Zor bir dönemden geçiyoruz…
Artık insanlar doğruyu savunmaya bile korkar oldular…
Bir doğruyu savunmak bir yanlışı duyurmak o kadar zor ki…
*****
Mesela önce bir düşünmeniz gerekiyor ben bu yanlışı söylersem ben hangi siyasi grubu savunmuş olacağım?
Bu beni ne ölçüde etkileyecek?
İşimi etkileyecek mi?
Ailemi etkileyecek mi?
Arkadaşlıklarımı etkileyecek mi?
Ve sonrası korku…
*****
Belirli bir gruba dâhil olmadan bir şey konuşamaz olduk resmen…
En kötüsü de ne biliyor musunuz?
Ülkemizi savaştan kurtaran bizlere Cumhuriyeti armağan eden devletimiz Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü anlamak, anlatmak ve savunmak sadece bir gruba kaldı…
*****
Bir ülkenin kurtarıcısı belirli bir grup tarafından savunulur mu?.
Bu ülkenin bütün vatandaşlarının yapması gerek bu değil midir?
Belirli bir görüşü savunmanıza gerek yok…
Sadece tarih bilginizin olması onu savunmanız için yeterli değil midir?
*****
İnsanlar artık kıyaslamalar yapar duruma geldiler…
Atatürk büstlerine zarar vermeye başladılar… Çok uzağa gitmeye gerek yok. Gülbahçesi Mahallesinde Kız Meslek Teknik Anadolu Lisesi bahçesine giren iki kişiden biri Atatürk büstüne molotof bombası attı. Bu kabul edilecek bir davranış mı? Neyse Emniyet Müdürlüğü ekipleri suçluyu anında yakalayıp adalete teslim etti.
Dünya üzerinde kendi kurtarıcısına böyle davranan başka bir millet var mıdır?
*****
Bizler belirli bir siyasi görüşe sahip olmadan kurtarıcımızı ülkemizin kahramanını savunabilmeliyiz…
Şehitlerimize duyduğumuz minnet kadar bizleri aydınlığa çıkaran Mustafa Kemal Atatürk’e minnet duymalıyız.
Bu ülke kolay şeyler yaşamadı… Kolay kazanmadık. Bu ülke Cumhuriyete kolay kavuşmadı…
Cumhuriyetin halkı yükselttiği halk egemenliğine dayandığı insanlara anlatılmalı…
*****
Mustafa Kemal tek başına devletin başı olabilecekken egemenliği halka bırakan bir lider…
Bunu gelecek nesile anlatmak bizim görevimiz.
Ve bu görev sadece belirli görüşe sahip olanların değil, bütün bu milletin görevi…