Sarıçam Belediyesi’nin Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı olarak bilinen UNDP ile işbirliği içine girmesi, küresel emperyalizm projeleri ile dünya görüşü örtüşmeyen MHP’nin ilkelerinin aksine hareket edilmesi olarak değerlendiriliyor. Başkan Bilal Uludağ’ı kim ya da kimlerin ikna ederek emperyalizme hizmet eden çalışmaya onay verdiği merak ediliyor.BAŞKAN ULUDAĞ’I KİMLER YANILTARAK BU PROJEYE OLUR VERDİRTTİTarihler 18 Aralık 2023’ü gösterdiğinde Sarıçam Belediyesi tarafından Trendyol ve UNDP iş birliğinde ‘Yarının Köyleri’ ortak projesi Kürkçüler Mahallesi’nde açıldı. Projenin amacı bölgesel eşitsizliği azaltmak ve yerel üreticilerin pazara erişimini ve gelirini artırmak için kırsal alanlara dijital araçları getirmek olarak lanse edildi. Sarıçam Belediyesi, UNDP’ye kucak açtı, davullar eşliğinde açılışlar yapılarak küresel emperyalizme adeta bütün kapılar açıldı.ULUDAĞ NEDEN PROJEYE BALIKLAMA ATLADIUNDP’nin hedeflerini ve kimlere nasıl hizmet ettiğini en iyi açıklayan Yazar Banu Avar oldu. Banu Avar, Yarının Köyleri Projesi’nin kırsal kesimden bekledikleri maddi kazancı sağlayamayan küresel emperyalizmin yeni bir oyunu olduğu belirtiyor, konuyu da ‘Küresel çetenin zehri bala bulama tekniği’ olarak yorumluyordu. Sarıçam Belediye Başkanı Bilal Uludağ’ı birileri etkiledi ve UNDP’nin bu çalışmasına adeta balıklama atlamasını sağladı. Projenin amacı olarak da bölgesel eşitsizliği azaltmak ve yerel üreticilerin pazara erişimini ve gelirini artırmak için kırsal alanlara dijital araçları getirmek olarak tanıtıldı.TARKAN’IN REKLAM FİLMİ, ULUDAĞ’IN AYAKLARINI YERDEN KESTİYetmedi, Megastar Tarkan ‘Yarının Köyleri Projesi’ için 3 pilot köyden birisi olan Sarıçam Kürkçüler Mahallesi’nde kamera karşısına geçti. Hayalin gerçeğe dönüşmesini konu alan tanıtım filim Sarıçam’da çekilerek yaygın televizyon kanallarında Adana ve Sarıçam tanıtımı yapılarak vizyona girdi. Dünyanın her yerinden izlenen bu tanıtım film ile Başkan Uludağ ilçesi olan Sarıçam’ı hiçbir ücret ödemeden tanıttığını düşünerek sevindi, mutlu oldu. Uludağ sevincini, köylerde üretimin güçlendirilmesi, kültürel değerlerin korunması ve istihdamın artırılmasını sağlamak olarak gösterip adeta ayakları yere basmadı.MHP İLE ULUDAĞ’IN UYGULAMALARI TABAN TABANA ZIT!Oysaki bu proje ile Kürkçüler Köyü’nden başlayarak kırsal yapıda küresel emperyalizmin işine gelmeyen kırsalda yaşayanların küresel şirketlere para kaptırmamaları anlayışlarının ve sosyal yapılarının değiştirilmesi hedefleniyordu. Kullanılan bina Sarıçam Belediyesi’ne aitti. Belediye projenin yerel ortağıydı. Türk milliyetçiliği ideolojinde olduğunu iddia eden bir partinin belediye başkanı küresel emperyalizmin projesine bina tahsis ediyor ve projeye ev sahipliği yapmaktan mutlu olduğunu açıklayabiliyordu. Kürkçüler’de küresel emperyalizmin ‘Yarının Köyleri’ adlı amacı belli projesine sahip çıkmak, Kürkçüler Köyünü emperyalist projeye açmak, MHP’nin kuruluşundan bu yana sürdürdüğü antiemperyalist mücadeleye, hatta MHP’nin miras aldığı Osmanlı dönemi Türk milliyetçiliği mücadelelerine ve İttihat Terakki anlayışına taban tabana zıt bir uygulamaydı.
