T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı,
Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu ve ICMPD (Uluslararası
Göç Politikaları Geliştirme Merkezi) tarafından AB’den sağlanan
26.4 milyon avro destekle hayata geçirilen ve hazır giyimden
tarıma tüm sektörlerde desteklerin sağlanacağı “Sürdürülebilir
Sosyo-Ekonomik Entegrasyon İçin Girişimcilik Kapasitelerinin
İyileştirilmesi Projesi” (ENHANCER) için düğmeye basıldı.
48 ay boyunca İstanbul, Şanlıurfa, Gaziantep, Adana, Mersin,
Bursa, İzmir, Ankara, Konya, Kayseri ve Hatay’dan oluşan 48
vilayette gerçekleştirilecek ve Türkiye’de geçici koruma altında
olan Suriyeli mültecilerin girişimcilik ekosistemine dahil olmasını
sağlayıp, yerel toplumun sahip olduğu potansiyeli daha da
arttırmasını amaçlayan projenin açılışı dijital platformda
gerçekleşti.
Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez, dijital
platformda gerçekleştirilen açılış toplantısındaki konuşmasında,
projenin önemine dikkati çekti. Kalkınma Ajanslarının
destekleriyle uygulanacak ve onların deneyimlerinden de
faydalanılacak projenin Türkiye ekonomisine önemli katkı
sunacağını belirterek, “Girişimcilerimizin hızla büyüyen küresel
ticarete enterge olmasını hedefliyoruz” dedi.
Suriyeli mülteciler arasından startuplar (Sıfır noktasından işe
başlayan bir şirket için kullanılan terim-başlangıç) çıkarılacağını
vurgulayan Bakan Yardımcısı Dönmez, Türkiye’nin teknolojik
altyapısının buna uygun olduğunu belirterek, yeni bir fikri olan
ya da fikrini hayata geçirmek için destek bekleyen Suriyeli
göçmenlere müjde verdi. Dönmez, şunları kaydetti:
“Bölgelerde Kalkınma Ajansları’nın da desteğiyle koruma
altındaki Suriyeli için yeni bir proje başlatıyoruz. Kalkınma
Ajanslarımız proje yapma konusunda çok tecrübeli ve başarılı.
Özellikle teknoloji ile ilgili projeler üzerine çalışılacak.
Uluslararası Göç Politikaları Geliştirme Merkez startup olmak
isteyen Suriyeli göçmenlere Türk ortakları ile birlikte destek
verecek.. Suriyeli dostlarımız startup yapmak istiyoruz”
“TÜRK ORTAKLARI DA OLACAK.
Dönmez, projelerde Türk ortakların da olacağına vurgu
yaparak, “ Yeni bir iş fikrine sahip geçici koruma altındaki
Suriyeliler ile bizim vatandaşlarımız projeye başvuracak. Ayrıca
teknoloji merkezleri de bu projeye başvurabilecek. Oradaki
destek bekleyen girişimciler, yeni fikri olanlar bu projeden
yararlanacak. Projenin dijital ekonominin çok konuşulduğu bu
günlerde yeni girişimcilerin önünü açacağını, ekonomiye katkı
sağlanacağını düşünüyoruz. Bu proje ile girişimcilerimizin hızla
büyüyen küresel ticarete entegre olmasını hedefliyoruz.
Suriye’de barış tesis edildikten sonra bu kardeşlerimiz kendi
ülkelerinde de önemli başarılı çalışmalara imza atacaklar.
Nitelikli insan kaynağımız sayesinde bu projeleri başarıyla
uygulayacaklar.”
Avrupa Birliği’nin bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da
Türkiye’deki göçmenlerin iş piyasalarına erişimi arttıran
projelere destek verdiğini belirten Avrupa Birliği Türkiye
Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger ise “Bu proje
onların entegrasyonu geliştiren politikaları destekliyor. Bu
yüzyılda ülkelerin ekonomik performansları ve inovasyondaki
başarıları dijital teknolojilerdeki attığı adımlara bağlı. AB bu
proje ile Türkiye’de dijital ekonominin gelişmesine de destek
verecek” diye konuştu.
Projenin destekçisi Uluslararası Göç Politikaları Geliştirme
Merkez (ICMPD) Başkanı Michael Spindelegger de
“Sürdürülebilir Sosyo-Ekonomik Entegrasyon İçin Girişimcilik
Kapasitelerinin İyileştirilmesi Projesi” dijital açılış toplantısına
katılan herkese teşekkür ederek başladığı konuşmasına şöyle
devam etti;
“Proje Avrupa Birliği tarafından finanse ediliyor. Yaklaşık 26.4
milyon avroluk bütçesi var. Proje ile Suriyeli göçmenlerin iş
kurmaları ve işlerini geliştirmeleri hedefleniyor. Böylece iş
işgücüne katılımları sağlanacak ve sosyo-ekonomik yaşama
entegre olacaklar.”
