TBMM KİT Komisyonu Üyesi ve CHP Adana Milletvekili Orhan Sümer, Adana’daki hava kirliliğini gündeme taşıdı. Meclis KİT Komisyonunda, Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu'nun (TKİ) hesabı görüşüldü. TKİ Genel Müdür Vekili Ömer Bayrak ve kurum yöneticilerinin de hazır bulunduğu toplantıda, CHP’li Sümer, Adana’da kalitesiz kömür dağıtımından kaynaklı hava kirliliği sorununu gündeme taşıdı.
TKİ’nin 2017 yılında yaklaşık 173 milyon lira zarar ettiğini belirten Sümer, 2016 yılında Hazine tarafından yapılan görev zarar ödemesinin yaklaşık 1.3 milyar liralık payının da TKİ’ye yapıldığını hatırlattı. Kurumun kömür rezervlerini daha etkin ve verimli değerlendirerek ekonomiye kazandırmanın asıl amaç olduğunu da belirten Sümer, bu amaçla yapılan faaliyetleri önemsediklerini vurguladı. Kurumun 15 yıldır, fakir ve yoksul ailelere kömür yardımı yaptığını hatırlatan Sümer, dağıtılan kömürlerin kalitesine ilişkin şikayet ve sorunlar olduğunun altını çizdi. Özellikle Adana’da kalitesiz kömür nedeniyle yoğun hava kirliliği oluştuğunu anlatan Sümer, “Adana’da hava kirliliği nedeniyle akşam saatlerinde adım atmak, soluk almak neredeyse imkansız hale geldi. Dağıtılan kömürlerin il genelinde kullanılan toplam kömür miktarına oranına ilişkin çalışma var mıdır, var ise nedir?” diye sordu. Sümer, ayrıca, “Dağıtımı yapılan kömürler konusunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan çevreye etkileri hakkında görüş alınıp alınmadığını, alınıyor ise Adana için bu görüşün içeriği nedir? Alınmıyor ise gerekçesi nedir?” sorusuna da yanıt vermesini istedi.
Sümer, Tufanbeyli’de de akşam saatlerinde görüş mesafesinin 1 metreye kadar indiğini ve insanların birbirini göremez hale geldiğini söyledi. CHP Milletvekili, “Bu konuyu bir araştırırsanız, bu konuda söylediklerimin ne kadar doğru olduğunu göreceksiniz. Adana bunu hak etmiyor. Bunun önüne bir an önce geçmek lazım. Bu şehrin havasını soluyan, bu şehrin ekmeğini yiyen, suyunu içen vatandaşlarımız bu durumdan fazlasıyla rahatsız. İnsanlar sokağa çıkamaz hale geldi” uyarısında bulundu. Sümer, Tufanbeyli’deki termik santralle ilgili olarak özellikle bölge halkının santralde yakılan kömürün kalitesi konusunda şikayetleri olduğunu anımsatarak, bunun başta vatandaşların sağlığı olmak üzere tarım toprakları ve tabiat varlıklarının olumsuz etkilendiğini kaydetti.
TKİ’nin 2017 yılında yaklaşık 173 milyon lira zarar ettiğini belirten Sümer, 2016 yılında Hazine tarafından yapılan görev zarar ödemesinin yaklaşık 1.3 milyar liralık payının da TKİ’ye yapıldığını hatırlattı. Kurumun kömür rezervlerini daha etkin ve verimli değerlendirerek ekonomiye kazandırmanın asıl amaç olduğunu da belirten Sümer, bu amaçla yapılan faaliyetleri önemsediklerini vurguladı. Kurumun 15 yıldır, fakir ve yoksul ailelere kömür yardımı yaptığını hatırlatan Sümer, dağıtılan kömürlerin kalitesine ilişkin şikayet ve sorunlar olduğunun altını çizdi. Özellikle Adana’da kalitesiz kömür nedeniyle yoğun hava kirliliği oluştuğunu anlatan Sümer, “Adana’da hava kirliliği nedeniyle akşam saatlerinde adım atmak, soluk almak neredeyse imkansız hale geldi. Dağıtılan kömürlerin il genelinde kullanılan toplam kömür miktarına oranına ilişkin çalışma var mıdır, var ise nedir?” diye sordu. Sümer, ayrıca, “Dağıtımı yapılan kömürler konusunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan çevreye etkileri hakkında görüş alınıp alınmadığını, alınıyor ise Adana için bu görüşün içeriği nedir? Alınmıyor ise gerekçesi nedir?” sorusuna da yanıt vermesini istedi.
Sümer, Tufanbeyli’de de akşam saatlerinde görüş mesafesinin 1 metreye kadar indiğini ve insanların birbirini göremez hale geldiğini söyledi. CHP Milletvekili, “Bu konuyu bir araştırırsanız, bu konuda söylediklerimin ne kadar doğru olduğunu göreceksiniz. Adana bunu hak etmiyor. Bunun önüne bir an önce geçmek lazım. Bu şehrin havasını soluyan, bu şehrin ekmeğini yiyen, suyunu içen vatandaşlarımız bu durumdan fazlasıyla rahatsız. İnsanlar sokağa çıkamaz hale geldi” uyarısında bulundu. Sümer, Tufanbeyli’deki termik santralle ilgili olarak özellikle bölge halkının santralde yakılan kömürün kalitesi konusunda şikayetleri olduğunu anımsatarak, bunun başta vatandaşların sağlığı olmak üzere tarım toprakları ve tabiat varlıklarının olumsuz etkilendiğini kaydetti.