Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Adana’ya 150 kişi kapasiteli yeni bir huzur evi yaptırıyor. Elbette 12 milyon TL’ye mal olacak huzurevi, yaşlılara sahip çıkılması adına önemli bir sorumluluğu yerine getirecek.
Ama hiç huzurevi olmasa daha iyi!
Keşke tüm insanlar evlatlarının yanında yaşlansa, torunlarını sevse, torunlarıyla büyüse, son nefesini evlatlarının yanında verse… Böyle bir toplumda huzurevine gerek olur mu?
Huzurevlerini şimdi öyle bir kullanıyoruz ki, “Baba sana orada daha iyi bakarlar” diye evlat babasını götürüp kendi elleriyle teslim ediyor. Evlat dırdırından bıkanlar soluğu huzurevinde alıyor. “Nasıl olsa maaşım var” diyor adam, veriyor parasını gidip huzur evinde kalıyor.
Huzurevleri bir anlamda zengin insanların işine geliyor. “Gelinimden laf duymaktansa giderim” diyor kadın…
Oysa dünyanın hiçbir yerinde Türk toplumu gibi birbirine bağlı, iyi günde kötü günde hastalıkta ve sağlıkta birbiriyle kenetlenen ikinci bir toplum yok. Çok güçlü aile bağlarımız var ama son zamanlarda bu bağlar da gevşiyor.
Gidip bakın huzurevlerine, insanlar evlatlarının yolunu gözlüyor. Adamın parası var, basıyor parayı götürüp annesini babasını oraya bırakıyor. Keşke, “Otur torununun yanında onunla yaşlan” diyebilsek, atamıza biz huzur versek... Keşke, işin kolayına kaçıp annemizi babamızı huzurevine götürmesek… Keşke soframıza bir tabak daha eklesek, ne iyi olur… Elbette muhtaçlara devlet sahip çıkıyor o ayrı, sözüm bile bile atasını götürüp huzurevine terk edenlere!
EĞİTİM ETKİSİNİ GÖSTERECEK Mİ?
Hatırlayın. Adana Büyükşehir Belediyesi zabıta ekipleri, vatandaşların merhamet duygularını sömüren dilencilere karşı önlemlerini artırmış ve Turgut Özel Bulvarı’nda bir operasyon yapmıştı. Operasyonda, dilencilik yapan A.İ.’nin üzerinden 3 bin 390 lira para çıkmıştı.
Şimdi Ramazan ayındayız.
Dilenciler, 2017 kreasyonu elbiseleri ile yine sokakları dolduracak… Sağlam oldukları halde kimi kolunu saracak, kimi başını saracak, kimi çocuğunu kucağında uyutacak. Kimi yaşlıları toplayıp şalvar giydirecek ve bir kartonun üzerine oturtup duygu sömürüsü yaptıracak. Cuma günleri cami önlerinde sıraya dizilecekler.
İşte bu ay zabıta ekiplerini göreceğiz. Bakalım dilencilere göz açtıracaklar mı açtırmayacaklar mı?
Dilenciler ellerini kollarını sallaya sallaya kent merkezinde ardı endam edecekler mi etmeyecekler mi?
Hatta cami önlerine gelen Suriyeliler ile bizimkiler arasında tartışma çıkacak mı, çıkmayacak mı?. Yani bir pazar kapma yarışı yaşanacak mı?
Adana Büyükşehir Belediyesi zabıta ekiplerinin performansını Ramazan ayında çok merak ediyoruz doğrusu… “Problem Çözme Teknikleri ve Güzel Konuşma ile Diksiyon” konularında eğitim de aldılar. Bakalım bu eğitim etkisini gösterecek mi?
YAĞMUR İŞİN PEŞİNİ BIRAKMIYOR?
Adana Kasaplar Odası Başkanı Saruhan Yağmur, son zamanlarda at ve eşek kesenlere yönelik çok ciddi tepkiler gösteriyor.
