MUSTAFA ÖZKE
ADANA (GÜNAYDIN) – Seyhan Ziraat Odası Başkan Yardımcısı Cahit İncefikir, Türkiye'nin pamuk üretiminin, ihtiyacının ancak yüzde 60'ını karşıladığını belirterek, her yıl ortalama 800 bin ton pamuğun ithal edildiğini söyledi.
Tekstil sektörünün hammaddesi olan pamuğun Türkiye için ayrı önem taşıdığını vurgulayan İncefikir, "Elimizde ihtiyacımız olan pamuğun tamamını karşılama imkanı varken üreticilerimizi bu yönde destekleyerek pamuk ekim alanlarını aktif tutmalıyız. Bu yıl destek beklentimiz en az 1,5 liradır. Bu fiyatla pamuk üretimi ulaştığı tempoyu devam ettirecektir. Sanayi içerisinde en fazla istihdam bu sektörde görülmektedir. Böyle bir sektörün hammaddesinin ithalata dayalı olması ileri ki zamanlarda krizlere maruz kalması anlamına gelir. Oysa Türkiye dünyada pamuk tüketiminde 4. sırada üretimde ise 8. sıradadır." dedi
"İTHALAT GIDA FİYATLARINI DÜŞÜREMİYOR"
Üretimde ilk yedide olan ülkelerin içinde Çin hariç diğerlerinin ihracatçı ülkeler olduğunu anlatan İncefikir, "İthalatta bazı yıllar Çin‘den sonra 2. bazı yıllar 3. ithalatçı ülkeyiz. Pamuk lifi ile tekstil sanayinin, çiğiti ile yağ sanayinin ve geriye kalan küspe ile hayvancılık sektörüne yem sağlaması açısından katma değeri yüksek önemli bir üründür. Faiz ödemelerine ayrılan kaynak tarım desteğinin 7 katıdır. Tarım desteği 16,1 milyar TL, ama buğday, mısır, ayçiçeği, soya, pamuk, canlı hayvan ve kırmızı et ithalatına altı ayda ödenen 19 milyar TL’dir. Ekilmeyen araziler artarken, ithalatın gıda fiyatlarını düşüremediği açıktır." diye konuştu.
"KDV VE ÖTV ORANLARI EN AZA İNDİRİLMELİ"
İncefikir, "Pamuk üretiminin artırılması için 2019 yılına ait pamuk fark ödemesi desteği ekimlerin başladığı bugünlerde ödenmelidir. Sübvansiyonlu krediler de dahil olmak üzere Ziraat Bankası, Tarım Kredi Kooperatifleri ve özel bankalara olan kredi borçları faizsiz olarak bir yıl ertelenmelidir. Bağ-Kur prim borçları silinmelidir. 2020 yılı pamuk fark ödemesi desteği en az 1,6 TL olarak belirlenmeli ve hemen ilan edilmedir. 2020 yılı için öngörülen girdi destekleri hemen açıklanmalıdır. Tarımsal üretim girdilerinin KDV ve ÖTV oranları en aza indirilmelidir. Tarım ilaçları ve mineral gübreler için etkin madde içeriği esasına dayalı tavan fiyatlar belirlenmeli ve bu fiyatlar belirli aralıklarla denetlenmelidir." şeklinde açıklamalarda bulundu.
ADANA (GÜNAYDIN) – Seyhan Ziraat Odası Başkan Yardımcısı Cahit İncefikir, Türkiye'nin pamuk üretiminin, ihtiyacının ancak yüzde 60'ını karşıladığını belirterek, her yıl ortalama 800 bin ton pamuğun ithal edildiğini söyledi.
Tekstil sektörünün hammaddesi olan pamuğun Türkiye için ayrı önem taşıdığını vurgulayan İncefikir, "Elimizde ihtiyacımız olan pamuğun tamamını karşılama imkanı varken üreticilerimizi bu yönde destekleyerek pamuk ekim alanlarını aktif tutmalıyız. Bu yıl destek beklentimiz en az 1,5 liradır. Bu fiyatla pamuk üretimi ulaştığı tempoyu devam ettirecektir. Sanayi içerisinde en fazla istihdam bu sektörde görülmektedir. Böyle bir sektörün hammaddesinin ithalata dayalı olması ileri ki zamanlarda krizlere maruz kalması anlamına gelir. Oysa Türkiye dünyada pamuk tüketiminde 4. sırada üretimde ise 8. sıradadır." dedi
"İTHALAT GIDA FİYATLARINI DÜŞÜREMİYOR"
Üretimde ilk yedide olan ülkelerin içinde Çin hariç diğerlerinin ihracatçı ülkeler olduğunu anlatan İncefikir, "İthalatta bazı yıllar Çin‘den sonra 2. bazı yıllar 3. ithalatçı ülkeyiz. Pamuk lifi ile tekstil sanayinin, çiğiti ile yağ sanayinin ve geriye kalan küspe ile hayvancılık sektörüne yem sağlaması açısından katma değeri yüksek önemli bir üründür. Faiz ödemelerine ayrılan kaynak tarım desteğinin 7 katıdır. Tarım desteği 16,1 milyar TL, ama buğday, mısır, ayçiçeği, soya, pamuk, canlı hayvan ve kırmızı et ithalatına altı ayda ödenen 19 milyar TL’dir. Ekilmeyen araziler artarken, ithalatın gıda fiyatlarını düşüremediği açıktır." diye konuştu.
"KDV VE ÖTV ORANLARI EN AZA İNDİRİLMELİ"
İncefikir, "Pamuk üretiminin artırılması için 2019 yılına ait pamuk fark ödemesi desteği ekimlerin başladığı bugünlerde ödenmelidir. Sübvansiyonlu krediler de dahil olmak üzere Ziraat Bankası, Tarım Kredi Kooperatifleri ve özel bankalara olan kredi borçları faizsiz olarak bir yıl ertelenmelidir. Bağ-Kur prim borçları silinmelidir. 2020 yılı pamuk fark ödemesi desteği en az 1,6 TL olarak belirlenmeli ve hemen ilan edilmedir. 2020 yılı için öngörülen girdi destekleri hemen açıklanmalıdır. Tarımsal üretim girdilerinin KDV ve ÖTV oranları en aza indirilmelidir. Tarım ilaçları ve mineral gübreler için etkin madde içeriği esasına dayalı tavan fiyatlar belirlenmeli ve bu fiyatlar belirli aralıklarla denetlenmelidir." şeklinde açıklamalarda bulundu.