Adana Emniyet Müdürü Selami Yıldız, nezaket gösterip telefonla aradı. Toplum huzurunun sağlanması için basına da önemli görevler düştüğünü söyledi.
Ve emniyet müdürlüğünün başarılı çalışmalarını kamuoyuna duyurduğumuz için teşekkür etti.
Elbette duygulandım.
*****
Zaten geldiği günden beri; giyimiyle kuşamıyla örnek ve centilmen bir emniyet müdürü olduğu için Adanalılar da onunla gurur duyuyor.
Düşünün! Bir emniyet müdürünün, akşamın yorgun saatlerinde berberde oturup sıra bekleyen gençlerle ne işi olabilir? Oturup, gençlerle ne konuşabilir bir emniyet müdürü…
Okul önlerinde ne işi var emniyet müdürünün?
*****
Demek ki, bu kentin çocuklarını düşünen ve onlara sahip çıkan bir emniyet müdürü var bu kentte.
Çocukla çocuk, gençle genç, yaşlıyla yaşlı olabilen ve onların dilinden anlayan bir Selami Yıldız var bu kentte.
Aynı zamanda; terörle mücadele eden ve uyuşturucu baronlarıyla savaşan, gerektiğinde suçluların tepesine balyoz gibi inen kararlı bir emniyet müdürü var.
*****
Geçtiğimiz günlerde muhtarlarla toplantı düzenledi.
Merkezi idarenin ve yerel yönetimin vatandaşların arasındaki en önemli irtibat noktasının muhtarlar olduğunu söyledi.
Eşit vatandaş ilkesiyle güvenlik hizmeti vermeye çalıştıklarını anlattı.
“Güvenlik, özgürlük alanlarının gelişmesi için en önemli vazife alanımız. Vatandaşlarımıza daha özgür bir Adana şehrinde yaşamaları için el birliğiyle çalışıyoruz. Bu alanları ortaya koymak için kamu idarecileri, muhtarlarımız ve vatandaşlarımızla bu konuda toplantılar düzenliyoruz. İnşallah önümüzdeki günlerde bunun meyvelerini hep birlikte alacağız.” dedi.
Demek ki huzur muhtarlardan geçiyor!
*****
Sadece muhtarlardan mı, hayır!
Çocuğunu berbere gönderen anne ve babalar da sorumlu bu kentin huzurundan…
Çocuğunu okula gönderen veliler de sorumlu.
Devlet, her ferdin başına bir polis dikecek değil ya!
“Benim çocuğum nerede?”, “Kiminle oturup kiminle kalkıyor?”, “Okuluna düzenli gidip geliyor mu?”, “Çevresinde kimlerle arkadaşlık kuruyor?”
Bu soruların muhatabı polis değil, anne ve babalardır!
Anne ve babalar, bu soruların cevabını rahatlıkla veriyorsa zaten sorun yoktur.
*****
Bu kentin emniyet müdürü; gece yarılarına kadar tek tek kahvehaneleri geziyorsa, çarşıda pazarda esnafla sohbet ediyorsa, berber dükkânındaki gençlerle gidip şakalaşıyorsa, sorunlu mahallelerdeki çocukları kendi evladı gibi getirip makam koltuğuna oturtuyorsa ve onlara sahip çıkıyorsa, elbette ben bu kararlı duruşu ayakta alkışlarım.
*****
Cin gibi cinayet masası ekipleri cinayetleri çözüyorsa, terör örgütleri kaçacak delik arıyorsa, hırsızı, arsızı, torbacısı taciri sokağa çıkamıyorsa, kapkaççı kapıp kaçamıyorsa, sorunlu mahallelerin çocuklarına şefkat eli uzatılıyorsa, halk istediği parkta, sokakta, caddede rahatça gezebiliyorsa, 155’i aradığında bir dost sesi duyabiliyorsa elbette ben Emniyet Müdürü Selami Yıldız’ı alkışlarım…
Ona güç veren beyin takımını da alkışlarım, gece sabahlara kadar gözünü kırpmadan Adana’nın güvenliği ve huzuru için çalışan fedakâr ekiplerini de alkışlarım.
Yüreğinize sağlık!