Okullar sona eriyor. Karne heyecanı başlıyor derken yine çocuk işçiliği gündeme geldi. Türkiye’nin kanayan yarasıdır bu. Çocuklar, daha çocukluğunu yaşamadan iş hayatına soyunuyor. Yoksulluk, göç ve eğitim sorunu yüzünden hep bir eksik kalan çocuklar, çalışırken elbette iş kazalarıyla da gündeme geliyor.
TBMM KİT Komisyonu Üyesi ve Adana Milletvekili İbrahim Özdiş, çocuk işçilerin sorunlarını Meclis gündemine getirdi getirmesine ama sonuç alınacak mı o önemli!
*****
Özdiş, çocuk işçi istatistiklerinin artık durumun çocuk istismarına dönüştüğünü gösterdiğini söylüyor.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu’ya Adana’da kaç çocuk işçi bulunduğunu ve son 10 yılda kaç çocuk işçinin hayatını kaybettiğini soruyor.
Parti Genel Başkanlığı döneminde Süleyman Soylu’yu Adana’da görmüştük, konuşmalarını dinlemiştik!
Yani o Adana’yı iyi bilir, biz de onun duruşunu iyi biliriz!
Dileriz çocuk işçiliği konusunda güzel gelişmeler yaşanır
*****
Yoksulluk, göç ve eğitim olanaklarına erişememe gibi nedenlerde çocuk işçilerin sayısının her yıl arttığını belirten Özdiş, “Son 3 yılda 176 çocuk iş kazaları neticesinde hayatını kaybetti. Ayrıca 3 milyonu aşkın Suriyeli mültecinin bulunduğu Türkiye’de UNİCEF verilerine göre okul çağındaki 850 bin Suriyeli çocuğun sadece 325 bini okullara kayıtlı durumda” diyor
Sonra da ‘Biz bu halde 2023’e nasıl gideceğiz’ diye soruyor
Milletvekili Özdiş her zaman olduğu gibi yine önemli bir yaramıza parmak basıyor.
*****
Aslında bu konu için çok da soru önergesine gerek yok!
Hangi kente giderseniz gidin karşınıza mutlaka çalışan çocuklar çıkıyor. Elbette bu Adana’da daha çok dikkat çekiyor.
Sabah çıkıp bakın yollara. Çöp kutularının yanında kağıt toplayanlar mı dersiniz, simit satanlar mı?. Sanayi sitelerine gidip bakın, eli yüzü kir içinde çalışanlar mı?
Saymaya kalksanız sayfa yetmez.
Yaşamın her alanında var çalışan çocuklar!
*****
12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü’ymüş!
Kim, neyle, nasıl mücadele ediyorsa artık!
Öyle büyük bir mücadele veriliyor ki, herkesin sokakta peçete satarken gördüğü küçük küçük çocukları, dilenmek için annesinin kucağına yatırılıp duygu sömürüsü haline getirilen çocukları, çöp kutularının içine girip atık toplayan çocukları, küçük sanayilerde ağırlığından daha ağır yük taşıttırılan çocukları, karnesini alır almaz başına simit tepsisi konulan çocukları, para getir de ne yaparsan yap diye sokağa bırakılan çocukları kimse görmüyor!
*****
Nedense
Bu çocuklar hep bize denk geliyor!