belirterek, “Uzun zamandır bilirkişilik yaptım, terörist damgası ile yargılanmak benim için çok ağır gelmektedir. Ben bu durumu hak edecek hiçbir şey yapmadım” diyerek kendini savundu.Polis memuruyken emekli olan Erdal Topal, Bylock kullanmadığını, yanlış araştırma yapıldığını söyledi. Sağlık şartları nedeniyle 2007 yılında gazi olarak emekli edildiğini ifade eden Topal, kendisini şöyle savundu:‘ŞEHİT OLABİLİRDİM’ “2014 yılında gazilere verilen iş hakkı nedeniyle memur oldum, çalıştığım yerde devlete gereksiz masraflar çıkartılmasına engel oldum. Gayretli bir personeldim, aldığım maaşı hak etmeye çalışıyordum, ben Cezaevi'nde bile açık olan elektrikleri kapatan birisiyim, ben vatan için canımı hiçe saymış, ödül madalyası almış, tebrik mesajları almış, iltifat alan gazi birisiyim. Şehit Fethi Sekin gibi şehit olabilirdim. Esrar satıcısı olan birisini yakaladığım için ödüllendirilmiştim, göstermiş olduğum başarıdan dolayı devlet ödünç madalyası verilmişti, ben gazi olduğum esnada karşımdaki kişi beni öldürmeye yönelik silah sıkmasına rağmen, ben onun ayaklarına sıkmıştım, ben terör örgütü üyeliğini asla kabul etmiyorum. 2006 yılında ateşli silahla yaralanmıştım, aktif polislik yapamaz raporu nedeniyle sevdiğim mesleğimden gazi olarak ayrıldım. “‘ÖLMEYİ TERCİH EDERİM’Polislikten ihraç edilen Mehmet Binboğa, Bylock proğramını kullanmadığını, darbecilerin en ağır şekilde cezalandırılmasını isteyerek, “Ben milliyetçi birisiyim, bu suçla yargılanmaktansa ölmeyi tercih ederdim” dedi.Komiser Kenan Koruyucu, darbe gecesi kız kardeşinin evinde bulunduğunu, yapıya ait herhangi bir yerde eyleme katılmadığını söyledi.Koruyucu, “Ben kesinlikle devletimin aleyhine olan programları kullanma suçlamasını kabul etmiyorum. Kesinlikle bu suçlama nedeniyle üzüntü beni kahrediyor” dedi.‘BYLOCK’U KISA SÜRELİ KULLANDIM’Açığa alınan polislerden Hüseyin Ceylan, Süleymancılara ilişkin yurtlarda evlerde kaldığını ancak Fetö ile herhangi bir bağının bulunmadığını söyledi. Yine polislikten ihraç edilen sanık Güray Gündoğdu, İstanbul'da Çevik Kuvvet de çalıştığını, gönüllü olarak da şarka gittiğini belirtti. 2013 yılında Ankara’ya atamasının yapıldığını bir yıl sonra da Avrupa Birliği çalışmaları kapsamında Adana'ya tayinin çıktığını ifade eden Gündoğdu, darbe girişimini tura giderken öğrendiğini ve hemen kimsenin uyarısı olmadan görevinin başına döndüğünü söyledi. Bylock programını 2014 yılında kısa süreli bir şekilde kullandığını itiraf eden Gündoğdu, “Bylock'un ne olduğunu bilmiyordum. Ben imam hatipli olduğumdan dolayı namaz kılarken Bayram Doğaner isminde birisiyle tanıştım. Bu kişi Ankara Kriminal İz İnceleme Bürosu'nda çalışıyordu. İhraç edilmiş birisidir, bu programı onun tavsiyesiyle kullandım. Sadece whatsaap gibi bir program olduğunu düşünerek indirmiştim. Ancak daha sonra kullanmadığım için bu programı sildim. Benim bu örgütle herhangi bir bağlantım yoktur, sadece Bylock'u bilmeyerek kullandım” dedi.