demiş
diyeceğini
bu şiiri yazan
ve kimse, güzel
yazmış anlaşılan!
‘nefes almak
bayramdır mesela;
günün birinde soluksuz
kalınca anlar insan
***
görmenin
nasıl bir bayram
olduğunu karanlık öğretir;
sevmeninkini yalnızlık
***
sızlamayan
her organ, hele de
burun direği bayramdır.
sevdiklerinle geçen
her gün bayramdır
***
küsken
barışmak,
ayrıyken kavuşmak,
suskunken konuşmak
bayramdır
***
bir kitabı bitirmek,
bir binayı bitirmek,
bir okulu bitirmek,
kâbuslu bir rüyayı,
kodeste ağır cezayı
bitirmek bayramdır
***
yoğun bakımda
sancılı geceyi ya da
kangren olmuş bir
ilişkiyi bitirmek de öyle…
vuslat da bayramdır
öte yandan…
***
endişe içinde
beklediğinden
mektup almak,
telefonda ansızın
sesini duymak,
deli gibi burnunda
tütenin boynuna
sarılmak bayramdır
***
en acıktığın
anda dumanı tüten
bir somunun köşesini
bölmek, korktuğunda
güvendiğine sarılabilmek,
dara düştüğünde dost
kapısını çalabilmek
bayramdır
***
bir sürpriz
paketinden
çıkan hediye,
tatlı bir şekerlemede
üstüne serilen battaniye,
saçlarını müşfik bir
sevgiyle okşayan anne
bayramdır
***
‘ona güvenmiştim,
yanılmamışım’ sözü
bayramdır.
hiç aldatmamış,
aldanmamış olmak
bayram
***
zorluklara tek
başına göğüs
gerebilmek,
gereğinde haksızlığın
üstüne yalın kılıç
yürüyebilmek
bayramdır
***
evde
yalnızlığı
noktalayan
insan nefesi,
akşam kapıda
karşılayan yavuklu
busesi, sevdalı bir elin
tende gezmesi, nice adağın
ardından çınlayan çocuk sesi
bayramdır
***
sahi
böyle tatlı
yazılan, yaşanan
bayramlar kaldı mı!
yoksa tatil köyünden
dönüş yolunda mıyız?
***
neye
ve nereye
dönüyoruz!
farkında mıyız?