Adana'nın imar sorunu geçtiğimiz yıl sık sık gündeme gelen bir konuydu.
***
İmar tıkanıklıkları ile ilgili Adana'da çokta büyük bir değişim olmadı...
***
Parseller düzeyinde yapılan imar değişiklikleri ile gün kurtarılmaya, müteahhitlerin önü açılmaya çalışılıyor.
***
Halbuki köklü bir çözüm o kadar da zor olmasa gerek.
***
Genel idare ile yerel idarenin biraraya gelmesi ve karşılıklı mutabakat sağlaması ile çözülebilecek bir iş, her ne hikmetse, bu işte siyasete alet ediliyor.
***
Genel idare ile yerel idarelerin her birinin farklı partiden oluşu, suni muhalif anlayışa kurban ediliyor.
***
Oysa, her siyasi, adaylığı süresince, hedefinin Adana'nın geleceği olduğunu söylüyor. Fakat bu sadece söylemlerde kalıyor.
***
Asıl sorun da burada başlıyor...
***
Her adayın amacı Adana ama seçilmişlerin hedeflerine baktığınız da, Adana'yı kimse sallamıyor...
***
Seçimlerden önce sorun olarak anlatılanlar, seçimlerden sonra unutulup gidiyor.
***
Halk artık bilinçlendi...
***
Gerek basın, gerekse sosyal medya, halkın bilinçlenmesinde önemli rol oynuyor. Adana'da da son yıllarda değişen seçim sonuçlarına baktığımızda, kimsenin kuru kuruya kimsenin arkasına gitmediğini görüyoruz.
***
Buradan çıkan sonuç ise çalışmayan ve hedefi Adana'nın geleceği olmayan siyasiler yok olmaya mahkum...
***
Özellikle yerel yöneticilere sesleniyorum; Bu mahkumiyeti yaşamamak için, Adana'nın en büyük sorun yumağı haline gelen imar tıkanıklığına bir an önce çözüm getirilmeli.
***
Bu çözüm getirilirken de, şunun arsası, bunun arsası değil, Adana'nın kentleşme sorunu gözönünde bulundurulmalı...
***
Yoksa, koskoca otogarı, Çukurova'dan Sarıçam'a, oradan Yüreğir'e taşımak öyle kolay değil...
***
Su kovasından söz etmiyoruz, otogardan söz ediyoruz... Bu üç günlük planla olmaz...
***
Kısaca, kentimizin kanayan yarasına birileri merhem olmalı...