‘önde
zeytin
ağaçları
arkasında yâr
sene 1946
mevsim sonbahar’
bir şiir ancak bu kadar
candan okunurdu okudu!
***
siz
bakmayın
aladağ’da bir
okula destek olmak
için düzenlediği şiir
etkinliğine ve bakmayın
muhteşem diline yüklediği
bedri rahmi eyüboğlu’nun
‘sitem’ şiirine!
***
aslında
içimizde ölen
insanlığı ayağa
kaldırıyor, diriltiyor!
fedakarlığı öğretiyor
kuruttuğumuz dallara
eliyle can suyu veriyor!
doç. dr. zekiye çağımlar!
***
o bir
‘çukurova’lı
akademisyen!
yaşadığı kentin
yüreğinde yürüyen
kültürüne can veren!
sevdiğine bacım diyen!
türkülerini dinleyip
ağıtlarını söyleyen!
acılı adana yiyip
şalgamını içen!
ilk göz ağrısı
öğrencilerini
canı kadar
çok seven!
***
güzel
bir şiir
dinletisiydi
düzenlediği!
dostluk kokan!
dostları buluşturan
öğrencileri kaynaştıran
bedri rahmi’nin şiirleriyle
dünü, bugünü ve yarını anlatan!
***
bakın
ne diyor
zekiye çağımlar:
11. şiir dinletisine
gelemeyenler neler
kaçırdı, gelenler neler
gördü, neler dinledi, bir
göstereyim istedim. dinletide
yer alan geleceğin yıldızları,
aydınlık öğretmenlerim,
şiir sever, yardımsever
öğrencilerim… nasıl
bir heyecan, nasıl bir
istekle hazırlandılar
bedri rahmi görse
o da benim gibi
gurur duyardı!
***
dinletimizin
müzik bölümü!
dilek ağacımızın
yanında anadolu
deyişlerini öyle içten
söylediler ki dinleti
sonunda herkesin
dilinde haydar
haydar vardı!
sibel boğa,
sidar, mustafa
harikaydınız!
***
işte
geri
plandaki
kahramanlar,
ses, ışık, bilgisayar,
çiçek, böcek ekibi! siz
olmasaydınız bu kadar iyi
olamazdı… oğulkan yaltırık
üç kişiye bedelsin ya da sen
bizim her şeyimizsin! kübra göçeri,
karanfillerden sorumlu müdürümüz
seçim çok güzeldi!
***
geçen yıl
olduğu gibi
bu yılın da görsel
tasarım kahramanı.
afiş, davetiye tasarımını
yapan tuğba yılmaz! sanatçı
elinden çıktığı hemen
belli olan afişlerimiz
gururla üniversitenin
her yanına asıldı.
teşekkürler
tuğba diyoruz!
***
sonuçta
dinleti bitti
ve dinleti gelirini
vereceğimiz beldibi
sivişli köyü ilkokulunun
müdürü benim daha dün
(5 yıl olmuş) mezun ettiğim
ismet mert aşık’ı sahneye
davet ettik. 3/a çok mutlu,
müdür mutlu, ben musmutlu!
işte ben değil, hep biz diyen
muhteşem bir akademisyen!
***
gerçekten de
gelemeyenler
çok şey kaçırdı!
ve ben bütün bunları
neden ve niçin yazdım;
oturduğu yerden
kalkamayanlara!
daveti çözemeyenlere
yakına gelemeyenlere
emeği göremeyenlere
aklı eremeyenlere
sitem olsun diye!