Elbette İsmail Kulak Anadolu Lisesi Müdürü Eyüp Erdoğan’ı ‘Bir Renk Tut Gerçek Olsun’ projesini gerçekleştirdiği ve öğrenciler arasında gönüllülük ilkesini güçlendirdiği için tebrik etmek gerekiyor.
Feke’nin Paşalı Köyü’ndeki Ali Kuşçu İlkokulu anasınıfı öğrencilerini sevindirdiği için tebrik etmek gerekiyor.
Okulunda öğretmen, öğrenci, veli ve idareci diyalogunu en üst seviyede gerçekleştirip, örnek projelere imza attığı için tebrik etmek gerekiyor.
***
Hatta Adana’nın en ücra köşesindeki bir anasınıfının minik öğrencilerini düşündükleri için öğretmenleri, öğrencileri, velileri ve idarecileri de ayrı ayrı tebrik etmek gerekiyor.
Keşke Adana’daki diğer liseler de böyle projeler gerçekleştirse, öğrenciler arasındaki dayanışma, kardeşlik, birlik ve beraberlik duyguları daha çok güçlense ne iyi olur.
Vali Mahmut Demirtaş ve Milli Eğitim Müdürü Mustafa Altınsoy’un yerinde olsam telefon açıp bu güzel yürekli insanları kutlardım. Anadolu’ya gönüllerini açan o aslan parçası öğrencilerin yüreklerinden öperdim.
***
Ama beni en çok Nazan öğretmenin gözyaşları etkiledi.
Resim öğretmeni Nazan Armağan, okulda kurulan güzel sanatlar kulübü ile muhteşem çalışmalar gerçekleştiriyor.
İsmail Kulak Anadolu Lisesi’ndeki öğretmenler arasında öyle güçlü bir diyalog var ki, bu diyalog verimli projelerin bir an önce hayata geçmesinin yolunu da açıyor.
İsmail Kulak Anadolu Lisesi’ne gittiğimde anasınıfı öğrencilerinin sevinçlerini gördüm. ‘Keşke’ dedim Vali Mahmut Demirtaş da burada olsaydı, hatta eşi Beyhan Demirtaş da… Çünkü bu konularda ne kadar hassas ve duyarlı olduklarını çok iyi biliyorum.
***
O etkinlikte ben Nazan öğretmenin gözyaşlarını da gördüm.
Orada aslında bir resim öğretmeni yoktu. Orada bir anne vardı.
Nazan Armağan’ın annelik duygusu, öğretmenlik duygusunun önüne geçmişti. Nazan öğretmenin gözyaşlarında bu duyguyu görmemek için kör olmak gerekiyordu.
Çünkü, bizim çocuklarımız gittiği restoranda hamburgerin ketçapı az diye yemiyor. Görevli personelden ek ketçap istiyor. Yani yediğini beğenmiyor!
***
Bizim çocuklarımız marka olmazsa giymiyor. İlla marka bir ayakkabı olacak, illa marka bir giysi olacak.
Çantası marka olmazsa sırtında taşımıyor bizim öğrencilerimiz.
Nazan Armağan’ın gözyaşlarında ben bu sözleri gördüm.
Açık açık bunları demedi bana ama öğretmen bir anne olarak yaşadıklarını gözyaşlarından çözdüm. Köyden gelen Ali Kuşçu İlkokulu anasınıfı öğrencilerini gören kentteki bir öğretmenin belki de söyleyeceği çok şeyler olmalıydı.
Ama o dile verip diyemedi, gözyaşlarına yükledi düşüncelerini…
***
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın yerinde olsam ‘Gönüllülük İlkesi’ diye okullarda yeni bir proje başlatır, İsmail Kulak Anadolu Lisesi Müdürü Eyüp Erdoğan’dan da bu projenin nasıl gerçekleştirildiğini sorardım.
İşte o zaman ‘Orada bir köy var uzakta, o köy benim köyümdür’ sözü amacına ulaşırdı.
İnanıyorum ki Türkiye’de Nazan Armağan gibi sözlerini ve düşüncelerini gözyaşlarına yükleyen nice yürekli öğretmenler var. Kentlerdeki öğrencilerin gönüllerini, köylerdeki öğrencilerin gönülleriyle buluşturan öğretmenler.
Bu gözyaşlarını anlamak gerekiyor.
***
Ki en ücra köyde yaşayan bir anasınıfı öğrencisi ‘Artık benim bir bisikletim var’ diye sevinsin.
Şimdi siz de okulunuzdaki öğrencileri, öğretmenleri ve velileri harekete geçirin, bir renk tutun gerçek olsun.
Ne dersiniz!