Yağmur, bunu yapanların insan olamayacağını ifade ederek, "Biz defalarca şikayet ediyoruz ama cezalar hafif. Biz bunların ağır şekilde cezalandırılmasını istiyoruz. Bunun cezası Kabahatler Kanununa göre 82 lira. Bu kesimleri yapanlar bu parayı ödeyip çıkıyorlar" diyor
At ve eşek kesenlerin bunları büyük lokantalara, okullara ve yurtlara normal et gibi sattıklarını ileri süren Yağmur, “Kesinlikle 20 metrelik bir kasabın bunu yapacağını düşünmüyorum ben bütün esnafıma kefilim. Herhangi bir kasapta böyle bir şey olursa onu sanattan men ederim ardından da hakkında şikayetçi olurum. Emniyet müdürlüğüne gidip bununla ilgili yapanlar kimse odamız adına davacı olacağım burada insan sağlığı önemli." diye konuşuyor.
Başkan Yağmur bu işin peşini bırakmıyor.
Bir yandan kendi esnafına sahip çıkarken, diğer yandan at ve eşek kesip esnafın ekmeğine mani olmak isteyenlere savaş açıyor.
Aslında bu toplumsal bir sorun. Halk olarak da bu konuda duyarlı davranmalıyız. Bölgemizde at ve eşek kesimine yönelik girişimde bulunanları polis ve jandarma ekiplerine ihbar etmeliyiz.
FEKE’DEN ÇIK TÜRKİYE BİRİNCİSİ OL!
Çocuğunun ayağına çamur bulaşmasın diye kapısına servis isteyenlerin olduğu Adana’da eğitim alanında ilginç bir gelişme yaşandı. Adana’nın Feke ilçesinde Lütfiye Ayşe Baytok Yatılı Bölge Ortaokulu’nun öğrencileri salon futbolunda Türkiye birincisi oldu.
Evet, yanlış okumadınız.
Demek ki bir öğrencinin başarılı olması için yer, zaman ve mekanın hiçbir önemi yok!
İsteyen öğrenci, kararını verdiği an her şeyi her yerde başarabiliyor.
Şampiyon öğrenciler ile okul yöneticileri ve öğretmenlerini makamında kabul eden Vali Mahmut Demirtaş, son dönemde Adana’daki okulların bölgesel ve ulusal ölçekte elde ettikleri sportif başarılardan dolayı büyük mutluluk duyduğunu söyledi.
Gurur duyulmayacak gibi değil.
Feke Yatılı Bölge Ortaokulu öğrencilerini, elde ettikleri bu önemli başarıdan ve Adana’yı en iyi şekilde temsil etmelerinden dolayı kutluyoruz.
Bu başarının diğer okullar tarafından da örnek alınmasını istiyoruz. Baba parasıyla özel okullarda okuyup sınavda başarısız olan binlerce öğrenciye inat, Feke Yatılı Bölge Ortaokulu öğrencilerinin bu başarısını ayakta alkışlıyoruz.
SORULAR
Adana Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten’in tıp alanında olduğu kadar edebiyat ve diğer sanat dallarında da başarılı olduğunu biliyor musunuz?
Yarın yapılacak olan Adana Demirspor genel kurulunun çok çetin geçeceğini biliyor musunuz?
Ekonomik gücü olmayan insanların semt pazarlarındaki artıkları topladıklarını biliyor musunuz?
Ramazan ayının başlamasıyla birlikte belediyelerin iftar çadırı kurarak yarış haline girdiğini biliyor musunuz?
Adana Büyükşehir Belediyesi’nin yaz futbol okulları için ücretsiz kayıt yapmaya başladığını biliyor musunuz?
Mimarlar Odası Adana Şube Başkanı Ozan Tüzün ile bazı mimarların, Uluslararası Taş Heykel Sempozyumuna katıldığını ve 9 Haziran’a kadar sürecek sempozyuma ikinci kez katılmayı düşündüğünü biliyor musunuz?