Fuzuli caddesi Galleria İş Merkezi civarını görünce nihayet Adana’ya yakışır ailece gezilecek yürünecek güzel vakit geçirilecek bir park alanı oldu diye düşünmüştük. Adana’nın dışı güzelleşse içi kirleniyor. Tam aracınızı park edip biraz hava alıp yürümek istiyorsunuz bir bakıyorsunuz ki yanınızda ne içtiği, üzerinde ne taşıdığı belli olmayan ne olduğu belirsiz insan kılığındaki görüntüsü ve psikolojisi bozuk ürküten korkutan canlılar yanınızda beliriveriyor. Ama maalesef ki onlarda insan maalesef ki onları da anneler doğurmuş ve maalesef ki aynı toplumda yaşıyoruz.
Sayın Adana valisi Mustafa Büyük; polis merkezinin olduğu yerde bile oturup çay içip yürüyüş yapamayacaksak nerede kaldı bu şehrin güvenliği. Kocaman bir polis merkezinin olduğu yerde uyuşturucu kullanan ayakta duramayan ne içtiği belli olmayan insanlar tarafından rahatsız edilen yürüyen, aracında oturan oturup çay içmek isteyen insanların yaşam garantisinin olmadığı bir şehri düzeltme gibi bir çabanız olduğunu düşünmek isteriz. Sevgili polis arkadaşları da rahatsız etmesek kalkıp iki tur atmayacaklar. Lütfen bu insanlara bir çözüm bulun artık. Bütün istediğimiz güvenli huzurlu bir şehirde yaşamak.
Yürüyüş yaparken acaba kime denk gelip saldırıya uğrayacağız diye paranoyak bir toplum haline geldik. Bu psikolojik sorunların topluma ve çocuklara yansımasını umarım görebiliyorsunuzdur. Adamlar destursuz korkusuzca benlik sınırı dahi dinlemeden insanlara yaklaşıp bedenen ve ruhen taciz edebiliyorlar. Sayın valim bizleri daha iyi anlamak isterseniz bürokrasi urganınızı çıkarıp bir gün aileniz ile birlikte dilberler sekisi yolunda, galleria merkez park civarında hatta Atatürk parkında bir yürüyüşe çıkmanızı tavsiye ederim. Bizi daha iyi anlayacağınıza eminim.
Adana elden gidiyor. Amacınız halka hizmet ise lütfen halka hizmet edin. Vatandaş yolda huzurla yürüyüş yapamadıktan sonra siz altın kaplama yollar yapsanız ne fayda. Vatandaş aracında durup nefes alamayıp iki kelime edemedikten sonra siz istediğiniz kadar yollara kamera yerleştirin kime ne.
Bu şehrin her şeyden önce güven ve huzur ortamına ihtiyacı var. Adana’nın en iyi mekânında insanlar vuruluyor, yolda yürürken elindeki telefon için insanlar tartaklanıyor. İnsan şunu demeyi özlüyor Adana şu güzel etkinlikten dolayı şu ödülü aldı. Ama maalesef ki Adana şu bıçaklanma, bu vurulma, bu kapkaç, bu kaza bu fuhuş o uyuşturucu haberleri ile anılıyor. Siyasi gürültüden başka melodi yok bu şehirde. Sayın valim bu şehir için güzel planlarınızı bizlerle paylaşırsanız bizlerinde sizlere basın olarak katkısı olacağı kanısındayım.
Caddeniz fuzulisinden değil insanın fuzulisinden kaçar olduk. Kültüre sosyalliğe iletişime aç bir toplum olduk. Siz ki Turizm ve Kültür Bakanlığında görev yapmış bir valisiniz. Düşünün o beyni taşıyan insana ne anlatılabilir ki. Adam elinde alkol şişesi ile geziyor gündüz gündüz park alanlarında. Park yapmışsın yeşil alan yapmışsın içine polis noktası da koymuşsun içinde güven ve huzur olmadıktan sonra…
Fuzuli insanlardan kurtarın bizi. Kültür seviyesi yüksek bir toplumda ailemiz ile birlikte rahatça sokaklara çıkabileceğimiz bir şehir miras bırakmak istiyoruz çocuklarımıza. Sizden de beklentimiz elinizden ve mekânınızdan geleni yapmanızdır. Bugün buradayım yarın orada mantığı ile geçirdiğiniz her vakti bizlerden çalmış oluyorsunuz. Her gelenin bir şeyler aldığı değil de verdiği bir şehir olmak istiyoruz artık. Söz meclisten dışarı…