Sevdan ile düştüm yaban ellere
Dalıp çıktım ateşlere küllere
Giyin de bir çarık gel ardım sıra
Dağlara yollara çöllere
Sor beni, Bul beni, Gör beni
Ah beni beni…
Sen kalem ol bende kağıt
Yaz beni, Çiz beni, Çöz beni Ah beni beni…
Diye diye geziyor Kasım PAMUK. AK Parti milletvekili adayı. Eskiden seni evden çıkaramazdık Kasım Pamuk, şimdi de evlerden çıkaramıyoruz. Ne aşkmış bu böyle… Siyaset mi desem, AK Parti mi desem, hırs mı desem, rant mı desem, ne desem bilemez oldum.
Eskiden sen daha mütevazı daha candan daha bir dosttun Kasım Pamuk. Bürokrasi mi takılır oldun. Sendemi giydin o urganı üzerine. Ya huyundan ya suyundan olmuşsun. Bir sevda uğruna düşmüşsün yollara. Biz ne sevdalar gördük. Senin sevdanın adı da hayır olsun bakalım.
Siyaset mi adamı seçer, adam mı siyaseti tartışılır. Siyaset seni seçmek istemedikçe, sen koşuyorsun peşinden siyasetin. Hani diyorum ki, keşke siyaset yaparken rakiplerle uğraşmak yerine, kendi üstün özelliklerinizi ortaya çıkararak konuşmalar yapsanız. Hangi yaşlı teyzeyi, amcayı bugüne kadar karşınıza alıp sorununu dinlediniz merak ediyorum. Şimdi o yaşlı insanlara ne vaatlerde bulunup kafalarını nelerle karıştırıyorsun kim bilir. Bilmez misin ki Kasım PAMUK, senden önce de, ne insanlar gitmiştir o masum insanların ayaklarına da, onlar tercihlerinden hiç sapmamıştır.
Siyaset Arapçada at eğitimidir. Siz at izi ile it izini karıştırır olmuşsunuz. Siyaset felsefesi; bir hükümeti ne meşru kılar, devlet hangi özgürlükleri ve hakları neden korumalıdır, kanun nedir, vatandaşın devlete karşı yükümlülükleri nelerdir, bir hükümet yasal olarak nasıl ve neden görevden çekilmelidir gibi temel sorulara cevap arayan bir felsefe türüdür.
Monarşik egemenlik sistemi, bu ülkeye XXXL olur. Yasalar, kanunlar, kaynağını kutsal kitaplardan gelenek göreneklerden törelerden almaz. Bireyi, kul devleti kutsal olarak görmez. Devleti devlet yapan en önemli unsurun insan olduğunu bilen, demokrasi dediğimiz bir siyasi modeli tercih etmeniz sanki daha sağlıklı olur. Kendini toplumdan soyutlayan bürokratlar, bilmezler mi ki, oraya gelmeden önce kaç yaşlı teyzenin amcanın elini öptünüz. Ama bence Kasım Pamuk bunu çok iyi bilip, ona göre hizmet verecektir. O kadar gezip hayır duası alıyor, elbet onların hatırı olacaktır.
Ütopyalarla uğraşmayın. Hayali olan gerçekliği olmayan şeylerle. Oysa siyaset felsefesindeki ütopyanın tanımı şu anda gerçek olmayan gelecekte gerçekleşmesi düşünülen tasarımlardır. Sanırım bunları ayırt ederek yola devam etmek gerekiyor. Siyasette düşünme ve düşündüğünü söyleme özgürlüğü ona buna sallamak küfür etmek değildir. Her bireyin kendisi için iyi olanı seçmesinin toplum içinde iyi olacağını düşünerek seçmesi olduğunu bilip, ona göre seçim yapmalıdır.
Siyaset hem bir çatışma iktidar kavgasıdır, hem de toplumun tüm üyelerinin yararına olabilecek bir düzen yaratma aracıdır. Bürokrasiyi devletin işleyişinde kullanılan bir araç olarak kullanmaktan ziyade, egemenliği elinde bulunduran bir güç olarak kullanmaktan vazgeçin. Karmaşanın hüküm sürdüğü, düzenin olmadığı hiçbir toplum varlığını sürdüremez. Zihinde tasarlanmış, gerçekleşmesi mümkün olmayan ( ütopya ) hayallerden vazgeçin.
Her şeyin ölçüsü insandır. Adalet herkese kendi payına düşeni vermekse, haklıya hakkını, haksıza da cezasını vermek adalettir.
Bu toplumda haklı ile haksızı eminim ayırt edecektir.