yine
kandırdı!
***
yalancı
bahara kanıp
açtı çiçekler!
***
bu
kaçıncı
yalancı bahar
kışı kıskandıran!
***
biz de
az yalancı
değiliz ama!
***
evde
beslediğimiz
köpekler kadar
özen göstermiyoruz
örneğin bizi büyüten
yaşlılarımıza!
***
az
para
bulup
zengin olunca
anne ve babamızı
götürüp tıkıyoruz
huzurevinin karanlık
odalarına!
***
ve
anlam
veremiyoruz
evde kedi köpek
besleyenlerin neden
çocuk sahibi olmaktan
korktuğuna!
***
ve
aşırı
beslenmekten
göbeği sarkanların
63 yıllık ömründe
hiç karnı doymayan
bir peygamberin
ümmeti olduğuna!
***
ve
secdede
dolar kurunu
düşünenlerin
neden camilerde
saf doldurduğuna
anlam veremiyoruz!
***
keşke
beyhan
demirtaş
kadar olabilsek!
***
bir
vali eşi
olduğu halde
onun gibi gidip
bir yoksulun evinde
diz çöküp oturabilsek!
***
aynı
binada
oturup
yüzüne bile
bakmadığımız
komşumuza onun
gibi saf, temiz ve
içten sarılabilsek!
***
ve
şehit
analarına
onun gibi
sahip çıkabilsek!
***
şehit
çocuklarını
onun muradında
kendi evladımız gibi
sarıp, sevebilsek!
***
vali
mahmut
demirtaş’ın eşi
beyhan demirtaş
gibi dik durabilsek
ve yürekli olabilsek!
***
ama
yok!
her yanımız
gösteriş olmuş!
***
eller
görsün
diye seviyoruz!
ve eller görsün diye
yaptığımız üç kuruşluk
hayrın bile haberlerini
yaptırıyoruz!
***
ve
hatta
fotoğraf
karesine girmek
için gidiyoruz
şehit cenezalerine!
***
yalancı
bahar gibi
hep kendimizi
kandırıyoruz!
***
oysa
mevsim
kış...