‘BELKİ KAHRAMAN OLACAKTIM’Türker Ünüvar ise 15 Temmuz gecesi çağrılması sonucu görevinin başına geldiğini söyledi. Ünüvar, “Adliye taş binanın giriş kapısında görev yaptım, kalkışma olsaydı, darbeci askerler gelseydi, belki şehit olup kahraman olacaktım. Ancak şuan terörist damgası ile yargılanmaktayım, bu örgütün darbe girişimi ile bir ilgim yoktur. Darbeye karşı olduğum da açıktır.‘MASONLAR BİLE BYLOCK’U KULLANIYOR’Komiser yardımcısı Ahmet Begeç , Bylock proğramını kullanmadığını, bu programı masonların bile kullandığını söyledi. Begeç, “Bu program herkes tarafından kullanılabilen bir programdır. Bir emekli büyükelçi gözaltına alınmış ve sorgulamasında mason olduğunu ve masonların 3 yıldır bu programı kullandığını beyan etmiştir. Bu programı kullanan herkesin terör örgütü üyesi olmayacağını düşünüyorum, ben Bylock programını merakla bile indirmedim, FETÖ/PDY tarafından Bylock listelerinde oynama yapılmış olabilir” dedi.‘EMNİYET MENSUPLARI HÜKÜMETİ KORUMAKLA MÜKELLEFTİR’Polislikten ihraç edilen Ömer Faruk Oğuz, Bank Asya'daki hesabını 2012 yılında borsa oynamak için açtığını söyledi. Babasının diyanet işlerinden emekli olduğunu, bir imam hatipli gibi yetiştiğini ifade eden Oğuz, örgütün insanların dini duygularını sömürerek para aldığını devamlı dile getirdiğini belirtti. “Bence emniyet mensupları insanların seçtiği hükümeti korumakla mükelleftir” diyen Oğuz, “Ben hükümete ilişkin olumlu konuşmalarım nedeniyle hep eleştirildim ve kötü yerlerde çalıştırıldım. Çalıştığım yerlerde fazlaca ek göreve gönderildiğime ulaşılabilir. Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde görev yaptım, bu yapıya dahil olsaydım, bu birime alınmazdım. Bylock programını kesinlikle kullanmadım” dedi.‘ÖRGÜT ÜYESİ OLSAM VERİLEN GÖREVİ YAPMAZDIM’Meslekten ihraç edilen Şahin Tıraşoğlu, Bylock programını kullanmadığını söyledi. Darbe teşebbüsünde evinde istirahatte olduğunu ifade eden tıraşoğlu, “Televizyonda darbe teşebbüsüne şahit oldum, bu nedenle hemen görevimin başına geçtim. 15 Temmuz gecesi Kaymakamlık binasında görevliydim. Silah konusunda uzman olduğum için orada görevlendirildim. 18 Temmuz sabahına kadar istirahatsız bir şekilde kurumumda çalıştım. Ben örgüt üyesi olsaydım, silahımı bırakır verilen görevi yapmazdım” diye ifade verdi. Diğer sanıklar da Bylock proğramını kullanmadıklarını, FETÖ ile ilgilerinin bulunmadığını söyledi.3 TAHLİYEMahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Bülent Aydoğmuş, Erdal Topal ile Güray Gündoğdu’nun yurt dışına çıkış yasağı ve haftanın pazartesi, çarşamba ve cuma günleri bağlı bulundukları kolluk birimine imza atmak suretiyle adli kontrol altına alınarak tahliyesine karar verdi. Diğer tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilerek duruşma eksikliklerin tamamlanması için ileri bir tarihe ertelendi.
ADANA
17 Ocak 2017 - 18:35
Terörist damgası çok ağrıma gidiyor'
22 polis FETÖ/PDY’den hakim karşısına çıktı. Tahliye edilen 3 kişinin arasında bulunan ve bir gözünün görmediğini iddia eden eski Emniyet Müdürü Aydoğmuş, suçlamaları kabul etmedi
ADANA
17 Ocak 2017 - 18:35
Sedat efendi Cezaevi güzel bir yermiymiş?