adana’dan trene biniyor mavi gözlüm
o zamanlar yıldırım orduları komutanı
yıl 1918
günlerden 10 kasım
üç gün sürüyor yolculuk
haydarpaşa’ya inerken durup bakıyor
averof’un da olduğu gemileri görüyor
55 parçalık müttefik donanması
ağır ağır boğaza ilerliyor
***
sarhoş levantenler
nara atan palikaryalar
deniz trafiği durmuş
sağa sola koşturuyor insanlar
sarı saçlım çayhanede oturuyor
derin derin bakıp
yurdunu yudumluyor
***
çok değil
üç yıl önce
bu donanmayı
çanakkale’de tokatlayan dahi komutan
şimdi dirençsiz işgalin yangınını yaşıyor
‘orada boşuna savaşmış olamam’ diyor
o kadar Mehmetçiğin kanı sıcakken!
bu düşünceler yüreğini kemiriyor
***
ikindiye doğru
zırhlıların arasından sirkeciye geçiyor
güvertede sigara yakıp ufka bakıyor
boğazı kaplayan çelik yığınları
sanki kağıttan kayıklar
***
yaverine dönüp
yüreğini ortaya koyuyor
ve o tarihi söz çıkıyor dudaklarından:
‘geldikleri gibi giderler!’
***
dün gözüme çöp battı
kalkıp adana’yı dolaştım
belediye ne yapmış öyle
her yanı Atatürk’le donatmış
ne yana dönseniz Atatürk
belediyenin tepesinde Atatürk
reklam panolarında Atatürk
elektrik direklerinde Atatürk
yollarda Atatürk
sanki bir mesaj veriyor
gelene, gidene, görene
anlayana çok farklı bir lisan
böyle bir kentte
Atatürk’le yaşamaktan
gurur duyuyor insan
***
kasım gülek’ten iniyorum
solda büyük bir pano
içinde mavi gözlüm
uzun uzun bakıyorum
sanki çıkıp gelecek gibi
altında muhteşem bir yazı
‘geldikleri gibi giderler’
***
sarı saçlım
mavi gözlüm
ne averof’un kruvazörü
ne zırhlılar
ne düşman gemileri
hiç biri yok ama
bak adana
yine yakmış fenerleri!
***
10 kasımda gittiğin kente
kimler geldi, ne liderler
bana göre en güzel pano
‘geldikleri gibi giderler!’