Bir kreş programında kreş çocuklarına ezan okutuluyor. Düşünün kreş çocuklarının yaşını, bir de yapılan etkinliği. Üstelik oradaki her çocuk Müslüman olmayabilir. Farklı dinden ırktan ailelerin çocukları olabilir. Hani biz dil, din, ırk ayırımı yapmayan bir ülkeydik. Nedir bu diretme. Biz ne zaman böyle bir ülke olduk. Nerede Laiklik Demokrasi... Arkadaşlar çocuklarınızın geleceği için bazı değerlere sahip çıkmak zorundayız. Okullarda kreşlerde bizim duymadığımız bilmediğimiz neler öğretiliyor çocuklarımıza… Kimlere inanıp güveneceğimizi şaşırdık.
Çocuk temel eğitimi ailede alırdı eskiden. Fakat maalesef çalışan anneleri tenzih ediyorum çalışmayan anneler en azından temel eğitimlerini kendileri versinler çocuklarına. Eve gelen çocuk farklı, okuldaki çocuk farklı sonra da benim çocuğum böyle değildi, çocuğumu tanıyamıyorum artık demeye başlıyoruz. Psikolojik çatışma çocuğun kendi içinde başlamış oluyor. Evdeki mi doğru okuldaki mi? Kendi doğrularınızla yetiştirin çocuklarınızı başkalarının doğruları ile yetişen takip edemediğiniz çocuklarınız bir süre sonra aitlik duygusu kargaşası yaşamaya başlar ve siz onları onlar sizi tanıyamaz olursunuz. Topluma faydalı bireyler yetiştirmek sizlerin elinde dürüst çalışkan erdemli bir toplum olmak bizlerin elinde. Küçücük beyinlerin yıkanmasına izin vermeyelim.
Okullardaki tehlikeyi göz ardı ettiğimiz sürece bizlere ait olmayan çocuklar gençler yetişecek. Uyuşturucu satıcıları, beyin yıkayan eğitmenler, okul önlerindeki güzel kızlar yakışıklı erkekler hep olacak. Önemli olan bunları ayırt edecek gençler yetiştirebilmemiz. Çocuğa nasıl bir toplumda doğmak istersin sorusu sorulmadığına göre yaşamak zorunda kaldığı toplumu yaşanabilir hale getirmek siz anne babaların görevi.
Emniyet mensupları gereken önlemleri alsa dahi yetişemedikleri alanlar mutlaka olacaktır. O boşlukları doldurmak sizlerin bizlerin elinde. Aydınlanma insanın kendisini bulması çağıdır. İdeal sahibi, karakteri sağlam,etik değerleri yüksek ‘’Bireyler’’ yetiştirmek bizlerin elinde.İnsan şu veya bu dine şu veya bu biçimde inanmakta serbesttir. Laiklik, insanın serbest iradesi doğrultusunda dininde ve inancında özgür olmasıdır. Din eğitimi serbesttir. Kamu düzenine aykırı olmadıkça herkes istediği dinin dini inancın eğitimini alabilir. Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister.
Çocukların din eğitimi ailelerine aittir.Kamu düzenine aykırı olmadıkça,herkes, elbette dinine uygun yaşamakta serbesttir. Ancak hiç kimse ‘’ Dinini yaşamak ‘’ iddiasına sığınarak, bazı kurumları dayatmaya kalkışamaz. Cumhuriyet hiçbir zaman ülkede, dinin siyasete malzeme yapılmasını istememiştir.
Kutsal din duygularının devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılmaması Laiklik ilkesinin gereğidir. Laiklik Türkiye Cumhuriyeti Devletinin temelidir. Atatürk Türkiye Cumhuriyetidir. Atatürk’te Laiklik, yıllarca ezilen halkının, uygarlık düzeyini yakalaması, kendi sözüyle ‘’Adam olması’’ özlemidir.
Atatürk din düşmanı değildir. Dinin sömürülmesine, politikaya karıştırılmasına ve devlet ilkesi haline getirilmesine karşıdır. Sonuç olarak Laiklik dinsizlik değildir. Laiklik ilkesinin temelinde dinin siyaset aracı olarak kullanılmasının akıl ve mantık dışı olması vardır.
Türk Milleti iyi biliniz ki Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler memleketi olamaz. En doğru ve en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır, medeniyet yoludur.