Adına “Dünya” dediğimiz yaşam dolu bu gezegeni yok etmek için adeta elimizden geleni yapıyoruz.
Milyarlarca insana evsahipliği yapan yaşam kaynağı dünyamızı kendi elimizle imha ediyoruz.
Mesele sadece çevreyi tahrip etme meselesi de değil.
Barış içinde, huzurlu ve mutlu bir şekilde yaşamı elimizin tersiyle itip tam tersi bir yaşamı tercih ettiğimizi rahatlıkla söyleyebiliriz.
Herkesin özlemini çektiğini dile getirdiği barışı, mutluluğu aslında pek de istemiyor gibiyiz.
Barış, sevgiyle, saygıyla, anlayışla ve adaletle gelir.
Bugün yaşadığımız çevrede sevgi uğruna can almaktan çekinmiyor, adaleti, hakkı, hukuku sadece kendimiz için istiyoruz.
İşte bu noktada yasalar da adaleti sağlamak için devreye giriyor.
Ancak yasalar da ne yazık ki bireysel kaygılarımızın, hırslarımızın önüne geçemiyor.
Kadın cinayetlerinin, çocuk istismarlarının, savaşların yaşanmadığı bir tek gün bile yok.
Toplumsal bir cinnet hali içerisindeyiz.
Çocuklarımızı korumak her geçen gün zorlaşıyor.
Günümüzde çocuk olmak da çok daha zor.
Çocuklar artık sokaklarda, parklarda gönüllerince top peşinde koşturamıyor, misket oynamıyor.
Teknolojideki gelişmeler günlük yaşantımızda birçok şeyi kolaylaştırıyor gibi görünse de bir o kadar da soruna neden oluyor.
Henüz okula başlamamış çocuğun elinde bile cep telefonu ya da tablet bilgisayar görmek mümkün. Gençlerin, çocukların kötülüklerden korunması için bir takım yasal önlemler alınsa da bunların yeterli olduğunu söylemek güç.
Örneğin, TV’de alkol ve sigara görüntülerinin buzlanması (mozaiklenmesi) yasal bir zorunluluk.
Çocukların ve gençlerin alkol ve sigara kullanımını özendirmemek için alınan bu karara hiç kimse karşı çıkamaz.
Ancak nedense hemen her dakika patlayan bir silah görüntüsünü TV ekranlarından defalarca kez görebilirsiniz.
Sigara ve alkol görüntüsü yasak, can alan silahları göstermek ise serbest.
Yaşadığımız coğrafyada ne yazık ki savaşlar eksik olmuyor.
Savaşların en büyük mağdurları olan çocuklar silahların gölgesinde büyüyor.
Bu nedenledir ki çocukların en sevdiği oyuncaklar “silahlar”.
Öldürmenin ne kadar kötü bir şey olduğunu bilmiyorlar, aksine öldürmenin sıradan bir eylem olduğunu zannediyorlar.
O zaman sormak gerekiyor:
“Neden sigara ve alkol görüntüleri ekranlarda yasak da silah görüntüleri serbest?
Çocuklarımızı alkolden ve sigaradan korumak için canla başla çalışırken neden silahlardan korumuyoruz?
Silah lobilerinin bu ayrıcalıklı durumda bir rolü var mı?
Neden oyuncak silah satışına izin veriliyor?”