adam
ha babam
koyuyordu!
***
edip
cansever’in
en sevdiğim
şiirlerinden
biridir bu!
***
geçen
gün gördüm!
adamın biri
iki tabure ile
bir masa koydu!
***
yanına
közde çay
ile su koydu
***
yanına
iki tabure ile
bir masa
daha koydu
***
bici
bici koydu!
meyve koydu
dondurma koydu!
***
ne
zaman
görsem
adam koyuyordu!
***
sonunda
3 nolu park
tabelasını söktü
arka tarafa koydu!
***
akşam
gelenler için
lamba koydu!
***
araç
parkı için
duba koydu!
***
baktı
kimse ses
çıkarmıyor!
adam
beş masa
daha koydu!
***
şimdi
orası 3 nolu
çocuk parkı değil!
közde çay ile
bici bici sahası!
***
bir de
yan tarafta
bir yer vardı!
***
o
adam da
ha babam
koyuyordu!
***
önce
iki tabure ile
bir masa koydu!
çay koydu
kahve koydu!
***
baktı
gelen, giden
denetleyen yok!
kaldırdı
tabureleri
masaları koydu!
***
dev
televizyon koydu!
yanına büfe koydu!
yengen’i koydu!
amcam oturdu
teyzem oturdu
okey koydu
52 koydu!
***
baktı
her şey
yolunda gidiyor
yanına oda koydu!
üstüne büyük bir
branda koydu!
***
önüne
langırt bile
koydu!
***
şimdi
para kırıyor!
parasının üstüne
para koydu!
***
işte böyle!
kim demiş
memlekette
işsizlik var diye!
***
koy
iki tabure ile
bir masa!
beş ay sonra
iş adamısın
bu memlekette!
***
yanına
bir de
büfe ekle!
tadından yenmez
feys’e koy etiketle!
***
çalışana iş çok
kaldırımlar boş
sokaklar boş
parklar boş
istediğin yere git
tabureleri koy!
***
yani
hiç korkma
adamın varsa
siyasette!
***
bir de
bizim
başkanı
tanıyorsan
bir elin yağda
bir ayağın ziyafette!
***
ne
demişti
edip cansever!
***
adam
yaşama sevinci içinde
masaya anahtarlarını koydu
bakır kaseye çiçekleri koydu
sütünü yumurtasını koydu
pencereden gelen ışığı koydu
***
uykusunu koydu
uyanıklığını koydu
tokluğunu açlığını koydu
***
masa da masaymış ha!
bana mısın
demedi bu kadar yüke!
bir iki sallandı durdu
adam
ha babam
koyuyordu!
***
uzun bir
şiir aslında bu!
şairin diğer
koyduklarını da
yazsam yer kalmaz
diye kısalttım!
***
bir de
halka
desenli koltuk
koyanlar var
memlekette!
***
onları da
başka
yazıya bıraktım!