CİNSEL YÖNELİM, CİNSİYET KİMLİĞİ, CİNSİYET AÇILARINDAN AYRIMCILIĞA KARŞI DURUŞ SERGİLİYORLARMIŞ!UNDP, Toplumsal Cinsiyete Duyarlı İletişim Rehberi’nde bakınız hedeflerini nasıl açıklıyor. “Toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlenmesi kalkınmanın başlıca gereğidir. Birleşmiş Milletler tarafından 1990 yılından bu yana gelişerek izlenen insani gelişme anlayışı; kalkınma hedefine yönelik olarak hayata geçirilen tüm çalışmalarda toplumsal refahı, insanın kendi potansiyelini gerçekleştirebilmesine olanak verecek kaynak ve fırsatlara erişimde eşit ve adil muameleyi; insanların ırk, dil, din, sınıfsal konum, gelir düzeyi, bedensel kapasite, yaş, CİNSEL YÖNELİM, CİNSİYET KİMLİĞİ, TOPLUMSAL CİNSİYET AÇILARINDAN HERHANGİ BİR AYRIMCILIĞA UĞRAMAMALARINI hedefler” ifadeleriyle LGBT’nin aslında tam anlamıyla bir açılımını yapar gibiydi.BİLAL ULUDAĞ’DAN BEKLENENLER NELERDİR?Sonuç olarak MHP’nin yüz yılı aşan anti emperyalist mücadelesini sorgulatacak bir girişime imza atan Sarıçam Belediye Başkanlığı’nı geçen hafta içinde UNDP’den gelen yetkilileri ziyaret etti. Sarıçam Belediyesi ise bu misafirleriyle yeni döneme ait yol haritalarını belirlemek için heyecanlı toplantılar yaptılar. Yeni dönemde neler gerçekleşecek bilinmez ama bilinen bir gerçek var ki o da, MHP’li Belediye Başkanı Bilal Uludağ’ın acilen UNDP konusunda karar vermesi gerekiyor. Bilal Uludağ’dan, Türk milliyetçisi, anti emperyalist MHP’ye mensup bir belediye başkanı olarak, bir Türk milliyetçisi, bir MHP’li gibi davranmasını; mutluluk duyduğunu açıkladığı küresel emperyalist projeden ayrılmasını, tahsis ettiği binayı emperyalistlerden geri alarak, halk için kullanmasını bekliyoruz.UNDP BAKIN HEDEFLERİNİ NASIL KOYMUŞUNDP hakkında birçok yazıya imza atan Banu Avar’ın bir yazısını bugün buradan yayınlamak istiyoruz. Bilal Uludağ ve onun danışman olarak görüp fikrine itimat ettiği isimlerin bu yazıyı dikkatle okumalarını okuyucularımız adına talep ediyoruz. Banu Avar Hanımefendinin X hesabından yazdığı yazıyı aynen yayınlıyoruz.“Yarının Köyleri: Küresel Çetenin Zehri Bala Bulama Tekniği…”Bakmışlar ki dünyanın çeşitli ülkelerinde kırsal alan, köyler, kasabalar küresel pazarlamaya yeteri kadar para kaptırmıyor ayrıca sosyal hayat hala küresel rüzgârlara kapılmıyor, geleneksel yaşam süregidiyor, hemen yeni projelerle çalışmalara başlamışlar!Son günlerde televizyonlarda dönen “Yarının Köyleri” projesi, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı yani UNDP’ ye ait bir proje. UNDP kendi internet sitesinde açıkça yazıyor:“Küresel politikalar, dijital uçurumu kapatmaya her zamankinden daha fazla odaklanmaktadır.” Tercümesi şu: Kırsal yerlerde dijital beceriler yeterince gelişmediği için e-ticaret eksik kalıyor köylere yeterince satış yapılamıyor, nüfus, sosyal ve politik olarak küresel rüzgârlardan yeterince etkilenmiyor. O nedenle birçok ülkede kırsal alanlarda dijitalleşme eğitimi için projeler devreye sokuluyor. Türkiye’de de Adana, Diyarbakır ve İzmir’de üç pilot köy seçilmiş. Önümüzdeki beş yılda da toplam on köyde dijital pazarlama tekniklerinin devreye sokulması ve bu köylerin dönüştürülmesi planlanıyormuş.UNDP Türkiye internet sitesinde tüm detayları okuyabilirsiniz.Öncelikle “UNDP Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı” nedir sorusuyla başlayalım. Kitaplarımızı okumuş olanlar özellikle Balkanlar, Kafkaslar, Kıbrıs Ortadoğu’da ‘kalkınma’ adı altında her taşın altından bu örgütün çıktığını bilirler.UNDP (United Nations Development Programme) Birleşmiş Milletler çatısı altında küresel çeteler için örgütlenmiş onlarca örgütten sadece biridir.Önce Birleşmiş Milletler dendiği zaman durmak gerekir. 