Medline Adana Hastanesi’nden Diyetisyen Merve Sehlikoğlu, Ramazan ayında dengeli ve doğru beslenmenin her zamankinden daha önemli bir hal aldığını, bunun için de Ramazan ayının en önemli öğünü olan sahurun atlanmaması, iftarda aşırıya kaçılmaması gerektiğini söyledi.
Basit bazı kurallara uyularak rahatlıkla sağlıklı bir Ramazan geçirilebileceğini söyleyen Diyetisyen Merve Sehlikoğlu, sağlık sorunu olanları uyararak oruç tutacaklar için 5 öneriyi sıraladı: Beslenmeye bağlı sağlık sorunlarının iyice yaygınlaştığı bir çağda insanların Ramazan sofralarını hazırlarken sağlık açısından duyarlı olmaları çok önemli. Özellikle şeker ve böbrek rahatsızlıkları, kalp ve yüksek tansiyon gibi kronik hastalıkları olan bireylerin uzun süre aç kalmaya bağlı olarak sağlıkları daha fazla bozulabileceğinden oruç tutmaya başlamadan önce doktor ve diyetisyenlerine danışmayı ihmal etmemeleri gerekiyor.
Sahur, kişiyi oruca hazırlayan en önemli öğün. Yanlış bir beslenme alışkanlığı olarak sahur sofralarında börek-çörek, gözleme gibi hamur işi besinler yer aldığı gibi kavurma, pilav hatta akşamdan kalan ağır yemekler bile yenilebiliyor. Sahura kalkılmayarak bu öğün atlandığında uzun bir açlık söz konusu oluyor. Bu durumda gelişen hipoglisemi (kan şekerinin düşmesi); yorgunluk, baş ağrısı, unutkanlık, mental durgunluk, zihin karışıklığı gibi sorunlara sebebiyet verebiliyor. Oysa sahura mutlaka kalkılarak kahvaltı şeklinde hafif gıdalarla bir ana öğün yapılmalı ve bol su tüketilmeli.
İftar ve sahur arasında ara öğün yapılmalı. Taze meyve, fındık, ceviz, badem, taze ve kuru meyveler ile hazırlanmış kompostolar, süt ve aşırıya kaçmamak koşulu ile sütlü tatlılar ara öğünler için tercih edilebilir. Yetersiz sıvı tüketimi baş ağrısı, halsizlik, tansiyon düşmesi, hazımsızlık gibi rahatsızlıklara neden olur. İftar ve sahur arasında bol miktarda su içilmesi önemli. Bu miktar, günlük olarak 2 litreden az olmamalı. İftar ve sahur arasında çay, kahve ve soda gibi kafein içeren içecekler diüretik yani idrar söktürücü olduklarından sınırlı bir şekilde tüketilmeli.
Basit bazı kurallara uyularak rahatlıkla sağlıklı bir Ramazan geçirilebileceğini söyleyen Diyetisyen Merve Sehlikoğlu, sağlık sorunu olanları uyararak oruç tutacaklar için 5 öneriyi sıraladı: Beslenmeye bağlı sağlık sorunlarının iyice yaygınlaştığı bir çağda insanların Ramazan sofralarını hazırlarken sağlık açısından duyarlı olmaları çok önemli. Özellikle şeker ve böbrek rahatsızlıkları, kalp ve yüksek tansiyon gibi kronik hastalıkları olan bireylerin uzun süre aç kalmaya bağlı olarak sağlıkları daha fazla bozulabileceğinden oruç tutmaya başlamadan önce doktor ve diyetisyenlerine danışmayı ihmal etmemeleri gerekiyor.
Sahur, kişiyi oruca hazırlayan en önemli öğün. Yanlış bir beslenme alışkanlığı olarak sahur sofralarında börek-çörek, gözleme gibi hamur işi besinler yer aldığı gibi kavurma, pilav hatta akşamdan kalan ağır yemekler bile yenilebiliyor. Sahura kalkılmayarak bu öğün atlandığında uzun bir açlık söz konusu oluyor. Bu durumda gelişen hipoglisemi (kan şekerinin düşmesi); yorgunluk, baş ağrısı, unutkanlık, mental durgunluk, zihin karışıklığı gibi sorunlara sebebiyet verebiliyor. Oysa sahura mutlaka kalkılarak kahvaltı şeklinde hafif gıdalarla bir ana öğün yapılmalı ve bol su tüketilmeli.
İftar ve sahur arasında ara öğün yapılmalı. Taze meyve, fındık, ceviz, badem, taze ve kuru meyveler ile hazırlanmış kompostolar, süt ve aşırıya kaçmamak koşulu ile sütlü tatlılar ara öğünler için tercih edilebilir. Yetersiz sıvı tüketimi baş ağrısı, halsizlik, tansiyon düşmesi, hazımsızlık gibi rahatsızlıklara neden olur. İftar ve sahur arasında bol miktarda su içilmesi önemli. Bu miktar, günlük olarak 2 litreden az olmamalı. İftar ve sahur arasında çay, kahve ve soda gibi kafein içeren içecekler diüretik yani idrar söktürücü olduklarından sınırlı bir şekilde tüketilmeli.