HAYDAR ŞENGÜL
ADANA (GÜNAYDIN) – Burcu Deniz Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi öğrenci ve aileleriyle ‘Bahara Merhaba’ partisi düzenledi.
Özel gün ve bayramlarda gerçekleştirdiği muhteşem etkinlikleriyle dikkat çeken eğitim merkezinde velilerle öğrenciler gönüllerince eğleniyorlar. Kurum özel sınıflar ve verdiği özel derslerle farkını gözler önüne seriyor. Rehabilitasyon Merkezi, özel günlerde öğrenci ve veli diyalogunu güçlendirmek için de sanatçıların desteğiyle özel programlara imza atıyor.
SANATÇILAR RENK KATTI
Bahara Merhaba etkinliği kurumun bahçesinde düzenlenen mangal partisiyle başladı.
Etkinliğe Pİİ Art Resim Atölyesi’nin değerli sanatçıları Serap Beyhan Özergin, Meftune Çekem, Derya Dilbaz Çalık, Gülsün Asal da katılarak renk verdi.
Özel gereksinimli çocuklarla beraber resim yapan Pİİ Art Resim Atölyesinin değerli sanatçıları. Çocukların yaptıkları resimlerden mini bir sergi açtılar ve yapılan resimleri ailelere hediye ettiler.
KARMA EĞİTİM PROGRAMI UYGULANIYOR
Etkinlik çuval yarışı, yumurta taşıma, halat çekme ve çeşitli oyunlarla devam etti. Gün boyu süren etkinlikte çocukların, ailelerin ve kurum personelinin mutlulukları yüzlerinden okunuyordu.
Burcu Deniz Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü ve Genel Koordinatörü Burcu Aksoy kurumlarında özel gereksinimli çocuklar için Karma Eğitim Programı uyguladıklarını belirterek, bu programın çocukların gelişimi için çok önemli olduğunu vurguladı.
Karma Eğitim Programının özel gereksinimli çocukların bireysel ve akademik eğitimlerinin yanında beceri eğitimi, günlük yaşam, toplumsal hayat, duyu bütünleme, spor, müzik ve atölye eğitimlerinin sistemli ve bir arada verilmesi olduğunu belirten Burcu Aksoy dünyada özel eğitimde gelinen son noktanın Karma Eğitim Programı olduğunu söyledi.
DOĞA İLE İÇİÇE EĞİTİM
Kurumlarının bahçesinde bulunan Açık Hava Spor Parkurunda alanında uzman Beden Eğitimi Öğretmeni eşliğinde spor yapmanın çocukların gelişimi için çok önemli olduğunu söyleyen Aksoy bahçelerinde bulunan köpek, kedi ve kümes hayvanları ile çocuklara hayvan sevgisi aşıladıklarını ve doğayla iç içe bir eğitim verdiklerini söyledi.
En büyük mutluluklarının bütün çocukların uzman kadrolar ve gerçekten ‘Özel’ eğitimleriyle hayatın içinde var olma yolunda basamakları başarıyla çıktıklarını görmek olduğunu belirten Aksoy, kurum olarak bu konuda ellerinden gelen gayreti gösterdiklerini ifade etti.