PROJE NEREDE VE NASIL UYGULANACAK
Projenin, ICMPD’nin uluslararası göç ve yerel ekonomik
kalkınmaya girişimcilik odaklı bir yaklaşımla tasarlandığını
belirten Spindelegger, Türk ve Suriyeli göçmen müteşebbislerin
birlikte hareket ederek ulusal ve global pazarı hedeflemesinin
amaçlandığını, bunun basarilmasi için de, projede %60-%40’lık
Suriyeli göçmenler lehine bir katılım şartı geliştirildiğini sözlerine
ekledi. Kaynakların verimli kullanımı, sürdürülebilirlik açısından
katılımcıların 18-44 yaşları arasından seçilmesi şartı öngörülen
projede, ayrıca %30 kadın kotası uygulaması da getirildi.
1993 yılında kurulan, Türkiye’nin de 2018’de üye olduğu
ICMPD, Türkçe adıyla Uluslararası Göç Politikaları Geliştirme
Merkezi, kuruluş amacını yenilikçi, kapsayıcı ve sürdürülebilir
göç politikalarının geliştirilmesi, kapasite arttırma faaliyetleriyle
desteklenmesi; göç yönetimi alanında devletler arası
istişarelere imkân tanıyacak platformlar oluşturulması olarak
tarif ediyor. On yedi üyesi olan, doksan ülkede, Afrika, Asya,
Ortadoğu gibi dünyanın farklı coğrafyalarında faaliyet gösteren
ICMPD Türkiye’deki projelerini “Batı Balkanlar ve Türkiye Bölge
Koordinatörlüğü” çatısı altında bulunan Ankara Ofisi aracılığıyla
uygulamakta; Ofis “ENHANCER” projesinin yanı sıra Türkiye’de
halihazırda altı proje yürütmektedir.
ICMPD tarihinin en yüksek bütçeli projelerinden biri olan
ENHANCER’ın bütçesinden yaklaşık 12,1 milyon avro
girişimcilere ve yerel kurumlara sağlanacak hibe destekleri için
tahsis edildi. Proje İstanbul, Şanlıurfa, Gaziantep, Adana,
Mersin, Bursa, İzmir, Ankara, Konya, Kayseri ve Hatay olmak
üzere on bir ilde, kırk sekiz aylık bir süreyle yürütülecek.
Toplantıda konuşan Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Halil
Afşarata da ICMPD ile sık sık bir araya geldiklerini belirterek
“Projeyi Kalkınma Ajansları üstlenecek. Çok büyük deneyimleri
var. Bir de projenin ekonomik boyutunun yanısıra insanı boyuta
da olduğunu hatırlamalıyız” değerlendirmesini yaptı.
ENHANCER PROJE NOTLARI
Türkiye 2014 yılı itibariyle dünyadaki en büyük mülteci nüfusuna
ev sahipliği yapan ülke konumuna gelmiş, geçici koruma
altındaki Suriyelilerin sayısı 3,6 milyona ulaşmıştır. Suriyeli
nüfusun çoğunluğu Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki
büyükşehirlerde olmak üzere kırsalda ve kentlerde
yaşamaktadır. Türkiye, Yabancılar ve Uluslararası Koruma
Kanunu ve bu kanuna dayanarak hayata geçirdiği Geçici
Koruma Yönetmeliği çerçevesinde geçici koruma altındaki
Suriyelilerin sağlık, sosyal hizmetler, eğitim ve istihdama
erişimini sağlamaya devam etmektedir. Uluslararası kurumlar
ise sağlanan fonlar aracılığı ile çeşitli projeler geliştirerek
Türkiye’nin çalışmalarına ve geçici koruma altındaki Suriyelilere
desteklerini sürdürmektedir. Suriye krizinin devam etmesi ile
birlikte bu alandaki genel eğilim, insani yardım temelli
yaklaşımdan sosyo-ekonomik entegrasyona ve geçici koruma
altındaki Suriyelilerin kendi geçimlerini sağlamalarını
destekleyecek çalışmalara doğru geçiş göstermektedir. . Buna
bağlı olarak değer zinciri analizleri, işgücü piyasası
değerlendirme çalışmaları ve girişimcilik destekleri de dâhil
olmak üzere istihdam sağlanmasına ve ekonomik büyümeye
katkılarını belirleyecek faaliyetler büyük önem kazanmıştır.
Bu bağlamda ICMPD , Avrupa Birliği tarafından fonlanan
“Sürdürülebilir Sosyo-Ekonomik Uyum İçin Girişimcilik
Kapasitesinin Geliştirilmesi (ENHANCER) Projesi”ni Sanayi ve
Teknoloji Bakanlığı, Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü
işbirliğiyle 2020 yılı Ocak ayında uygulamaya başlamıştır.
