Eski seçimleri hatırlıyorum da... Her seçim öncesinde kent panayır alanına dönüşürdü.
***
Aday adayları birbirleriyle yarışır, halka en çabuk ve en çok ulaşanlar, siyasetin en şanslı isimleri olurdu.
***
Bir de günümüze bakıyorum...
***
Halk siyaseti yapan aday adayı yok diyecek kadar az...
***
Tüm aday adayları, temayül ve ön seçimlere endekslenmiş, halk kimsenin umurunda değil!!!
***
Malum, aday listeleri siyasi partiler tarafından 7 Nisan'da YSK'ya teslim edilecek.
***
AK Parti, CHP ve MHP aday adaylarına baktığınızda, neredeyse tamamı genel merkezlere taşındı...
***
Amaç, 7 Nisan'da açıklanacak listede olmak... Bunun içinde Ankara'da kendine bir ağabey veya dayı bulmak...
***
Anlayacağınız, milletin vekili olmak için yola çıkanlar, birilerinin eteğine tutunmak için çabalıyor.
***
Peki, halk bu seçimin neresinde?..
***
Görünüşe bakılırsa hiçbir yerinde...
***
Bugün halka uzanmayanlar, yarın oy istemek için kapı kapı dolaşacaklar...
***
Proje anlatacaklar, hedef gösterecekler, sonrası tufan...
***
Hep aynı terane...
***
Halk buna alıştırıldı aslında...
***
Tıklım tıklım olan parti binaları, bugünlerde bomboş...
***
Dün de boştu aslında, yarın da boş olacak...
***
Çünkü, halk siyasetçinin samimiyetine inanmıyor.
***
Samimiyet görmeyen halkı sandıkta ne kadar göreceğiz, asıl onu merak ediyorum...
***
Seçimlere katılımların en alt seviyelere düştüğü günümüzde, kimin vekil olup, kimin olmayacağı, 2 buçuk milyonluk kentte, toplasan 5 bin kişinin umurunda...
***
O zaman TBMM'deki oturacaklara milletin vekili demek ne kadar doğru?...
***
Ya da vekiller ne zaman milletin olacak?...
***
İşte, seçimlerin ve siyasetin günümüzdeki an alıcı sorusu bu olsa gerek!!!
***
7 Nisan'a kadar sönük geçen siyaset, bu tarihten sonra nasıl olacak hep birlikte göreceğiz...