80 yıldır bize her yaptığı doğrudur diye yutturulan bir örgütten bahsediyoruz. Neyse ki Gazze, Irak, Afganistan, Ruanda için aldıkları tavır gösterdi ki aslında her şey dünyayı yöneten elittin elinde. Birleşmiş Milletler, 200 küsur devleti içinde barındıran bir yapı ama aralarından 5 ülkenin karar alma hakları var, diğerleri seyirci… İsrail, Birleşmiş Milletlerdeki hâkim beşlinin altıncısıdır. Ve Birleşmiş Milletlerin hâkim güçleri, İsrail’i tanıyarak çifte standardın şahikasına çıkmışlardır. Dünyada sadece İsrail, sınırları olmayan bir devlet olarak, Birleşmiş Milletler Örgütünce kabul edilen bir ülkedir. Malum çete öyle uygun görmüştür.Gelelim UNDP’ye!Birleşmiş Milletlere bağlı onlarca alt örgüt vardır. Dünya Sağlık Örgütünden Dünya Gıda Örgütüne, UNESCO’ya UNICEF’e kadar tüm Birleşmiş Milletler bağlantılı örgütler küresel efendilerin işlerine geldiği şekilde icraat yürütürler. UNDP yani Kalkınma Programı zehri en kolay bala bulayanlardan biridir.Bu örgütler şifreli bir dille konuşur anlaşırlar. Çeşitli ülkelerde devlet organları, hükümetler, üniversiteler, mali kurumlarla iç içe çalışırlar. En sevdikleri kelimeler ‘demokrasi’, ‘sürdürülebilirlik’, ‘kalkınma’, ‘gelişim’, ‘yönetişim’, ‘kadın hakları’, ‘çevre’,‘iklim’ vs. O çevreden olmayanlar, toplantılarda ya da makalelerde neden söz edildiğini anlayamaz ama iyi bir şeylerden söz edildiğini düşünür.UNDP kendi sitesinde amacını şifreli bir biçimde şöyle ifade etmiştir:“Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) yoksulluğun ortadan kaldırılması ve eşitsizliklerin ve dışlanmanın azaltılması için çalışmaktadır. Ayrıca ülkelere sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması için politikalar, liderlik becerileri, ortaklık yetenekleri geliştirme ve kurumsal kapasite inşa etme konularında yardımcı olmayı amaçlamaktadır.”Her bir cümle soru işaretidir. Kimler kimlerden nasıl korunacak, eşitsizlik nasıl kaldırılacak, kimin kimden dışlanması nasıl azaltılacak, kiminle ortaklık yeteneği geliştirilecek, kalkınma nasıl sürdürülecek vs vs…UNDP yani BM Kalkınma Örgütü 1965’den beri Türkiye’nin damarları içinde. Son Türkiye temsilcisi Louisa Vinton adlı bir hanım.Mayıs 2021’de bu göreve atanmış. Daha önce UNDP’nin Gürcistan Temsilcisi olarak görev yapmış… 5 yıl Makedonya’da daha evvel de Hırvatistan’da çalışmış… UNDP’nin Ermenistan, Azerbaycan, Belarus, Gürcistan, Moldova, Rusya Federasyonu ve Ukrayna’daki çalışmalarında aktif yer almış… Bence Louisa Vinton’un kimliğini en iyi anlatan ayrıntı, 1988 ile 1994 yılları arasında Münih'teki “Radio Free Europe / Radio Liberty, Inc.” için ‘Kıdemli Araştırma Uzmanı’ olarak çalışmış olmasıdır. Malum, bu radyo 1950’lerde ABD tarafından kurulmuş ve CIA tarafından antikomünist propaganda için kullanılmış, Doğu Avrupa ülkelerindeki birçok ayaklanmada aktif rol oynamıştır. Türkiye’de yerleşik memuru Louisa Vinton bir istihbaratçıdır. Peki, patronu kim?UNDP ‘nin en üst düzey son yöneticisi Alman asıllı Brezilya doğumlu Achim Steiner. Steiner, Oxford Üniversitesi kadrosunda bir akademisyendi. Afrika, Asya, Ortadoğu, Avrupa, Latin Amerika ve Amerika Birleşik Devletleri'nde BM örgütleri içinde çalışmalar yürütmüş, “Dünya Barajlar Komisyonu” Genel Sekreterliğinden tutun da “İklim Değişikliğine Dayanıklılık” ve “Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri” (bu ne demekse) gibi konularda faaliyet göstermiş. BM jargonuyla ifade edersek ‘küresel liderlerden’ biri! Dünyanın her tarafında aktif çalışma yürütüyorlar. Türkiye için amaçlarını şöyle açıklıyorlar:“Türkiye’nin kalkınma önceliklerine yönelik pratik çözümler bulmak. Bu amaçla Türk Hükümeti ve diğer ortaklarıyla birlikte projeler yürütmek.” UNDP bu amacı Kosova, Makedonya, Irak, Filistin, Gürcistan, KKTC ve yok olan Yugoslavya için de ifade etmişti. Belgeseller çekerken devamlı onlarla karşılaşmıştık. Bu ülkelerdeki UNDP faaliyetleri, daha çok farklı etnik grupların olduğu bölgelerde istihbari çalışmalar yapmak, hibeler yoluyla stratejik bölgelerde sosyal cepler yaratmak ve küresel elittin sömürü mekanizmalarını en ücra köşelere taşımaktı.Bu işler için Dünya Ekonomi Forumu, IMF Dünya Bankası gibi örgütlerle işbirliği yaparak bir karneleme sistemi de oluşturmuşlardı. Dünyanın kralı onlardı ya, belli ülkeleri tehdit mekanizmaları vardı.Aynı Freedom House veya Soros’un Açık Toplum’u gibi UNDP de ülkelere karne veriyor. Örgüt her yıl “İnsani Gelişme Raporu” adlı bir rapor hazırlıyor. Bir ülkeyi ‘insani olarak gelişmemiş veya az gelişmiş’ bulurlarsa yardım isteyen ülkelere ‘insani reformlar yap ’ dayatmasında bulunuyor.Türkiye’deki faaliyetleri Güneydoğu bölgesinde yoğunlaşıyor. “Güneydoğu Anadolu'da Kadının Güçlendirilmesinde Yenilikler” projesi ile tekstil atölyelerinde 5000 kişi istihdam edildiği söyleniyor.“Enerji Verimli Ürünlerin Piyasa Dönüşümü” projesiyle, 50.000’i aşkın ev aletleri satış personeline enerji verimliliği eğitimi verildi” deniyor.“Kamu savunuculuk kampanyalarıyla 9 milyonu aşkın insana ulaşıldı.” deniyor. Biz bu cümleler ve içeriğini anlayamıyoruz.Zaten amaçları da o! “Ev aletleri satış personeline enerji verimliliği eğitimi”“Kamu savunuculuğu”“Kapsayıcı ve Demokratik Yönetişim” dedikleri bir alan var ki anlayabildiğimiz kadarıyla Türkiye hukuk sistemine müdahil olmuşlar.“Türkiye'de Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk ve Ceza Uyuşmazlıklarında Uzlaştırma Uygulamalarının Geliştirilmesine Destek” projesi kapsamında 120 avukata arabuluculuk eğitimi verilmiş…En tüyler ürpertici olan ise, UNDP, zorunlu askerlik hizmetini yapmakta olan 7.500 Mehmetçiğe insan hakları, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın hakları, çocuk hakları vs. gibi konularda eğitim vermiş! İnsanımızı, askerimizi, çocuğumuzu Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı eğitiyor. Bizi yönetenler buna izin veriyor bu örgütlere geçit veriyor. UNDP, “Mehmetçik için Yurttaşlık Eğitimi” ile ordumuzun damarlarında geziyor.Genç kardeşlerim, haberleri, reklamları, karşınıza çıkan örgütleri derinlemesine sorgulayın... Soru sormaktan yılmayın! Sizi kurtaracak doğruyu eğriden ayırmanızı sağlayacak tek yöntem bu.Küresel çete, 2. Paylaşım Savaşı’ndan beri ülkelere diş geçirmiş kan emiyor. “Kimdir bu çete?” diye soruyor birileri. Özetle, dünya kaynakları ve gelirlerin yüzde 70’ine sahip olanlardır. Silah, ilaç ve petrol gelirlerini ellerinde tutanlardır. Dünyayı kana bulayanlardır. Sonra da madde madde iyilik ve güzellikleri kâğıtlara yazanlardır. Dünya Sağlık Örgütü sağlığı yok eder, Dünya Gıda Örgütü halkı zehirler, Dünya Ticaret Örgütü dünyayı sömürür…UNDP gibi örgütler zehri bala bular ülkelerin damarlarında dolaşır. İçten çürütür ve bunu yaparken de en sevdiklerimizi kullanır. İnsani gelişme raporları yazanlar Irak’ta, Yemen’de, Afganistan’da GAZZE’de katliamı maç izler gibi seyreder.”
