Dışarıda yağmur yağıyor
Yeni Camii’de insanlar yığılmış, Cuma namazını kılacak yer arıyor.
Yeni Camii ki Adana’nın merkezinde…
İmam, öğrencilerini sınıfa yerleştiren öğretmen edasında tek tek cemaatle ilgileniyor.
Safları sıklaştırın diyor
Safları sıklaştırın da, nereye kadar sıklaştıracaksın hocam.
Caminin yukarısı olduğu gibi boş.
Yağmur yağdığı için kimse namaz kılamıyor.
***
Aşağısı da tıklım tıklım dolu.
Aşağı katın küçük bir girişi var.
Siz bir de cemaat çıkarken görün o kapıyı..
Hiç Adana’ya yakışmıyor.
Ayakkabılar bir tarafta, insanlar bir tarafta.
Birbirini itekleyenler, kapıdan zorlukla geçenler.
Keşke caminin mimarı, mühendisi de bir Cuma gelse de yağmurda orada namaz kılsa..
Yani yaptığını görse hiç değilse…
***
İnanın Yeni Camii’nin eski hali, cemaatin rahatı bakımından bin kat daha iyiydi.
Caminin eski halinde bile birkaç çıkış yeri vardı.
İnsanlar rahatlıkla ibadet edip, çıkıyordu.
Şimdi, özellikle yağmurlu günlerde gidip bir aşağı katın halini görün.
Ayakkabılar üst üste yığılmış.
Herkes birbirinin ayakkabısına basıp geçiyor
***
Yani bu camiyi yapanlar, yaptıranlar, denetleyenler, denetleyenleri denetleyenler…
Adana gibi Türkiye’nin en önemli kentlerinden birinde…
Böyle tarihi bir cami var
Ve Cuma günleri Adana bu camiye akıyor
Merkezi yerde olduğu için herkes buraya geliyor.
Böyle bir camide elektrik kesiliyor.
İmam sesini duyuramıyor
Çünkü jeneratör yok
***
Yağmur yağıyor
Yukarısı bomboş ama yağmur yağdığı için kimse halı seremiyor
İmam gelen cemaatle tek tek ilgileniyor
Alt katı kontrol ediyor. Herkesi yerine oturtup öyle yukarı geçiyor. Ve namazına başlıyor
***
Tamam da kardeşim
Her şeyi imamdan mı bekleyeceğiz
İmam ne yapsın
***
Anlaşılan camiyi yeniden restore edenler yağmuru hesaba katmamış…
Bir de elektrik kesintilerini!