Haydar ŞENGÜL
ADANA(GÜNAYDIN)
Yeni kurulan Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası faaliyetine başladı. Sendikanın bölge temsilcisi Duygu Yılmaz, “Bağımsız, öğretmenden yana, kişisel hırslarla değil hep beraber yönetilen, demokratik bir sendika kurma hayalimiz bugün vücut buldu. Tüm öğretmenleri hakları için örgütlenmeye davet ediyoruz” dedi.
Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Bölge Temsilcisi Duygu Yılmaz, diğer temsilciler ve üyelerle biraraya geldi. Yılmaz, sendikayı neden ve nasıl kurduklarıyla ilgili bilgi verdi. Yılmaz, “Amacımız çalıştığımız sektördeki çalışma koşullarımızı iyileştirmek için Sendika Başkanımız Eren Edebali ile birlikte bu yola çıktık şuan 1000 üyemiz ile faaliyetlerimize başladık” dedi. Sendikalaşma sürecinin 1 yıl kadar önce birbirini farklı sosyal mecralardan tanıyan bir grup öğretmenin çabasıyla başladığını ifade eden Yılmaz, çalıştıkları işyerlerinde sorun yaşayan öğretmenlerin önce bir dayanışma metni ve özel sektör öğretmenlerine bir örgütlenme çağrısı yayınladıladıklarını belirtti. Yılmaz sözlerine şöyle devam etti:
“Bu dayanışma sosyal medyadan duyuldu ve bir kaç ay içinde büyüdü. Pandemi nedeniyle online toplantılar yapıldı ve bu toplantılara bir çok şehirden öğretmenler katıldı ve öğretmenlerin talepleriyle sendikalaşma kararı alındı. Bu süreç 100 kadar öğretmen ile başlatıldı. Bizim asıl isteğimiz talebimiz özel sektör öğretmenlerinin yaşadıkları sorunlara çözüm bulmak, ülkenin eğitim sistemi üzerine düşen bu gölgeyi kaldırmak. Peki bu nasıl bir gölge? Ve neden bir gölge? Çünkü bugün özel sektörde parmakla sayılacak kadar az sayıda kurum dışında öğretmenler çok düşük maaşlarla, düşük gösterilen sigortalarla, kurum sahiplerinin ağır baskısı ve mobbingi altında çalıştırılıyor. Bugün dursak bir sokağın başında ve oradan geçen özel sektör öğretmenlerini çevirsek hakkı yenmemiş, baskıya uğramamış, sigortası eksik yatmamış öğretmen bulamayız. Eğitim bir ülkenin tıpkı suları, dağları, ormanları gibi asla taviz verilemeyecek bir değeri. Fakat bugün öğretmenler adeta kölelik koşullarında eğitim vermeye çalışıyor, eğitimin kalitesi düşüyor, etkisi azalıyor, verimsizleşiyor. İş yerinde bunları yaşayan bir öğretmen ne kadar verimli olabilir? Öğretmeninin sigortasını bile tam yatırmaktan imtina eden bir kurum bu ülkenin eğitimine nasıl katkı sağlayabilir? Bu işte eğitim sistemimiz üzerinde bir kara gölge. Biz öncelikle özel sektör öğretmenleri için bir meslek yasası talep ediyoruz. Var olan yasalar bizlerin yaşadığı sorunlarda haklarımızı koruyamıyor. Geçmişte var olan taban maaş uygulamasının yeniden başlatılmasını istiyoruz. Bugün özel sektörde çalışan bir öğretmenin aldığı maaş devlette çalışan bir öğretmenin maaşından az olmamalı. Şu an taban maaş kampanyası başlamak için gerekli hazırlıkları yapıyoruz. Bugün sigorta kaçıran, öğretmen üstünde mobbing uygulayan kurumlar için il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerine bağlı sendikamızın da içinde olduğu bağımsız denetim yapılarının kurulmasını istiyoruz. Çünkü bu kurumlar formaliteden denetleniyor ne yazık ki ve çok rahatça vergi kaçırıyorlar. Okul açmak isteyenler için öğretmen maaşlarının devlete bir taahhütle önceden sunulmasını istiyoruz. İşten haksızca çıkarılan, maaşını alamayan bütün arkadaşlarımız için bu şekilde kendini var eden kurumlara soruşturma açılmasını istiyoruz. Bunları her şehirde öğretmenler tanıyor. Şu ana kadar nasıl bir sözleşme ve nasıl bir eğitim istediğimize dair çeşitli online söyleşiler yaptık. Yakın zamanda İstanbul öğretmenleriyle bir araya geldiğimiz bir kuruluş etkinliği yaptık. Hukuk komisyonumuz var bu komisyon aracılığıyla kurumlarında sorun yaşayan öğretmenlere hukuki destek ve danışmanlık verdik hala veriyoruz. Kurumlarla sendikalı öğretmenlerin aracılığıyla protokoller yapabileceğiz, sözleşmelerde o kurumdaki tüm öğretmenler adına protokoller yapabileceğiz. Yasal olarak grev ve toplu sözleşme hakkımız var. Buna dair çalışmalarımız olacak. Ayrıca haklarımızla ilgili eğitimlerimiz devam edecek. Bizler birbirini hiç tanımayan öğretmenler olarak bir araya gelmiştik ilk başladığımızda. Fakat bugün tanıyoruz. Bağımsız, öğretmenden yana, kişisel hırslarla değil hep beraber yönetilen, demokratik bir sendika kurma hayalimiz bugün vücut buluyor. Tüm öğretmenleri hakları için örgütlenmeye davet ediyoruz.”
