o
yatak
sahnesi
neydi öyle!
***
önce
dizlerinin
üzerine çöküp
yatağın ipini çözdü
sonra açıp yere serdi!
***
ardından
iki koluyla
belinden kavrayıp
ona sımsıkı sarıldı ve
usulca göğsünde uyuttu!
***
hatta
‘eşyalar nerede’
diye soran kızına
‘önce minderleri veriyorlar, sonra koltukları veriyorlar, taksit taksit satıyorlar’ diyerek, bir babanın o anki çaresizliğini örtmesi çok hoşuma gitti!
***
belki
velayetini
kaybeden bir
babanın evladına
kavuşması bundan
daha iyi anlatılamazdı!
***
erdal
beşikçioğlu
bu işi iyi biliyor
ve seyircisini adeta
televizyona kilitliyor
yerinden kalkamıyorsun!
***
bu
yüzden
say deseler
beşikçioğlu’nu
ilk sıraya koyarım
karakter oyunculuğunda!
***
‘adı efsane’
birinci bölümüyle
kanal d’de ekrana geldi!
***
kariyerinin
zirvesindeyken
ağır biz kaza geçirip
sakatlanan efsane basketbolcu, basketbolu bırakmak zorunda kalıyor. ardından sahip olduğu her şeyi birer birer yitiriyor ve en son çocuklarının velayetini kaybediyor… tam hayata karşı güvenini kaybetmişken, karşısına çıkan son şans, ona yeni bir kapı açıyor ve çocuklarına kavuşmak için büyük bir mücadele başlatıyor!
***
dizide
bir babanın
yeni hayat kurma
çabası takdire şayan
ve ‘aslan’ orada yatıyor!
***
uzun
zamandır
saçma sapan dizileri
seyretmektense kitap okumayı tercih ediyordum ama bu senaryoyu görünce nazım hikmet’in ‘ne güzel şey hatırlamak seni’ kitabına az bir ara verdim!
***
göreceksiniz
bu dizi, adı gibi
bir ‘efsane’ olacak!
ve ‘baba, ben nerede yatacağım’ diye soran sekiz yaşındaki leyla kırşan var ya… gün gelecek dünya onu konuşacak!
***
dizinin
yönetmenliğini
devrim yalçın, senaryosunu tunus taşçı, nazlı sunlu ve hilal yıldız üstlenmiş, diğer rolleri de gökçe bahadır, rojda demirer, almila ada, cem yiğit üzümoğlu paylaşmış. anlayacağınız kadro muhteşem!
***
aslında
anlayana
büyük bir
ders veriyor
erdal beşikçioğlu!
***
hapını içip
elini yüzünü
yıkadıktan sonra
camide su damlatan
çeşmeyi bile cebinden çıkardığı çakı ile iyice kapatarak!