Günlerdir akıbeti bilinmeyen yolu ve yöntemi tespit edilemeyen bir Kaşıkçı cinayeti ya da zorla hapsedilme meselesi Dünya ve Türkiye kamuoyu gündemini meşgul ediyor.
Şimdi net olmamakla beraber Kaşıkçı ve Suud karşıtlığını ele alalım. Cemal Kaşıkçı, krala, yönetimine uygulamalarına, tekçi anlayışına, demokrasi ve insan haklarına karşı devlet anlayışına şiddetle karşı duran bir gazeteci ve muhalif bir Suud aydını.
*****
Bizdeki karşılığı cumhurbaşkanına, yönetim tarzına, tekçi nitelendirdiği anlayışına, demokrasi hukuk devleti olmayışına ve bunu dünya kamuoyuna bu şekilde izahına karşı hainlik damgasına kadar nitelendirdiğimiz Can Dündar misali. Arada bir farkın olmadığı kanısındayım.
Türkiye kamuoyunda Can Dündar’a karşı oluşan tepkinin aynısının Suudlarda Kaşıkçı’ya karşı oluşması doğaldır. Çünkü onlar da hain olarak görmekteler. Yöntem vahşice insanlık dışı kabul edilir bir metot asla değil. Hukuksuzluğun çağdışı ilkel yöntemlerin tezahüründen ibaret ki Suudlar atalarından kalma infazı gerçekleştirmiş oldular.
*****
Ya bizler!
Ülkemizde başta Çetin Emeç, Abdi İpekçi, Uğur Mumcu, Muammer Aksoy, Necip Hablemitoğlu, Bahriye Üçok ve daha nicelerinin hain pusularla ve uluslararası komplolarla cinayete kurban ediliyor olması tutuklanan gazeteci ve akademisyenlerin çokluğu sürülen ve gitmek zorunda bırakılan fikir adamlarının bir hayli oluşu bu karnemizin zayıflığını ortaya koymakta.
*****
Suudların ülkemizde özelikle bu cinayeti seçmiş olmalarındaki gaye hem bu karnemizi bir daha gün yüzüne çıkarmak hem de bize karşı olan Kral Faysal’ın ve yönetiminin güvenli bir ülke olmadığımızı başta kendi muhaliflerine sonrada tüm Dünya kamuoyuna göstermek istemesidir.
Kendi muhaliflerine tahammülü olmayanların süren yargılayan cezalandıranların başka ülke muhaliflerine kucak açması tahammül göstermesi hoşgörüyle fikri bir mücadele deyip yer vermesi çağdaş bir yöntem olmadığı gibi insani ve hukuk devletiyle bağdaşacak bir yöntem de değildir.
*****
Bizlere düşen bundan sonra Kaşıkçının hangi insanlık dışı yöntemle ortadan kaybolduğunu ortaya çıkarmak ve Dünya kamuoyuna göstermek ve bir hukuk devleti anlayışıyla tüm fikir ve düşünce suçlularına serbestlik getirmektir.
Hukukun insan haklarının sosyal devlet anlayışının halka sirayet ettiği müreffeh bir anlayışın hâkim olduğu bilimin üretkenliğin yaşamın özgürce hayata geçirildiği, sevginin kardeşçe bir arada yaşamanın mümkün kılındığı bu cennet vatanı yeniden inşasına bin selam olsun.