EĞİTİMLERİ FİZYOTERAPİST VERİYOR
Kurumda fizyoterapi ve rehabilitasyon programının fizyoterapist tarafından yürütüldüğünü dile getiren Aksoy, “Doğum öncesi, doğum sırası veya doğum sonrası dönemde herhangi bir nedenle kas, iskelet ve sinir sistemindeki bozukluklar sonucu bedensel yeteneklerini kaybeden, günlük yaşamda gereksinimlerini karşılamakta güçlük çeken, toplumsal yaşama uyum sağlamada zorlanan, bakım, rehabilitasyon, danışmanlık ve destek hizmetlerine ihtiyaç duyan kişi “bedensel engelli birey” olarak adlandırılır. Rehabilitasyon çok yönlü bir tedavi programını gerektirir. Fiziksel engelli bir çocuğa ya da yetişkine fizyoterapi ve rehabilitasyon programı gereklidir. Kurumumuzda fizyoterapi ve rehabilitasyon programı fizyoterapist tarafından yürütülmektedir” şeklinde konuştu
NÖROLOĞA BAŞVURULMALI
Rehabilitasyonun amacı hakkında açıklamalarda bulunan Burcu Deniz Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü ve Genel Koordinatörü Burcu Aksoy, “Amacımız, çocuğun mevcut potansiyelini arttırarak günlük yaşamda ve sosyal hayatta mümkün olduğunca bağımsızlığını sağlamaktır. İyi bir rehabilitasyon programı için çok iyi bir değerlendirme, tedavi programı, takip, ev programı ve bazen de ortezleme gereklidir. Rehabilitasyon programına başlanabilen en erken dönemde başlanması önemlidir. Çocuğunuz 7 aylık iken yuvarlanmıyorsa, 10 aylık iken kendi kendine oturamıyorsa, 12 aylık olduğunda emeklemiyorsa, 14 aylık olduğunda kendi kendine ayakta durmuyorsa, 18 aylık olduğunda yürümüyorsa ve 30 aylık olduğunda kendi kendine merdivenlerden inip çıkamıyorsa mutlaka bir pediatrik nörologa başvurulmalıdır” dedi
YAYGIN GELİŞİMSEL BOZUKLUKLAR
Tanılar arası karmaşaya yol açan otizm spektrumundaki bir diğer tanının da Başka Türlü Adlandırılamayan (BTA) otistik bozukluk olduğunu ifade eden Aksoy, “Bu bozukluk yaygın gelişimsel bozukluk spektrumunda şu belirtilerle bulunmaktadır; İşlevsellikte yeterince güçlü olmayan bozulma, Duyguların anlaşılmasında güçlük çekme, Duyguların düzenlenmesinde güçlük çekme,
Otizm tanı ölçütlerini tam karşılamaması, Otistik belirtilerin geç başlıyor olması, Bilişsel düzeyin Asperger sendromundaki kadar iyi olmaması, Sterotipik davranışların olmamasıdır. Bu tanı atipik otizm olarak da bilinmektedir ve günümüzde geçici ya da koruyucu bir tanı olarak kullanılmakta olup bilişsel düzeyin çok iyi olduğu durumda iyileşen vakalar da görülmektedir” diye konuştu
YENİDOĞAN VE ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİ
Yaygın Gelişimsel Bozukluklarının en temel özelliğinin iletişim kurmada zorluk ve buna bağlı olarak sosyal ilişkilerde zayıflık olduğunu anlatan Aksoy, “Yenidoğan ve erken çocukluk döneminden itibaren gelişimsel farklılıklar söz konusu olabilmektedir: göz teması kurmama, ismi ile hitap edildiğinde bakmama, işaret parmağı ile objeleri göstermeme veya biri gösterdiğinde o yöne değil parmağa bakma, uzakta durma, arkadaşları ile ilişki kurma isteğinin olmaması. Yaygın Gelişimsel Bozukluklar’ın diğer bir özelliği dil gelişiminde gecikme veya dil becerisinin hiç kazanılamamasıdır. Zihinsel gelişimlerine baktığımızda IQ puanlarının oldukça farklı olduğunu görebiliriz. Yaygın Gelişimsel Bozukluk tanısı almış çocukların zihinsel becerileri, en ağır düzeydeki zekâ geriliğinden üstün zekâya kadar geniş bir aralıktadır” şeklinde konuştu
ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ ÖNEMLİ SORUN
Öğrenme güçlüğünün çeşitli tipleri olduğunu kaydeden Aksoy, şunları söyledi: “Öğrenme güçlüğünün bazıları şunlardır: Disleksi (Dil ve okuma güçlüğü): Disleksisi olan çocuk ve ergenler kelimeleri, cümleleri veya paragrafları anlamakta güçlük çekerler. Diskalkuli (Matematik öğrenme güçlüğü): Diskalküli olan çocuk ve ergenler aritmetik problemlerini çözmekte ve matematik kavramlarını kavramakta güçlük çekerler. Disgrafi (Yazma öğrenme güçlüğü): Disgrafi olan çocuk ve ergenler harf yazmakta ve yazıları belli alanlara yazmakta zorluk çekerler. İşitsel ve görsel işleme güçlükleri: Bilgiyi işleme güçlüğüdür. Görsel ya da işitsel işleme güçlüğü olan çocuk ve ergenler normal bir şekilde işittikleri ve gördükleri halde dili anlamakta güçlük çekerler”
