İbrahim AKYOL
21 Mayıs 1864, Çerkes halkı için tarihin en trajik günlerinden biri olarak kabul edilir. Rus Çarlığı ile Kafkas halkları arasında 308 yıl süren savaşın ardından, yüz binlerce Çerkes anavatanlarından koparılarak Osmanlı topraklarına sürgün edilmiştir.
Bu büyük sürgün, açlık, hastalık ve zor koşullar nedeniyle yüz binlerce insanın hayatını kaybetmesine neden olmuş, Karadeniz’in soğuk sularında kaderlerine terk edilen binlerce Çerkes, tarihin en büyük insan kıyımlarından birine maruz kalmıştır.
Türkiye ve Dünyada Anma Etkinlikleri
21 Mayıs, sadece bir sürgün değil, aynı zamanda bir soykırım olarak kabul edilmesi gereken bir tarih. Çerkes halkının yaşadığı bu büyük trajedi, insanlık tarihinin en acı olaylarından biri olarak hafızalarda yer almaya devam ediyor. Çerkes Soykırımı ve Sürgünü’nün 161. yılı, Türkiye’nin birçok kentinde ve dünyanın farklı bölgelerinde gözyaşlarıyla ve büyük bir hüzünle anıldı. Adana Çerkes Derneği de bu acı dolu günü anarak, sürgünün yarattığı bölünmüş aileler, yok olan kültürel miras ve asimilasyon süreçlerine dikkat çekti. Yüzlerce katılımcının yer aldığı Araştırmacı Yazar Yalçın Karadaş’ın anlatımıyla soykırım ve sürgün yollarında yaşanılanlar gözyaşlarıyla büyük bir acıyla anıldı.
Çerkes Halkının Mücadelesi ve Kültürel Direnişi
Bugün, Çerkes halkı dünyanın farklı ülkelerine dağılmış olsa da, kültürel kimliklerini koruma mücadelesi devam ediyor. Dil, gelenek ve tarih bilinciyle gelecek nesillere aktarılan bu miras, Çerkeslerin tarih boyunca yaşadığı acılara rağmen ayakta kalma iradesini gösteriyor.