Adana’da yeni belediye başkanlarının işi hayli zor.
Seçimlerin üzerinden bir ay geçti ancak belediye başkanlarının çoğunluğu henüz ziyaretlerden başını kaldıramadı.
Çözülmeyi bekleyen sorunlar kentin ortasında yıllardır dağ gibi duruyor.
Adanalıların bu noktada belediye başkanlarından beklentileri de bir o kadar büyük.
Ötelenen, unutulan, ötekileştirilen halk artık hizmetle tanışmak istiyor.
Adana’nın daha yaşanabilir bir kent olmasını istiyor.
Bir aylık zaman diliminde dahi belediye başkanlarının çekmecelerinde iş isteyen yüzlerce kişinin özgeçmişi birikti.
Bu kentin en büyük sorununun işsizlik olduğunu bir kez daha gösterdi.
Yüzlerce hatta binlerce insan iş bulma umuduyla belediye başkanlarının kapılarını aşındırıyor.
Siyasi partilerin il ve ilçe başkanlıkları, hatta genel merkezleri iş ve işçi bulma kurumu görüntüsüne bürünmüş durumda.
Kimisi iş, aş, bazıları da rant peşinde…
***
Adana yıllarca kavgalardan, küslüklerden çok çekti.
Bu süreçte kentin üzerine adeta ölü toprağı serildi.
Mağdur olan halk 30 Mart’ta Adana’da değişim istedi.
Bugün ise bu değişim talebinin ne kadar yerinde olduğunu görüyoruz.
Düne kadar birçok belediye başkanı bir araya gelmekten imtina ederken bugün farklı partilerden göreve seçilen belediye başkanlarının birlikte
çiftetelliler oynayıp, halaylar çektiğini, birlikte yurttaşın ayağına gittiğini görüyoruz.
Birbirlerine “ağabey, kardeşim” diye hitap eden belediye başkanlarının varlığı bile Adana için büyük bir kazanımdır.
Yıllardır bu tabloya hasret olan Adanalıların artık gülümsüyor.
Bu kentte yaşayan herkesin artık geleceğe dair umutları var.
İnsanlar hizmette partizanlığa yer olmadığını görmenin mutluluğunu yaşıyor.
***
Belediye başkanları böylesine güzel bir birliktelik sergilerken, içinde halka hizmet ve görev aşkı taşımayan küçücük beyinliler de boş durmuyor.
Farklı bir partiden seçilen belediye başkanını kabullenemeyen, hazmedemeyen bazı belediye çalışanlarının yeni başkanları baltalamak için adeta
seferberlik ilan ettiğini görmek mümkün.
Bir basın mensubunun cenazesine çadır, sandalye, masa götüren bir belediye çalışanın çadırı kurup sandalye ve masaları bir köşe atıp, semaver, çay
ve şekeri soran cenaze sahiplerine ise “Yeni belediye başkanı bunları vermiyor” şeklinde yanıt vermesi bu sakat anlayışın en güzel örneğidir.
Sırf partisi farklı olduğu için belediye başkanını karalamaya çalışan personeller, hizmetin ve başkanların önündeki en büyük engellerden biridir.
Ekmeğine sahip çıkmak, görevinin yerini yerine getirmek yerine, küçük hesaplarla bu şekilde hareket etmek beyinsizlikten başka bir şey değildir.
Belediye başkanları hizmeti engellemek için çaba gösteren bu tür direnç unsurlarını kırmak zorundadır.
Aksi halde bu dirençler hizmet için kılı kırk yaran belediye başkanlarının emeklerine de büyük bir darbe vuracaktır.
Herkes görevini layıkıyla yapmak, yapmayanların da hak ettiği karşılığı bulması zorunluluktur.