EN İYİ TEDAVİ EĞİTİM
Özel öğrenme güçlüğünün tedavisinin eğitim olduğunu vurgulayan Aksoy, “Bu eğitim okulda verilen eğitimden farklıdır. Çocuk normal bir okulda eğitimine devam ederken yanı sıra bireysel ya da grup halinde özel bir eğitime alınır. Aşırı hareketlilik, dikkat ve konsantrasyon bozukluğu, dürtüsellik (impulsivite) şeklinde açığa çıkan psikiyatrik sorunlardan biridir. DEHB, kişiyi ömür boyu takip edebilecek bir hastalık olduğu gibi çocuklarda daha sık gözlemlenir ve yaş ilerledikçe -genellikle- belirtilerini kaybeder. Çocuk yaşlarda başlayan dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu çocuğun ömür boyu yaşam kalitesini etkileyebilecek güçte bir problemdir ve muhakkak teşhis/tedavi edilmesi gerekmektedir. Aynı zamanda özgül öğrenme güçlüğü (ÖÖG)’nün bir alt tipidir. ÖÖG olarak bilinen 3 ana güçlük; disleksi, diskalkuli ve disrafi genellikle dikkat eksikliği ile birlikte gözlemlenir” dedi
ETKİNLİKLERİMİZ DEVAM EDECEK
Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da farklı etkinliklerin devam edeceğini dile getiren Aksoy, “Güzel etkinliklerimiz bundan sonra da devam edecek. Misafirlerimize de bize eşlik ettikleri ve katılım sağladıkları için teşekkür ediyoruz. Umarım bugün çocuklarımızla birlikte güzel bir gün geçirme fırsatı bulmuşsunuzdur. Bu güzellikleri sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz Hepinize katılımınız için tekrardan çok teşekkür ediyoruz. Daha geniş bir eğlence etkinliği ile birlikte çocuklarımızla da iyi eğlencelerde tekrar birlikte olmayı diliyoruz.” dedi.
Merkez öğrencilerinin söyledikleri şarkı ve şiirler velileri duygulandırdı. Çeşitli oyunlarla birlikte yapılan yarışmalar sonucunda kazanan tüm öğrencilere madalya takıldı. Resim sergisinin ardından etkinlik sona erdi.
ADANA (GÜNAYDIN) – Burcu Deniz Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi öğrenci ve aileleriyle ‘Bahara Merhaba’ partisi düzenledi.
Özel gün ve bayramlarda gerçekleştirdiği muhteşem etkinlikleriyle dikkat çeken eğitim merkezinde velilerle öğrenciler gönüllerince eğleniyorlar. Kurum özel sınıflar ve verdiği özel derslerle farkını gözler önüne seriyor. Rehabilitasyon Merkezi, özel günlerde öğrenci ve veli diyalogunu güçlendirmek için de sanatçıların desteğiyle özel programlara imza atıyor.
SANATÇILAR RENK KATTI
Bahara Merhaba etkinliği kurumun bahçesinde düzenlenen mangal partisiyle başladı.
Etkinliğe Pİİ Art Resim Atölyesi’nin değerli sanatçıları Serap Beyhan Özergin, Meftune Çekem, Derya Dilbaz Çalık, Gülsün Asal da katılarak renk verdi.
Özel gereksinimli çocuklarla beraber resim yapan Pİİ Art Resim Atölyesinin değerli sanatçıları. Çocukların yaptıkları resimlerden mini bir sergi açtılar ve yapılan resimleri ailelere hediye ettiler.
KARMA EĞİTİM PROGRAMI UYGULANIYOR
Etkinlik çuval yarışı, yumurta taşıma, halat çekme ve çeşitli oyunlarla devam etti. Gün boyu süren etkinlikte çocukların, ailelerin ve kurum personelinin mutlulukları yüzlerinden okunuyordu.
Burcu Deniz Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü ve Genel Koordinatörü Burcu Aksoy kurumlarında özel gereksinimli çocuklar için Karma Eğitim Programı uyguladıklarını belirterek, bu programın çocukların gelişimi için çok önemli olduğunu vurguladı.
Karma Eğitim Programının özel gereksinimli çocukların bireysel ve akademik eğitimlerinin yanında beceri eğitimi, günlük yaşam, toplumsal hayat, duyu bütünleme, spor, müzik ve atölye eğitimlerinin sistemli ve bir arada verilmesi olduğunu belirten Burcu Aksoy dünyada özel eğitimde gelinen son noktanın Karma Eğitim Programı olduğunu söyledi.
