Gönül istiyor ki kimse dilenmesin, aşa ekmeğe muhtaç olmasın…
Ama yine de sokaklarda dileniyor insanlar.
Dilenenlerin gerçek mi sahte mi olduğunu anlamak zor
Giydikleri kıyafetlere bakılırsa sanki aynı tornadan çıkmışa benziyorlar
Akşam bir araya gelip sanki aynı yere gidiyorlar gibi
Tabii ki bunu araştırmak zabıtanın görevi
Onlar araştırıp gerçeği bulmak durumunda
***
Kaldı ki belediyeler zaman zaman operasyon düzenleyip dilencileri yakalıyor.
Hem de ilginç yöntemleriyle birlikte yakalıyor
Bakıyorsunuz dilenci gibi görünüyor ama dilenci değil
Dilenmek için kullandıkları da sahte
Cami önlerine yığılanlara bakıyorsunuz, şaşırıp kalıyorsunuz
***
Zabıtaların bu kadar denetimine rağmen yine de otobüs duraklarının ardında, halkın yoğun olarak geçtiği sokaklarda karşılaşıyoruz.
Kendi dilendikleri yetmiyormuş gibi bir de çocuklarını alet ediyorlar
Özellikle akşam saatlerinde Teknosa sokağı, Ziyapaşa Bulvarı gibi noktalarda yoğunlaşan dilencilerin, önlerine çocukları oturtup duygu sömürüsü yapması yürekleri dağlıyor.
Görenler, “Kendine acımıyorsun, çocuklarına da mı acımıyorsun” diye tepki gösteriyorlar.
***
Zabıta ekipleri, dilenciliği meslek haline getirip halkı soyanlarla, gerçekten ihtiyacı olanları da iyi takip etmeli.
İhtiyacı olanların ihtiyacını gidermeli
Ama bunu kimseye duyurmadan yapmalı
Gıda ihtiyacı varsa gıdasını vermeli, muhtarlarla bu konuda diyaloga geçmeli
Halkın istediği belediyecilik budur. Kimseye görünmeden fakir fukaranın yuvasını ısıtıyorsan, sofrasına bir ekmek veriyorsan, bunun manevi gücü hiçbir bedelle ölçülmez.
***
Belki belediyeler fakirlere yardım yapıyordur da bizim haberimiz yoktur
Haberimiz olmaması en güzeli
Siz iyilik yapın, kimsenin haberi olmasın ama…
Halkın duygularını istismar edip dilenenleri de sokaklardan temizleyin
Kolay gelsin!