Adana sosyolojik açıdan mutlaka dikkatle incelenmesi gereken bir kent.
Havasından mıdır suyundan mıdır bilinmez, Adana’da makam koltuğuna oturan bir daha kalkmak istemiyor.
“Hizmet aşkı” deyip işin içinden sıyrılmaya çalışsak da görüntü ne yazık ki böyle değil.
Bu kentte yaşanan her şeyi, yıllarca dikkatle izlemekten başka bir şey yapmayan, kolay kolay da tepkisini göstermeyen Adanalılar artık bu gidişe bir
‘dur’ demek gerektiğini haykırır hale geldi.
Adı Ticaret Odası Başkanlığıyla özdeşleşen Şaban Baş, Ticaret Borsası’yla özdeşleşen Fethi Coşkuntuncel ve Sanayi Odası’yla özdeşleşen Ümit
Özgümüş artık farklı mecralarda mücadele ediyorlar.
Siyasete atılan Ümit Özgümüş, milletvekili seçilmesi nedeniyle bu görevini bırakırken, Şaban Baş ise milletvekili adayı olabilmek için bıraktığı görevine bir
daha dönemedi.
Girdiği seçimi kazanacağına kesin gözüyle bakılan Fethi Coşkuntuncel ise seçimden yenilgiyle ayrılarak görevini devretmek zorunda kaldı ve Coşkuntuncel önceki dönemde MHP’nin belediye meclis üyesi olarak görev yaptı.
Adana’da kan değişimi, TOBB’a bağlı iki oda ve bir borsayla özdeşlemiş isimlerin bu görevlerden ayrılmasıyla başladı.
30 Mart seçimleri ise bu değişim ihtiyacının adeta miladı oldu.
Kentin 25 yıllık belediye başkanı Aytaç Durak hiçbir partiden aday gösterilmedi ve siyaset arenasından tribünlere çıktı.
Seyhan’ın 10 yıllık Belediye Başkanı Azim Öztürk, ağır bir yenilgiyle koltuğunu Zeydan Karalar’a devrederek siyasete noktayı koydu.
Seyhan’da ve Çukurova’da belediye başkanlığı yapan Yıldıray Arıkan ve Sarıçam belediye başkanı Ahmet Zenbilci de Azim Öztürk gibi koltuğunu kaybeden isimler oldular.
Adana, yeni belediye ve oda başkanlarıyla kabuğunu kırıp, talihsizliğine bir son vermeye çalışıyor.
Yönetim kademelerinde daha dinamik, gelişmeye açık, teknolojinin ve bilimin tüm nimetlerini sonuna kadar kullanabilecek yeni isimlere ihtiyaç olduğu bir gerçek.
Özgümüş, Baş ve Coşkuntuncel gibi Adana’da yaşayan hemen herkesin yakından tanıdığı Adana Esnaf ve Sanatkar Odaları Birliği (AESOB) Başkanı Kazım Barışık’ın önünde kritik bir genel kurul var.
1996’dan bu yana AESOB’un başkanlığını yapan Barışık’ın da artık görevini devretme zamanı geldi.
Barışık 18 yıldır esnafa hizmet etmiş, onlara başarıyla temsil etmiştir, ancak AESOB’da da bir kan değişimine ihtiyaç olduğu sık sık dillendirilen bir görüş.
AESOB üzerindeki atalete son verecek, esnafı hareketlendirecek, onların ufkunu genişletecek yeni isimlere ihtiyaç olduğu da bir gerçek.
Barışık’a yakışan görevi zirvede bırakmaktır.
Yani bugüne kadar esnafa ağabeylik, hamilik yapan Kazım Barışık, büyüklüğünü göstermeli ve önümüzdeki günlerde yapılacak genel kurulda gençlerin önünü açıp gönüllerde onursal başkan olarak yerini almalıdır.
Bu, Barışık’ı yüceltecek bir tavır olacaktır.
Elbette ki yeniden aday olup olmama kararını verecek olan Kazım Barışık’ın kendisidir. Ancak, bazı zamanlar koltukta oturmadan daha iyi hizmet verilebileceğini unutmamak gerek.