‘o yıllarda
bir öğretmenin maaşı
bir kişiyi geçindirecek kadar bile değildi’
***
bilmem, şimdi
bir öğretmenin maaşı
bir aileye yetiyor mu!
ama
1979’da fransızca öğretmeni olarak öğrencilerin karşısına çıkan duayen eğitimci mustafa naci özer ‘refakatçi’ kitabında böyle yazıyor!
***
kitapta
öyle anılar var ki
‘bunlar da yaşanmış mı’ diye düşünmeden edemiyorsunuz!
***
elazığ’da
babasıyla tarla sularken
gelen bir mektup onun yaşamını değiştiriyor!
***
çamurlu
ayaklarla koşuyor ve
mektubu açınca, ankara’nın şereflikoçhisar ilçesine öğretmen olarak atamasının yapıldığını öğreniyor
içi içine sığmıyor!
***
367
sayfalık kitabı okurken
duygu seline kapılıyorsunuz ve genç bir öğretmenin ilk kez gittiği ilçede nelerle karşılaştığına, dahası ne zorluklarla ayakta kaldığına tanık oluyorsunuz!
***
mustafa
naci özer, bu romanı
son olarak çalıştığı batman’da kendini derinden etkileyen bir olaydan esinlenerek yazdığını söylüyor!
okurken
siz de etkileneceksiniz!
***
sevil
öğretmeni refakatçi olarak akıl hastanesine götürmesi ve karşılaştığı zorlukları okuyunca duygulanacaksınız!
***
o kadar
anının içerisinde
öğretmenin askerlik öyküsü olmaz mı; ‘okuma yazma bilmeyen karslı çocuk ona sıkça mektuplar yazdırmıştı. onun terhisi karslıyı çok üzmüştü. eşyalarının bir kısmını ona verirken ağladığını gördü. üzülmemesini söyledi.
***
karslı çocuk
-abi
mektuplarımı kim yazıp
kim okuyacak dedi.. çocuklar gibi ağlıyordu…’
***
aslında
bu kitap güçlü
bir senaristin elinde beyaz perdeye bile aktarılabilir, çünkü hiçbir kurgu yapılmadan, yaşanan olaylar dolu dolu ve içtenlikle kaleme alınmış!
***
yazar kitabında
‘öğretmenliğe başladığım
ilk günden başlayarak yaşadığım sevinçleri, heyecanları, endişeleri, korkuları, gururları, mutlulukları, hüzünleri, hayal kırıklıklarını, başarıları, platonik ve gerçek aşkları, bir insanın yapması gereken önemli davranışları dilimin döndüğünce satırlara aktarmaya çalıştım’ diyor
ama
kitap bir belgesel özelliği de taşıyor!
***
mustafa
naci özer, çağının tanıklığını yaparken, kendinden sonra yetişen eğitimcilere de bir yol haritası sunuyor!
***
yayın
editörlüğünü seyfi karahan’ın yaptığı ve karahan kitabevi tarafından bastırılan kitap, anadolu’da öğretmen olmanın zor yanlarını da gözler önüne seriyor
***
‘refakatçi’
duyguyu, sevgiyi, saygıyı, vefayı ve yaşamın tüm kılcal damarlarını yüreğinizdeki çocukla yüzleştiriyor!
***
yüreğinizdeki
çocukla yüzleşmeniz dileğiyle!
Öğrencilik yıllarımı anılarımı tekrar yaşadım birde ders çıkardım kendimce insanları eleştirmeden önce yaşanmışlıkları bilmek gerek!
Çok değerli insan Sayın Mustafa ÖZKE Beyefendiye kitabıma göstermiş olduğu yakın ilgiye ve övgü dolu sözleri için en içten teşekkürlerimi sunuyorum. Günaydın gazetesine yayın hayatında başarılar diliyorum.