Eskiden her şey daha kaliteliydi. Siyaset yapanların bile şekiller renkleri delikanlılıkları ortadaydı. Herkes herkese ona göre davranırdı. Şimdiki halimize bakın kim mecliste kim siyasetçi kim dalkavuk kim sahtekâr kim dolandırıcı belli değil. Kimin eli kimin neresinde belli değil. Hükümet kuracaklar da bizi yönetecekler vay başımıza gelenler.
Farklı ülkelerde ama baya farklı ülkelerde doğru düzgün siyasetçi tanıyan yoktur, kimse cumhurbaşkanının başbakanının adını bilmek zorunda değil yönetimin değiştiğini bile fark edemiyorlar. O kadar huzurlu ve tek düze bir yönetim söz konusu. Bizim başbakan ve cumhurbaşkanımızda aslında bunu yapmaya çalışıyorlar da halkımız anlamak istemiyor. Yanlış anlaşılıyorlar. Sadece diktatörlük kölelik kelimelerinin yerini özgür irade ile demokrasi almış durumda. Seçimden bıkan bir toplumun hâkim olduğu bir ülkede vatandaş işsiz sigortasız yaşarken yedi milyon dolara yakın bir seçim maliyeti söz konusu. Bir on yıl sonra çocuklarımıza nasıl bir ülke kalacak yada kalacak bir ülke olacak mı şüpheli.
Birbirimize selam vermekten alışveriş yapmaktan aynı asansöre bile binmekten korkan bir toplum haline gelmişiz. Kimse kimseye selam vermiyor acaba başımıza ne gelir diye. Muhteşem yönetimin muhteşem ülke manzaralarından bir tanesi… Bu arada seçim yaklaşmışken birkaç kıyas daha yapalım dolar, euro aldı başını gidiyor zengin daha zengin, fakir daha fakir oldu. İşsizliğe diyecek bir şey yok. Çocuk ölümleri, şehitler, polis ve subay olmanın suç olduğu bir ülke haline geldik. Bir tarafta turizm ölüyor bir tarafta insanlar. Bizde hala hükümeti kim hangi yalan dolanla kuracak diye bekliyoruz. Muhteşem bir ülkede yaşıyoruz. Her gün istemediğimiz kadar aksiyon söz konusu. Ne ala memleket. Yarın ne olacak nasıl bir yasa ile nasıl bir ülkede uyanacağız bilinmiyor. Bilinmezlik belirsizlik adrenalin dolu bir yaşam sürüyoruz. Rahat olan hep rahat… Aç olan hep aç… Mutsuz olan hep mutsuz… Çok istikrarlı bir ivme. Teşekkür ederiz devlet büyüklerimize, birbirini yiyen meclis üyelerine, bürokratlara, suya sabuna dokunmayan sivil toplum kuruluşlarına, gizli, yasak insanüstü mason kardeşlerimize, bu ülkenin bu halinden sorumlu herkese çok teşekkür ederiz.
Eğer iyi bir hikayeniz varsa, onu anlatmak için iyi bir senaryo, ilk şarttır.rnBüyük Ortadoğu Projesi. Evet yazdılar ve çizdiler şuanda oynuyorlar.