Adana'da avukat kardeşii Altuğ ile annesi Afiyet İkbal Polat'ı 11 Ağustos 2020'de tabancayla öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanan Hatay Vali Yardımcısı Tolga Polat’ın, "kasten öldürme" suçundan 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanmasına devam edildi. Polat, “Bu olayların asıl sorumlusu annemdir”dedi. Olaydan sonra intihar etmek istediğini ancak babasının intihardan vazgeçirdiğini söyledi.
Adana 14.Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuklu sanık Tolga Polat, bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Tarafların avukatlarının da hazır bulunduğu duruşmada tanıklar dinlendi. Sanığın uzaktan akrabası olan tanık H.B., olay anına ilişkin görgüsünün olmadığını belirterek, “Tolga'nın anne ve babası ayrılardı. Annesinin babasını evden kovdugunu biliyorum. Babası Tolga'nın yanında kalıyordu. Anneleri iki kardesin aralarını açtı, iki kardeşi birbirine düsman etti. Bu olayların bütün sebebinin anneleri olduğuna inanıyorum” dedi. Tanık E.T. ise sanığın arkadaşı olduğunu söyledi. Sanığın kendisini hasatta babasına yardımcı olmak için çağırdığını belirten tanık, “Babasını almaya gittiğimizde evin önüne annesi İkbal Polat geldi. Tolga'ya hitaben ‘gidişiniz olsun dönüşün olmasın, bombalar altında kalasın, seni Altug'a söyleyecegim, hırsızlar’ diye hakaretlerde bulunduguna sahit oldum, Tolga bir sey söylemedi” dedi.
Sanık eski Hatay Vali Yardımcısı Tolga Polat ise eski savunmalarını tekrarladı. Olaydan bir gün önce babasının vasilik davası için Adana’ya geldiğini ifade eden Polat, dava için halasının kızının aracılığıyla avukat kardeşi ve annesi ile görüşmek istediğini ancak bu talebinin reddedildiğini belirtti. Görüşmenin ardından annesi ve kardeşinin de evinin bulunduğu apartmanın 2.katındaki tadilatta olan evine bakmaya gittiğini belirten Polat, “Yaklasık olarak 10-15 dakika sonra halamın kızı Özlem’i arayıp ne yaptıklarını sordum. Bu esnada telefonda arkadan fon sesi gibi annemin sesi geliyordu. Annem bana hitaben ‘Allah belasını versin, bombalar altında kalsın o hırsız’ derken, kardesime hitaben de ‘paramızı ona bırakma, ona bu davayı bırakma’ seklinde sözler söyledigini duydum. Kardeşim Altug annemden etkileniyordu, telefonda yine arkadan Altuğ'un sesi geliyordu, ‘o serefsiz gününü görecek, onu işinden attıracağım onu rezil edeceğim’ şeklinde sözler söyledi” dedi.
Sanık Polat, kardeşi Altuğ’un annesinin kışkırtmasıyla kendisine düşman olduğunu iddia ederek savunmasına şöyle devam etti:
“Bu olayların asıl sorumlusu annemdir. Annem beni sevmezdi, ben ailede babama, Altuğ ise anneme yakındı. Orta okul sonuna kadar annemden şiddet gördüm, annem benim çamaşırlarımı yıkamazdı, ‘yaptığım yemeği yeme’ derdi, tatillerde köyde babaannemin yanında kalırdım, hafta içi de halalarımın evine giderdim.1997 yılında beri annem ile konusmuyoruz. Babam emekli öğretmendin, kendisine kalan 250 dönüm tarla vardı, kamulaştırma bedeli almıştı. Ayrıca kentsel dönüşüm esnasında daire satışı nedeniyle de yaklaşık olarak 900 bin lira para gelmişti. Ben babama para sormazdım, halama ait tarla vardı, ben bu tarlayı kredi çekerek halamdan almak istemiştim. Kardeşim ve annem 30 dönüm tarlanın üzerimde hissedar olarak görünmem nedeniyle, ‘sen bizden para saklıyorsun, oğluna veriyorsun’ şeklinde sözler söyleyip babama yüklenmişler, babama ‘120 bin lira vereceksin yoksa seni bu evden atarız’ diye tehdit etmisler. Bu durumu babam bana söyledi. Altuğ, ‘Bana 60 bin lira verirsen şimdilik bu konuyu kapatırız’ dedi. İstediği parayı gönderdim. Benim bankalardan aldığım kredi borcum dışında başka borcum yoktu. Babam minyon tipli olup zayıf yapıdadır Annem babama göre daha genç ve daha kiloluydu, kardesim ise 130 kilo civarındaydı. Annem ve kardeşim babama fiziksel siddette bulunuyorlardı.”
