Sevgili okurlar; içimden hiçbir şey yazmak gelmiyor. Yazsak birilerine dokunuyor yazmasak içimize dokunuyor, ne yapacağımızı şaşırdık. Bugünkü yazıma bir hikaye ile başlamak istiyorum. Hemen hemen herkesin bildiği bir hikaye ile.
*****
Çok eskiden bir adamın haylaz yaramaz saygısız bir oğlu varmış. Adam çocuğunun her yaramazlığının sonunda, “Oğlum sen adam olmazsın!” dermiş.
Babasının bu sözü oğlunun çok zoruna gidermiş ve çok üzülürmüş. Aralarında çıkan bir tartışmadan sonra babasına yine saygısızlık yapmış ve almış başını İstanbul’a gitmiş. Çalışıp çabalamış okullar bitirip imtihanlara girmiş ve sonunda kendi şehrine vali olmuş.
*****
Daha koltuğuna oturur oturmaz; “Gidin filan köyde şu isimde biri var hemen huzuruma getirin.” diye emir vermiş. Valinin adamları da gidip söylenen köydeki yaşlı adamı getirmişler. “Vali seni huzuruna çağırıyor” diyerek adamı apar topar getirmişler. Koltuğuna iyice yaslanıp sigarasını tüttüren vali sormuş :
- Ben kimim ? Beni tanıdın mı ?
Yaşlı adam korkmuş oğlunu tanıyamamış.
- Siz vali efendimizsiniz, demiş.
Vali intikamını almış olmanın gururu ile
- Ben senin oğlunum! demiş. Hani sen her iki sözünün birinde, sen adam olmazsın, derdin ya bak işte adam oldum, hatta vali bile oldum
Adamcağız meseleyi hemen anlamış :
- Beni ayağına bunu söylemek için mi çağırdın? Ben sana vali olamazsın değil adam olamazsın, demiştim.
Yaşlı insanları ayağına çağırmakla ve onların yanında saygısızca sigara içmekle, insanları küçük görmekle adam olamayacağını gösterdin.
*****
Evet bunu günümüze uyarlamak istersek benim çıkardığım sonuçlar şunlar; O koltuklara bir şekilde ya okuyarak ya da hırsızlık, namussuzluk, onursuzluk yaparak gelen bazı şahsiyetlere sizler bir şekilde gelmiş o koltuklara oturmuş ayaklarınızı masaları üzerine kaldırarak insan ağırlamış olabilirsiniz. Fakat şunu sakın unutmayın ki ne yanınızda çalışan her insanı ne de yanınızda emek veren anne olan, evine ekmek götürmek zorunda kalan, şerefli, haysiyetli, onurlu, namuslu kadınları istediğiniz gibi kullanamazsınız.
Bir gün gelir birileri senin o kadınlara davrandığın şekilde senin eşine çocuğuna kız kardeşine bu şekilde davranırsa o zaman senin o koltuk sefan cefaya nasıl dönüşür hep birlikte görürüz.
Sözüm ona çalışarak yada birileri vasıtası ile gelmiş arkadaşlar; ister doktorun oğlu ol ister hamalın ne olursan ol önce adam ol. Adamlık ne o oturduğun koltukla alakalı ne aldığın eğitimle ne de altındaki araba ya da yaşadığın ev ile. Adamlık karakterinle şerefinle haysiyetinle bağlantılıdır. O yüzden ya haddini bil adam gibi otur o koltuğuna ya da seni oraya adam gibi oturtacak birilerini bekle.
Hiç belli bir konuma kariyere gelmiş öyle yada böyle bir şekilde hem kariyer hem sıfat hem para sahibi olmuş bir kadının yanında çalışan bir erkeği taciz ettiğini onu sürekli rahatsız ettiğini tehditlerle faydalanmaya çalıştığını gördünüz ya da duydunuz mu ?. Ben duymadım. Duyan varsa da seve seve paylaşırım yazılarımda.
*****
Beyler gurur namus, şeref, haysiyet gibi erdemler sadece bayanlar için değil o yüzden bu vasıfları taşımayan erkekler kendinize gelin haddinizi bilin. Her insana canınızın istediği gibi davranma hakkını size ne o koltuklarınız veriyor ne doğduğunuz şehir, ne sıfatınız ne de doyduğunuz bu ülke.
Analar güzel evlatlar da doğuruyor size eklenen her özelliği şekillendirmek sizlerin elinde. Bir gün her şeyinizi kaybedip hayata sıfırdan başladığınızda elinizde en azından bu erdemleriniz kalsın ki hayata eksi başlayanlardan her zaman bir sıfır önde başınız dik başlamış olasınız.
Son olarak sevgili okurlar; mesajlarımı almak isteyen alsın istemeyen zaten güzel insanlar kervanındadır. En güzel günler şerefli erdemli insanların olsun.