Sonunda CHP’nin Büyükşehir Belediye Başkan Aday adayları da isyan etti ve yayınladıkları ortak deklarasyonla parti tabanının ithal aday istemediğini ilan ettiler. Yerel seçimlere tam üç ay kaldı ve adaylıkların belirlenmesi konusunda CHP ne yazık ki kaplumbağa hızında kaldı. Aday adaylıklarını bir yıl önceden açıklamaya başlayan CHP’nin neferleri aylardır seçim bölgelerinde gezmedik yer bırakmadılar ancak genel merkez aday adaylarının hızına yetişemedi. Süreç uzun olunca kimisi birikimini bu uğurda harcadı, kimi tarlasını, evini barkını sattı. CHP’nin Adana’daki başarısı için aylarca yağmur çamur, cehennem sıcağı dinlemeden koşturan aday adayları harcadıkları zamanı, parayı ve emeği CHP’nin ve Adana’nın geleceği uğruna gözünü kırpmadan feda ettiler. Gerçek birer yurtsever ve CHP’li olduklarını kanıtladılar. Buna karşın geçmişte adları şaibelerle anıldığı için kamuoyunda pek de kabul görmeyen ve rüzgarın estiği taraftaki partilere kapağı atmayı marifet sayıp ilkesiz siyasetçiliğin örneğini sergileyen isimler parti bulamadıkları için CHP’nin kapısını aşındırmaya başladı. Zenginlikleriyle filmlere konu olan Adana’nın gerileyiş döneminin baş mimarı olarak adlandıran Aytaç Durak ile yolundan giden yetiştirmesi Zihni Aldırmaz da CHP’den aday olabilmek için asimetrik girişimlerle partide uzun süredir huzursuzluk yaratıyor. Seksenine merdiven dayamış olsa da Aytaç Durak’ın koltuk sevdası ve hırsında hiçbir eksilme olmazken, yetiştirmesi Aldırmaz da koltuğun tadını tattıktan sonra izlediği strateji ile Durak’ı aratmıyor. CHP Genel Merkezi ise bir oy fazla getirip seçimi kazanacak adaylarla seçime gireceğini açıklayıp, CHP’nin içinden seçimi kazanacak bir aday çıkaramıyor havasına girerek süreci uzattıkça kentte ve CHP içindeki huzursuzluklar da katlanarak artıyor. Bu süreç en çok kendini CHP’ye yamamaya çalışan ancak parti binalarının belki de nerede olduğunu dahi bilmeyen fosil siyasetçilerine yarıyor. CHP tabanı ise fosilleşmeye yüz tutmuş ithal siyasetçilere karşı seslerini sürekli yükseltiyor. Çünkü CHP tabanı biatı ve dayatmayı kabul etmeyen bir yapıya sahip. Bu nedenle CHP’nin ithal adaylarla seçimi kazanabilmesi o kadar da kolay değil. Ayrıca CHP’liler uzun yıllardır tabandan gelen bir isimle seçime girmenin özlemini taşıyor. İthal adaylarla seçimin kazanılamayacağını defalarca kez tecrübe acı bir şekilde tecrübe eden CHP’liler partinin özüne dönmesini istiyor. Genel Merkezin suskunluğu ve bazı illerde CHP’yle dokusu uyuşmayan devşirmeleri aday olarak göstermesi Adana’daki huzursuzluğu körüklüyor. Genel Merkezin en doğru kararı vereceğini inanan aday adayları da artık patlama noktasına geldi. CHP’nin Adana’da iktidar olması için yola çıkan gerçek CHP’li yedi aday adayı biraraya gelerek durum değerlendirmesi ve bir anlamda da güçbirliği yaptı. Altına imza atıp yayınladıkları ortak deklarasyonla da CHP’lilerin artık ithal adaylara tahammül göstermeyeceğini adeta haykırdılar. Yedi aday adayı, CHP’nin 30 Mart 2014’te yapılacak yerel seçimleri kazanabilecek güçte olduğunun altını çizip resmi başvuru yapmış aday adayları arasından bir kişinin aday olarak atanması durumunda, adayın etrafında kenetlenip seçimleri kazanacaklarını vurguladılar. Yani resmi başvuru yapan kişilerden hangisi aday yapılırsa yapılsın küsmeyip canla başla CHP’nin iktidar olması için çalışacaklarını haykırdılar. Parti dışından isimlerin adaylık için isimlerinin konuşulmasına da tepki gösteren CHP’li aday adayları adı geçen kişilerin, ne CHP tabanında ne de genel seçmen nezdinde itibarlarının ve karşılıklarının olmadığını belirttiler. Deklarasyonun altında Akif Kemal Akay, Soner Çetin, Rukiye Çinkılıç, Hüseyin Karabulut, Bekir Sıtkı Özer, Arif Sezer ve Ali Tekin’in imzaları bulunuyor. Resmi olarak başvuru yapan milletvekili ve eski gasteci Turgay Develi’nin toplantıya katılmadığı gibi deklarasyona da imza atmaması ise oldukça dikkat çekici. Turgay Develi, aday gösterilmezse adayı destekleyecek mi yoksa milletvekili seçildiği dönemdeki gibi nötr mü kalacak bekleyip göreceğiz. Develi deklarasyon yayınlandıktan saatler sonra ise bir internet sitesine yaptığı açıklamada bildiri hazırlanması için yapılan toplantıya katılamadığını ve bunun için altında imzasının bulunmadığını belirterek, “Aday adayı arkadaşlarımın parti dışından birisinin aday gösterilmesine verdikleri tepkiye iştirak ederek o bildirinin altına imzamı atarım. Adaylık sürecinden bu yana tavrım ortadadır. Ben hatırlayacak olursanız daha önce Aytaç Durak ve Zihni Aldırmaz gibi isimlerin bu partiden aday yapılması halinde CHP Milletvekili olarak bu isimlerin yanında yer almayacağımı, bir partili olarak görev ve sorumluluk duygusu ile hareket edeceğimi kamuoyuna açıklamıştım” şeklinde bir açıklama yaptı. Klasik bir Develi tavrı yani. CHP Adana’da iktidara yürüyor ancak engel Adana’da, sokakta ya da halkta değil CHP’nin kendi içinde. CHP, devşirme ya da diğer bir deyişle ithal adaylarla seçime girilmesi için parti içinde yoğun bir faaliyet gösteren satılmış sözde CHP’lileri temizleyebilirse Adana’da seçimi kaybetmesi mümkün değil.