Polat, kardeşi ve annesini nasıl öldürdüğünü de şöyle anlattı:
“Telefon görüşmesinde sonra dairemden çıktım, asansör 3. katta duruyordu. Ben Özlem ile Altug konuşuyorlardır diye düsündüm. Merdivenlerden 3. kata çıktım, birden asansörün kapısı açıldı, Altuğ bana hitaben ‘sen burada ne arıyorsun? Senin gibi hırsız ve sahtekarla işim olmaz, dolandırıcısın seni işinden attıracağım’ gibi sözler ederek hakarette bulundu. Ben bu sözleri duyunca başımdan kaynar sular döküldü. Bunun üzerine beylik tabancamı belimden çıkarttım, kaç el ateş ettigimi hatırlamıyorum.Altuğ'un yere düştüğünü görünce ateş etmeyi bıraktım. Bu olayların müsebbibi annem oldugu için annemi öldürmek için yukarıya çıktım. Kapıyı babam açtı, annemin nerede olduğunu sorunca babam ‘annem yok, nerede oldugunu bilmiyorum’ şeklide cevap verdi. Ancak, bu esnada yatak odasından sesler geliyordu. Yatak odasına dogru gittik, odada bulunan banyoda annem kapıyı üzerine kilitlemişti. ‘Aç kapıyı’ dedim, annem bir yandan çıglık atıyor bir yandan beddua ediyordu, annem kapıyı açmadı. Kapı kilidine doğru ateş ettim. Daha sonra tekme atarak kapıyı kırdım, rastgele ateş ettim. Annem yere düsünce ateş etmeyi kestim.”
Annesini öldürdükten sonra intihar etmek için mutfağa geçtiğini ifade eden Polat, “Babam peşimden geldi. Babama ‘çocuklara iyi bak, çocuklar sana emanet’ deyip tabancayı başıma dayadım, intihar edecektim. Babam ağlamaklı bir şekilde ‘senin çocukların var’ diyerek benim intihar etmeme engel olmaya çalıştı. Babamın ısrarlarına dayanamayarak intihar etmekten vazgeçtim, silahı babam alarak masaya bıraktı, sonrasında polisler geldi” dedi.
Mahkeme heyeti, sanık Polat’ın tutukluluk halinin devamına karar verip duruşmayı, tanıkların dinlenmesi için ileri bir tarihe erteledi.
Adana 14.Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuklu sanık Tolga Polat, bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Tarafların avukatlarının da hazır bulunduğu duruşmada tanıklar dinlendi. Sanığın uzaktan akrabası olan tanık H.B., olay anına ilişkin görgüsünün olmadığını belirterek, “Tolga'nın anne ve babası ayrılardı. Annesinin babasını evden kovdugunu biliyorum. Babası Tolga'nın yanında kalıyordu. Anneleri iki kardesin aralarını açtı, iki kardeşi birbirine düsman etti. Bu olayların bütün sebebinin anneleri olduğuna inanıyorum” dedi. Tanık E.T. ise sanığın arkadaşı olduğunu söyledi. Sanığın kendisini hasatta babasına yardımcı olmak için çağırdığını belirten tanık, “Babasını almaya gittiğimizde evin önüne annesi İkbal Polat geldi. Tolga'ya hitaben ‘gidişiniz olsun dönüşün olmasın, bombalar altında kalasın, seni Altug'a söyleyecegim, hırsızlar’ diye hakaretlerde bulunduguna sahit oldum, Tolga bir sey söylemedi” dedi.
Sanık eski Hatay Vali Yardımcısı Tolga Polat ise eski savunmalarını tekrarladı. Olaydan bir gün önce babasının vasilik davası için Adana’ya geldiğini ifade eden Polat, dava için halasının kızının aracılığıyla avukat kardeşi ve annesi ile görüşmek istediğini ancak bu talebinin reddedildiğini belirtti. Görüşmenin ardından annesi ve kardeşinin de evinin bulunduğu apartmanın 2.katındaki tadilatta olan evine bakmaya gittiğini belirten Polat, “Yaklasık olarak 10-15 dakika sonra halamın kızı Özlem’i arayıp ne yaptıklarını sordum. Bu esnada telefonda arkadan fon sesi gibi annemin sesi geliyordu. Annem bana hitaben ‘Allah belasını versin, bombalar altında kalsın o hırsız’ derken, kardesime hitaben de ‘paramızı ona bırakma, ona bu davayı bırakma’ seklinde sözler söyledigini duydum. Kardeşim Altug annemden etkileniyordu, telefonda yine arkadan Altuğ'un sesi geliyordu, ‘o serefsiz gününü görecek, onu işinden attıracağım onu rezil edeceğim’ şeklinde sözler söyledi” dedi.