ADANA(GÜNAYDIN)
Yeni kurulan Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası faaliyetine başladı. Sendikanın bölge temsilcisi Duygu Yılmaz, “Bağımsız, öğretmenden yana, kişisel hırslarla değil hep beraber yönetilen, demokratik bir sendika kurma hayalimiz bugün vücut buldu. Tüm öğretmenleri hakları için örgütlenmeye davet ediyoruz” dedi.
Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Bölge Temsilcisi Duygu Yılmaz, diğer temsilciler ve üyelerle biraraya geldi. Yılmaz, sendikayı neden ve nasıl kurduklarıyla ilgili bilgi verdi. Yılmaz, “Amacımız çalıştığımız sektördeki çalışma koşullarımızı iyileştirmek için Sendika Başkanımız Eren Edebali ile birlikte bu yola çıktık şuan 1000 üyemiz ile faaliyetlerimize başladık” dedi. Sendikalaşma sürecinin 1 yıl kadar önce birbirini farklı sosyal mecralardan tanıyan bir grup öğretmenin çabasıyla başladığını ifade eden Yılmaz, çalıştıkları işyerlerinde sorun yaşayan öğretmenlerin önce bir dayanışma metni ve özel sektör öğretmenlerine bir örgütlenme çağrısı yayınladıladıklarını belirtti. Yılmaz sözlerine şöyle devam etti:
“Bu dayanışma sosyal medyadan duyuldu ve bir kaç ay içinde büyüdü. Pandemi nedeniyle online toplantılar yapıldı ve bu toplantılara bir çok şehirden öğretmenler katıldı ve öğretmenlerin talepleriyle sendikalaşma kararı alındı. Bu süreç 100 kadar öğretmen ile başlatıldı. Bizim asıl isteğimiz talebimiz özel sektör öğretmenlerinin yaşadıkları sorunlara çözüm bulmak, ülkenin eğitim sistemi üzerine düşen bu gölgeyi kaldırmak. Peki bu nasıl bir gölge? Ve neden bir gölge? Çünkü bugün özel sektörde parmakla sayılacak kadar az sayıda kurum dışında öğretmenler çok düşük maaşlarla, düşük gösterilen sigortalarla, kurum sahiplerinin ağır baskısı ve mobbingi altında çalıştırılıyor. Bugün dursak bir sokağın başında ve oradan geçen özel sektör öğretmenlerini çevirsek hakkı yenmemiş, baskıya uğramamış, sigortası eksik yatmamış öğretmen bulamayız. Eğitim bir ülkenin tıpkı suları, dağları, ormanları gibi asla taviz verilemeyecek bir değeri. Fakat bugün öğretmenler adeta kölelik koşullarında eğitim vermeye çalışıyor, eğitimin kalitesi düşüyor, etkisi azalıyor, verimsizleşiyor. İş yerinde bunları yaşayan bir öğretmen ne kadar verimli olabilir? Öğretmeninin sigortasını bile tam yatırmaktan imtina eden bir kurum bu ülkenin eğitimine nasıl katkı sağlayabilir? Bu işte eğitim sistemimiz üzerinde bir kara gölge. Biz öncelikle özel sektör öğretmenleri için bir meslek yasası talep ediyoruz. Var olan yasalar bizlerin yaşadığı sorunlarda haklarımızı koruyamıyor. Geçmişte var olan taban maaş uygulamasının yeniden başlatılmasını istiyoruz. Bugün özel sektörde çalışan bir öğretmenin aldığı maaş devlette çalışan bir öğretmenin maaşından az olmamalı. Şu an taban maaş kampanyası başlamak için gerekli hazırlıkları yapıyoruz. Bugün sigorta kaçıran, öğretmen üstünde mobbing uygulayan kurumlar için il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerine bağlı sendikamızın da içinde olduğu bağımsız denetim yapılarının kurulmasını istiyoruz. Çünkü bu kurumlar formaliteden denetleniyor ne yazık ki ve çok rahatça vergi kaçırıyorlar. Okul açmak isteyenler için öğretmen maaşlarının devlete bir taahhütle önceden sunulmasını istiyoruz. İşten haksızca çıkarılan, maaşını alamayan bütün arkadaşlarımız için bu şekilde kendini var eden kurumlara soruşturma açılmasını istiyoruz. Bunları her şehirde öğretmenler tanıyor. Şu ana kadar nasıl bir sözleşme ve nasıl bir eğitim istediğimize dair çeşitli online söyleşiler yaptık. Yakın zamanda İstanbul öğretmenleriyle bir araya geldiğimiz bir kuruluş etkinliği yaptık. Hukuk komisyonumuz var bu komisyon aracılığıyla kurumlarında sorun yaşayan öğretmenlere hukuki destek ve danışmanlık verdik hala veriyoruz. Kurumlarla sendikalı öğretmenlerin aracılığıyla protokoller yapabileceğiz, sözleşmelerde o kurumdaki tüm öğretmenler adına protokoller yapabileceğiz. Yasal olarak grev ve toplu sözleşme hakkımız var. Buna dair çalışmalarımız olacak. Ayrıca haklarımızla ilgili eğitimlerimiz devam edecek. Bizler birbirini hiç tanımayan öğretmenler olarak bir araya gelmiştik ilk başladığımızda. Fakat bugün tanıyoruz. Bağımsız, öğretmenden yana, kişisel hırslarla değil hep beraber yönetilen, demokratik bir sendika kurma hayalimiz bugün vücut buluyor. Tüm öğretmenleri hakları için örgütlenmeye davet ediyoruz.”