Şeyh Galip, Hüsn-ü Aşk adlı eserini 1782'de girdiği bir iddia üzerine 6 ayda yazmış
Divan edebiyatının en önemli örneklerinden biri olmasının yanı sıra, tasavvufi alt yapısının çok güçlü bir yapıda bulunması da ayrı bir önem taşıyor
*****
Oyunun konusu da ilginçtir
Arapçası ‘Beni-mahabbet’, Türkçesi ise Sevgioğulları.
Böyle bir Arap kabilesi vardır. Bu kabilede bir kız bir de erkek çocuk doğar, erkeğe Aşk kıza Hüsn ismini verirler, bu ikisini birbirlerine nişanlarlar
İkisi de Edep okuluna giderler. Bu sırada Hüsn, Aşk'a aşık olur
*****
İkisi zaman zaman sohbet etmektedir. Orada Suhan isimli bir mihmandâr vardır. Fakat, Hayret isimli biri, Hüsn ile Aşk'ın görüşmesine mani olur. Bir süre Suhan yoluyla mektuplaşır. Aşk'ın Gayret adında bir lalası vardır ve sonunda ikisi Aşk'ın gidip Hüsn'ü kabile büyüklerinden istemesi konusunda anlaşırlar. Kabile büyükleri ise Aşk'ın bu arzusuyla alay eder ve eğer Hüsn'e kavuşmak istiyorsa Kalb ülkesine gidip Kimyâ’yı alıp gelmesi gerektiğini söylerler. Yolun ne denli zorlu ve korkunç olduğunu da anlatırlar.
Seyrettikçe duygulandıran ve tasavvufun zirve yaptığı oyunun sonu mutlu biter
*****
Şeyh Galip’in bu ünlü oyunu Seyhan Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde sahnelendi.
Ev sahipliğini Güven Boğa yaptı
Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nin girişinde bekleyerek ve tam bir ev sahibi edasında gelen konukları tek tek ağırlayan Güven Boğa bu yönüyle takdir gördü
*****
Sahnedeki muhteşem atmosfer konukları alıp tasavvufun yüreğine götürdü
Farklı ışıkların sahnede sürekli yer değiştirmesi, bir yandan ney, bir yandan ud sesi, sanki Şeyh Galip’i alıp sahneye getirdi
*****
Adanalılar Güzellik ve Aşk’ı doya doya yaşadı
Salondan çıkarken karşılarında yine Güven Boğa vardı
Sahnedeki sanatçılara çiçeğini verdikten sonra, kapıya koşup giden konuklarına teşekkür etti
Onlara kapağında Sabahattin Ali bulunan belediyenin etkinlik dergilerinden verdi
Anlayacağınız güzel bir ev sahipliği yaptı
*****
O geceden geriye
Güzellik ve Aşk kaldı!