DOĞA İLE İÇİÇE EĞİTİM
Kurumlarının bahçesinde bulunan Açık Hava Spor Parkurunda alanında uzman Beden Eğitimi Öğretmeni eşliğinde spor yapmanın çocukların gelişimi için çok önemli olduğunu söyleyen Aksoy bahçelerinde bulunan köpek, kedi ve kümes hayvanları ile çocuklara hayvan sevgisi aşıladıklarını ve doğayla iç içe bir eğitim verdiklerini söyledi.
En büyük mutluluklarının bütün çocukların uzman kadrolar ve gerçekten ‘Özel’ eğitimleriyle hayatın içinde var olma yolunda basamakları başarıyla çıktıklarını görmek olduğunu belirten Aksoy, kurum olarak bu konuda ellerinden gelen gayreti gösterdiklerini ifade etti.
EĞİTİMLERİ FİZYOTERAPİST VERİYOR
Kurumda fizyoterapi ve rehabilitasyon programının fizyoterapist tarafından yürütüldüğünü dile getiren Aksoy, “Doğum öncesi, doğum sırası veya doğum sonrası dönemde herhangi bir nedenle kas, iskelet ve sinir sistemindeki bozukluklar sonucu bedensel yeteneklerini kaybeden, günlük yaşamda gereksinimlerini karşılamakta güçlük çeken, toplumsal yaşama uyum sağlamada zorlanan, bakım, rehabilitasyon, danışmanlık ve destek hizmetlerine ihtiyaç duyan kişi “bedensel engelli birey” olarak adlandırılır. Rehabilitasyon çok yönlü bir tedavi programını gerektirir. Fiziksel engelli bir çocuğa ya da yetişkine fizyoterapi ve rehabilitasyon programı gereklidir. Kurumumuzda fizyoterapi ve rehabilitasyon programı fizyoterapist tarafından yürütülmektedir” şeklinde konuştu
NÖROLOĞA BAŞVURULMALI
Rehabilitasyonun amacı hakkında açıklamalarda bulunan Burcu Deniz Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü ve Genel Koordinatörü Burcu Aksoy, “Amacımız, çocuğun mevcut potansiyelini arttırarak günlük yaşamda ve sosyal hayatta mümkün olduğunca bağımsızlığını sağlamaktır. İyi bir rehabilitasyon programı için çok iyi bir değerlendirme, tedavi programı, takip, ev programı ve bazen de ortezleme gereklidir. Rehabilitasyon programına başlanabilen en erken dönemde başlanması önemlidir. Çocuğunuz 7 aylık iken yuvarlanmıyorsa, 10 aylık iken kendi kendine oturamıyorsa, 12 aylık olduğunda emeklemiyorsa, 14 aylık olduğunda kendi kendine ayakta durmuyorsa, 18 aylık olduğunda yürümüyorsa ve 30 aylık olduğunda kendi kendine merdivenlerden inip çıkamıyorsa mutlaka bir pediatrik nörologa başvurulmalıdır” dedi
YAYGIN GELİŞİMSEL BOZUKLUKLAR
Tanılar arası karmaşaya yol açan otizm spektrumundaki bir diğer tanının da Başka Türlü Adlandırılamayan (BTA) otistik bozukluk olduğunu ifade eden Aksoy, “Bu bozukluk yaygın gelişimsel bozukluk spektrumunda şu belirtilerle bulunmaktadır; İşlevsellikte yeterince güçlü olmayan bozulma, Duyguların anlaşılmasında güçlük çekme, Duyguların düzenlenmesinde güçlük çekme,
Otizm tanı ölçütlerini tam karşılamaması, Otistik belirtilerin geç başlıyor olması, Bilişsel düzeyin Asperger sendromundaki kadar iyi olmaması, Sterotipik davranışların olmamasıdır. Bu tanı atipik otizm olarak da bilinmektedir ve günümüzde geçici ya da koruyucu bir tanı olarak kullanılmakta olup bilişsel düzeyin çok iyi olduğu durumda iyileşen vakalar da görülmektedir” diye konuştu
YENİDOĞAN VE ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİ
