Çeşit çeşit koltuklar vardır…
Kimi koltukların sahibi oraya atamayla oturur, kimisi seçimle gelir…
Mesela koltuk isimlerini sıralayalım…
***
Cumhurbaşkanı, başbakan, TBMM Başkanı bakan, milletvekili, genelkurmay başkanı, müsteşar, genel müdür, müdür, belediye başkanı, belediye meclis başkanı, siyasi parti başkanları, gazeteciler cemiyetleri başkanları, dernek başkanları, kulüp başkanları, site başkanları ve daha saymakla bitiremeyeceğimiz koltukların sahipleri vardır…
***
Peki içerisinde görevini en iyi şekilde yapan kim diye soracak olursanız, orası biraz karışıktır…
Atama ile bir koltuğa oturan işini en iyi şekilde yapmaya çalışır. Çünkü, koltuğun altından kayma korkusu vardır…
Her an koltuk altından kayıp yere düşebilir…
Yani koltuğunun hakkını vermek zorundadır…
***
Seçimle gelip koltuğa oturanlar 3 yılda bir koltuğunu kaybetme korkusu yaşarlar…
Bazıları koltuğunu kaybetmeme uğruna binbir takla atar türlü türlü yalanlar söyler…
Herkesi kafa kola almaya çalışır. Karşısındakini “Aptal” yerine koyar, ya da “Aptal” zanneder…
***
Halbuki “Aptal” diye gördüğü insan, koltuk derdine düşmüş zekası kıt insanın gerçek yüzünü görüyordur…
Bazı koltuk sahipleri vardır ki, yönetimini hiçe sayar “Başkan benim, benim dediğim olur” diye dayılanır…
***
Mesela yönetim kurulu üye koltukları vardır. O koltuklar da tatlıdır. Tadından doyulmaz.. Bir oturan bir daha kalkmak istemez. Ama 3 yılda bir kalkmak ya da güven tazelemek zorundasın..
***
Bazı yönetim kurulu üyeleri oturduğu koltuğun hakkını verirken, bazıları da koltuğun hakkını almaya çalışırlar… Koltuğunu kendi çıkarları doğrultusunda kullananlar hep kaybetme korkusu yaşamıştır. Koltuğunun hakkını verenler ise, bir daha ki seçimde olsa da olur olmasa da diye düşünür…
***
Halbu ki, yönetim arasında yapılacak oylama ile başkanlığının düşürüleceğini bile bile dayılık yapar…
Bazıları koltuğa hasbelkader oturmuştur.
Yani hiçbir bilgisi yoktur, ama bir şekilde seçilmiş koltuğa oturmuş ve “Ne oldum delisi” olmuştur…
***
“Ne oldum delisi” olanlardan hiçbir hizmet beklememek gerekir, çünkü kafaları çalışmaz, hiçbir şey üretemez…
Bazıları koltuğunun hakkını vermiştir, tekrar aday olur.. Eğer işini layıkıyla yapıyorsa koltuk korkusu yoktur, tekrar kazanır…
***
Yukarıda da belirttiğim gibi çeşit çeşit koltuk vardır. Maddi olarak fazla pahalı değildir. Ancak, manevi ve “getiri” değeri yüksektir.
Bir çok kişi o koltukların cazibesine kapılır gider. Hatta bir koltuk uğruna yılların dostluğunu harcar, güvenini sarsar…
Onlar için dostluk değil, koltuk önemlidir…
Tabi ki anlayana!..