perasyon günlerinde, düşene bir tekme daha vurmanın tadına doyum olmuyor
e tabii ucu kendine değmedikçe kimsenin sesi de çıkmıyor
gabriel garcia marquez, ‘kolera günlerinde aşk’ kitabında, çağdaşlaşma çabasındaki toplumun saçmalıklarını eleştiriyor
türkiye’de yaşasaydı, kesinlikle ‘operasyon günlerinde aşk’ kitabını yazardı
***
son on yılın operasyonlarına baktığınızda
bizdeki aşkı dünyanın hiçbir yerinde bulamazsınız
***
babası balyoz davasından tutuklandığında 5 yaşında olan göksun’un, babasını hep görevde bilmesinin aşkı örneğin…
ya da ergenekon davasının en genç tutuklusuyla cezaevinde evlenen hemşire keziban’ın aşkı!
***
gezi parkı direnişinde ölen aşıklara ne dersiniz!
örneğin berkinin ekmek aşkı
veya annesinin aylar süren yoğun bakım aşkı!
eşi dört aylık hamileyken gezi olaylarında ölen komiser mustafa’nın doğmayan bebeğine olan aşkını da ekleyelim
***
bir de silivri cezaevi önünde tahliyeleri bekleyenler ile çağlayan adliyesi önünde tahliye bekleyenlerin aşkı var
birbirlerine çok benziyor
bir kere düşmüşler ya
tekme bekleyen aşıklar!
bir tekme de siz vurun
***
ellerinden tutup kaldırmak size yakışmaz
***
hani mevlana’ya aşkınız bir başka ya!
ne diyor mevlana; ‘sarhoş bizim kapımızı bulmuşken, siz ayık kafayla geri gönderiyorsunuz’
neylersin, operasyon günlerinde aşk çarpıyor insanı!
tekmelettiriyor
soma’da gördük
nasıl vuruyordu
aşk ile!