başkanların yanında
bantla yapıştırılmış eşantiyon gibi
dolaşan ‘bazı’ danışmanlar
bunu bilmeli aslında
***
dişini kürdanla kurcalarken
bankamatiğe yaslanıp
para çekmesini biliyor
işe gelince
bir ‘da’yı ayıramıyor!
***
ziraat fakültesinde edebiyat dersi var mı bilmiyorum
ama…
‘canınızda malınızda bize emanet’ derken…
‘da’ ayrı yazılır!
***
zaten biri ek, biri bağlaç iki türlü ‘de’ var
kendinden önceki sözcüğe bitişik yazılırsa ek olur
‘belediyede, başkanda, arsada, ihalede’ gibi
sözcüğün sonunda eğer ‘t’ ve ‘k’ gibi sert ünsüz varsa, ‘de’ ünsüz benzeşmesine uyarak, ‘te’ye dönüşür
‘tehditte, yolsuzlukta, rüşvette, bankamatikte’ gibi
***
bağlaç olan ‘de’ ise, cümleleri birbirine bağlar
kendinden önce gelen sözcükten ayrı yazılır
söz konusu sözcüğü daha önceden geçen aynı görevdeki bir sözcüğe benzerlik ve katılma anlamlarıyla bağlar.
örneğin hizmet üretilmeyen bir kentte yaşıyorsanız
‘çalışmadan maaş da alıyormuş’ gibi
ya da yağmurlu bir kentte yüzüyorsanız
‘artık gondollar da Atatürk caddesinde kullanılacakmış’ gibi
***
‘de’ bağlacı kimi zaman da anlamı pekiştirir
‘ihale de ihale, diye tutturdu’ gibi
***
bu bağlaç olumsuzluk bildirerek de anlamı pekiştirebilir
‘köyden gelmiş de kenti yönetecekmiş’ gibi
***
ayrıca,
herhangi bir kişinin
seçimi kazanma ve başkan seçilme olasılığının
çok uzak olduğunu
alaylı bir dille anlatmak isterseniz…
‘seçimi kazanacakmış da bir daha başkan olacakmış!’ şeklinde yazabilirsiniz
***
hani, orhan veli
‘uzanıp yatıvermiş, sere serpe;
entarisi sıyrılmış, hafiften;
kolunu kaldırmış, koltuğu görünüyor;
bir eliyle de göğsünü tutmuş.
içinde kötülüğü yok, biliyorum;
yok, benim de yok ama…
olmaz ki!
böyle de yatılmaz ki!’ diyor ya
***
inanın
içimde kötülük yok
yok, sizin de yok ama
olmaz ki
böyle de yazılmaz ki!