Yaygın Gelişimsel Bozukluklarının en temel özelliğinin iletişim kurmada zorluk ve buna bağlı olarak sosyal ilişkilerde zayıflık olduğunu anlatan Aksoy, “Yenidoğan ve erken çocukluk döneminden itibaren gelişimsel farklılıklar söz konusu olabilmektedir: göz teması kurmama, ismi ile hitap edildiğinde bakmama, işaret parmağı ile objeleri göstermeme veya biri gösterdiğinde o yöne değil parmağa bakma, uzakta durma, arkadaşları ile ilişki kurma isteğinin olmaması. Yaygın Gelişimsel Bozukluklar’ın diğer bir özelliği dil gelişiminde gecikme veya dil becerisinin hiç kazanılamamasıdır. Zihinsel gelişimlerine baktığımızda IQ puanlarının oldukça farklı olduğunu görebiliriz. Yaygın Gelişimsel Bozukluk tanısı almış çocukların zihinsel becerileri, en ağır düzeydeki zekâ geriliğinden üstün zekâya kadar geniş bir aralıktadır” şeklinde konuştu
ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ ÖNEMLİ SORUN
Öğrenme güçlüğünün çeşitli tipleri olduğunu kaydeden Aksoy, şunları söyledi: “Öğrenme güçlüğünün bazıları şunlardır: Disleksi (Dil ve okuma güçlüğü): Disleksisi olan çocuk ve ergenler kelimeleri, cümleleri veya paragrafları anlamakta güçlük çekerler. Diskalkuli (Matematik öğrenme güçlüğü): Diskalküli olan çocuk ve ergenler aritmetik problemlerini çözmekte ve matematik kavramlarını kavramakta güçlük çekerler. Disgrafi (Yazma öğrenme güçlüğü): Disgrafi olan çocuk ve ergenler harf yazmakta ve yazıları belli alanlara yazmakta zorluk çekerler. İşitsel ve görsel işleme güçlükleri: Bilgiyi işleme güçlüğüdür. Görsel ya da işitsel işleme güçlüğü olan çocuk ve ergenler normal bir şekilde işittikleri ve gördükleri halde dili anlamakta güçlük çekerler”
EN İYİ TEDAVİ EĞİTİM
Özel öğrenme güçlüğünün tedavisinin eğitim olduğunu vurgulayan Aksoy, “Bu eğitim okulda verilen eğitimden farklıdır. Çocuk normal bir okulda eğitimine devam ederken yanı sıra bireysel ya da grup halinde özel bir eğitime alınır. Aşırı hareketlilik, dikkat ve konsantrasyon bozukluğu, dürtüsellik (impulsivite) şeklinde açığa çıkan psikiyatrik sorunlardan biridir. DEHB, kişiyi ömür boyu takip edebilecek bir hastalık olduğu gibi çocuklarda daha sık gözlemlenir ve yaş ilerledikçe -genellikle- belirtilerini kaybeder. Çocuk yaşlarda başlayan dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu çocuğun ömür boyu yaşam kalitesini etkileyebilecek güçte bir problemdir ve muhakkak teşhis/tedavi edilmesi gerekmektedir. Aynı zamanda özgül öğrenme güçlüğü (ÖÖG)’nün bir alt tipidir. ÖÖG olarak bilinen 3 ana güçlük; disleksi, diskalkuli ve disrafi genellikle dikkat eksikliği ile birlikte gözlemlenir” dedi
ETKİNLİKLERİMİZ DEVAM EDECEK
Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da farklı etkinliklerin devam edeceğini dile getiren Aksoy, “Güzel etkinliklerimiz bundan sonra da devam edecek. Misafirlerimize de bize eşlik ettikleri ve katılım sağladıkları için teşekkür ediyoruz. Umarım bugün çocuklarımızla birlikte güzel bir gün geçirme fırsatı bulmuşsunuzdur. Bu güzellikleri sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz Hepinize katılımınız için tekrardan çok teşekkür ediyoruz. Daha geniş bir eğlence etkinliği ile birlikte çocuklarımızla da iyi eğlencelerde tekrar birlikte olmayı diliyoruz.” dedi.
Merkez öğrencilerinin söyledikleri şarkı ve şiirler velileri duygulandırdı. Çeşitli oyunlarla birlikte yapılan yarışmalar sonucunda kazanan tüm öğrencilere madalya takıldı. Resim sergisinin ardından etkinlik sona erdi.