Sanık Polat, kardeşi Altuğ’un annesinin kışkırtmasıyla kendisine düşman olduğunu iddia ederek savunmasına şöyle devam etti:
“Bu olayların asıl sorumlusu annemdir. Annem beni sevmezdi, ben ailede babama, Altuğ ise anneme yakındı. Orta okul sonuna kadar annemden şiddet gördüm, annem benim çamaşırlarımı yıkamazdı, ‘yaptığım yemeği yeme’ derdi, tatillerde köyde babaannemin yanında kalırdım, hafta içi de halalarımın evine giderdim.1997 yılında beri annem ile konusmuyoruz. Babam emekli öğretmendin, kendisine kalan 250 dönüm tarla vardı, kamulaştırma bedeli almıştı. Ayrıca kentsel dönüşüm esnasında daire satışı nedeniyle de yaklaşık olarak 900 bin lira para gelmişti. Ben babama para sormazdım, halama ait tarla vardı, ben bu tarlayı kredi çekerek halamdan almak istemiştim. Kardeşim ve annem 30 dönüm tarlanın üzerimde hissedar olarak görünmem nedeniyle, ‘sen bizden para saklıyorsun, oğluna veriyorsun’ şeklinde sözler söyleyip babama yüklenmişler, babama ‘120 bin lira vereceksin yoksa seni bu evden atarız’ diye tehdit etmisler. Bu durumu babam bana söyledi. Altuğ, ‘Bana 60 bin lira verirsen şimdilik bu konuyu kapatırız’ dedi. İstediği parayı gönderdim. Benim bankalardan aldığım kredi borcum dışında başka borcum yoktu. Babam minyon tipli olup zayıf yapıdadır Annem babama göre daha genç ve daha kiloluydu, kardesim ise 130 kilo civarındaydı. Annem ve kardeşim babama fiziksel siddette bulunuyorlardı.”
Polat, kardeşi ve annesini nasıl öldürdüğünü de şöyle anlattı:
“Telefon görüşmesinde sonra dairemden çıktım, asansör 3. katta duruyordu. Ben Özlem ile Altug konuşuyorlardır diye düsündüm. Merdivenlerden 3. kata çıktım, birden asansörün kapısı açıldı, Altuğ bana hitaben ‘sen burada ne arıyorsun? Senin gibi hırsız ve sahtekarla işim olmaz, dolandırıcısın seni işinden attıracağım’ gibi sözler ederek hakarette bulundu. Ben bu sözleri duyunca başımdan kaynar sular döküldü. Bunun üzerine beylik tabancamı belimden çıkarttım, kaç el ateş ettigimi hatırlamıyorum.Altuğ'un yere düştüğünü görünce ateş etmeyi bıraktım. Bu olayların müsebbibi annem oldugu için annemi öldürmek için yukarıya çıktım. Kapıyı babam açtı, annemin nerede olduğunu sorunca babam ‘annem yok, nerede oldugunu bilmiyorum’ şeklide cevap verdi. Ancak, bu esnada yatak odasından sesler geliyordu. Yatak odasına dogru gittik, odada bulunan banyoda annem kapıyı üzerine kilitlemişti. ‘Aç kapıyı’ dedim, annem bir yandan çıglık atıyor bir yandan beddua ediyordu, annem kapıyı açmadı. Kapı kilidine doğru ateş ettim. Daha sonra tekme atarak kapıyı kırdım, rastgele ateş ettim. Annem yere düsünce ateş etmeyi kestim.”
Annesini öldürdükten sonra intihar etmek için mutfağa geçtiğini ifade eden Polat, “Babam peşimden geldi. Babama ‘çocuklara iyi bak, çocuklar sana emanet’ deyip tabancayı başıma dayadım, intihar edecektim. Babam ağlamaklı bir şekilde ‘senin çocukların var’ diyerek benim intihar etmeme engel olmaya çalıştı. Babamın ısrarlarına dayanamayarak intihar etmekten vazgeçtim, silahı babam alarak masaya bıraktı, sonrasında polisler geldi” dedi.
Mahkeme heyeti, sanık Polat’ın tutukluluk halinin devamına karar verip duruşmayı, tanıkların dinlenmesi için ileri bir tarihe erteledi.