Bir güne kaç iş sığdırabilirsiniz.
Bir günde kaç yere ziyarete gidebilirsiniz. Bir günde kaç insana dokunup, onun sorunlarını dinleyebilir ve çözmek için gayret gösterebilirsiniz
“İşten yorgun dönüyorum. Yan apartmandaki komşuma bile ziyarete gidemiyorum” der gibisiniz.
*****
Çünkü teknoloji, insani duygularla yaşamanın, dostça sarılmanın, kardeş tadında el öpmenin, yürekten dertleşmenin, dilden halleşmenin, acıyı ve sevinci paylaşmanın sonunu getirdi.
Sosyal medyada bir üzüntü işareti koyunca karşımızdakinin taziyesine gitmiş oluyoruz. Bir gülücük koyuyoruz cep telefonundan nikâhına şahitlik ediyoruz.
Yani o insana dokunmadan yaşıyoruz.
*****
Bütün bunlara inat, “Ben iyi günde, kötü günde, hastalıkta ve sağlıkta halkımın yanında olacağım. Onlara dostça sarılacağım, huzurevine gidip yaşlıların ellerinden öpeceğim, şehit ailesiyle yürekten dertleşeceğim, fakir fukarayla dilden halleşeceğim, taziyesine gideceğim, düğününde halay çekeceğim. Öksüz ve yetim çocukların başını okşayacağım. Yetiştirme yurdunda kalan genç kızları yurt yuva sahibi yapacağım” diye halkının derdiyle dertlenen bir vali yönetiyor Adana’yı...
“Cep telefonundan bir mesaj geçtim mi işimi hallederim” diyen bir vali değil!
Bu yönüyle ne yaparsak yapalım Vali Mahmut Demirtaş’ın hakkını ödeyemeyiz.
*****
Devletin kurumlarını yönetmek ayrı iş!
Yatırımcı daire müdürlerini denetlemek, projeleri takip etmek, rutin güvenlik toplantılarına katılmak, il koordinasyon kurulunu toplamak, yatırımcı ve işadamlarının sorunlarını gidermek için çeşitli toplantılara katılmak, kent dışından ve içinden gelenlerin ziyaretlerini kabul etmek...
Bütün bu işleri yapmak üstün bir performans ve beyin gerektiriyor. Az zamanda çok iş yapmak, yerinde karar vermek, sorunları kısa yoldan çözmek, beklemeden müdahale etmek, her babayiğidin yapacağı iş değil.
*****
Bir yılda 26 dev proje gerçekleştirmek kolay değil. Bu projeleri hazırlamak, hangi projede hangi ekiplerin görev alacaklarını belirlemek, hangi mahallede hangi projeyi gerçekleştireceğine karar vermek büyük emek istiyor.
Bu yönüyle de yani Adana’nın her yönden gelişip kalkınması adına harcağıdı emek konusunda da Vali Mahmut Demirtaş’ın hakkını ödeyemeyiz.
*****
İnsan, “Adana Valisi Mahmut Demirtaş, bu enerjiyi nereden buluyor” diye sormadan edemiyor.
Adana Valiliği’nin web sayfasına girip bir bakın. Yapılan hizmetlere, mahalle mahalle köy köy gidilen ziyaretlere, ev ev dolaşıp yatalak hastaların bile unutulmadığı o haberlere bir bakın.
Başlı başına dev bir proje olan Güney Adana Kalkınma Projesi’nin yol haritasına bakın, her gün ardı ardına yapılan etkinliklere, açılışlara ve törenlere bir bakın.
Sonra da kendinize bir bakın!
‘Ben Adana için ne yapıyorum’ diye bir sorun.
‘Adana niye kalkınmıyor’ diye şikâyet edeceğinize, karanlığa bağırıp çağıracağınıza, oturduğunuz yerden siz kalkın!
Kalkın artık!