PROJENİN AMACI
Projenin amacı, girişimcilik ve geçim kaynakları imkanlarını
iyileştirerek geçici koruma altındaki Suriyelilerin ev sahibi
topluluklarla karşılıklı uyumunu sağlamaya katkıda bulunmaktır.
Proje kapsamında Suriyelilerin ve Türk vatandaşlarının
girişimcilik faaliyetlerinin arttırılması, yerel girişimcilik
ekosistemlerinin etkin ve kapsayıcı hizmet vermek üzere
geliştirilmesi, merkezi ve yerel düzeyde politika, uygulama ve
koordinasyonun güçlendirilmesine katkıda bulunulmasına
yönelik proje aktiviteleri yürütülecektir.
Proje hedef illeri İstanbul, Şanlıurfa, Gaziantep, Adana, Mersin,
Bursa, İzmir, Ankara, Konya, Kayseri ve Hatay olmak üzere on
bir ildir. Yaklaşık 26,4 milyon avro olan proje bütçesinden 12,1
milyon avro girişimcilere ve yerel kurumlara sağlanacak hibe
destekleri için tahsis edilmiştir.
Proje, geçici koruma altındaki Suriyelilerin iş kurmaları ve
işlerini geliştirmeleri, işgücüne katılarak ve geçimlerini
sağlayarak sosyo-ekonomik yaşama entegre olmaları ve ilave
istihdam yaratarak ve vergi vererek yerel ekonomiye katkıda
bulunmaları yönünden oldukça hayati bir role sahiptir. Sayısı 7
bini aştığı tahmin edilen Suriye sermayeli işletmeler halen
işletme başına ortalama 9 çalışanla üretime, ihracata ve
istihdama katkıda bulunmaktadır.
İkincisi, projenin yaklaşımı geçici koruma altındaki Suriyelilerle
toplumun sosyal uyum sürecini desteklemek üzere (i) bölge
dışına pazarlanabilir ticari ürün ve hizmetlere, (ii) yerel değer
zincirlerine değer katabilecek ürün ve hizmetlere, (iii) buna
dayanarak büyüme potansiyeli bulunan iş imkanlarına
odaklanmaktadır. Böylelikle, geçici koruma altındaki
Suriyelilerle ve toplumun hassas durumdaki kesimleri arasında
düşük nitelikli işler için veya sadece yerel piyasaya ürün veya
hizmet sunan bakkal, berber gibi işletmelerin kısır rekabet
döngüsü nedeniyle oluşabilecek sosyal gerilimin azaltılması,
her iki grup için de kazan-kazan durumu yaratma potansiyeli
bulunan firmaların kurularak geliştirilmesi öngörülmektedir.
Desteğe konu girişim, ürün ve hizmetler geçici koruma altındaki
Suriyelilerinve akranı sosyal grupların becerileri ile yerel
ekonomik yapı dikkate alınarak belirlenmektedir. Söz konusu
ürün ve hizmetler geleneksel ürünlerin ötesinde sosyal medya
içerik üretimi, çevrimiçi eğitim hazırlama, özel geleneksel
yemek kursları, internet sitesi tasarımı, özelleştirilmiş kıyafet
üretimi ve satışı gibi yerel piyasayı kapsayıcı şekilde büyütme
potansiyeli olan ürün ve hizmetleri de kapsayabilecektir.
Üçüncü ve son olarak, proje girişimciyle tek seferlik bir
destekleme ilişkisi kurmak yerine, girişimciyi orta dönemli iş
geliştirme sürecinde stratejik bir paydaş olarak görmekte ve bu
süreçte girişimcilik eğitimi, mali destek, mentörlük ve networking
sağlama, alternatif finans kaynaklarına erişimi kolaylaştırma gibi
hizmetleri bütünleştirmektedir. Ayrıca, girişimcilere yönelik
hizmetlerin yerel girişimcilik ekosisteminde bulunan kurumlar
tarafından etkili ve kapsayıcı bir şekilde sağlanabilmesi için, bu
kurumlara da teknik ve mali destek sağlanmaktadır.
Projenin tematik kapsamı, yukarıda açıklanan anlayışla,
girişimciliği odaklandığı uluslararası göç ve yerel ekonomik
kalkınma bağlamıyla birlikte ele almaktadır. Böylece,
girişimciliğe yönelik politika ve eylemler sadece destek
sağlamanın ötesinde iş kurma ve geliştirmeyi kolaylaştıracak
şekilde kurumsal kapasite ve kurumlar arası ilişkileri hayata
geçirilebilmektedir.
PROJENİN HEDEF GRUPLARI
Projenin hedef grupları, potansiyel girişimciler ile yerel ve ulusal
düzeydeki kurumlardan oluşmaktadır. Potansiyel girişimciler
kavramı, hem geçici koruma altındaki Suriyelileri hem Türk
vatandaşlarını kapsamaktadır. İlke olarak bu iki grubun hibe
destekleri ile eğitim, eşleştirme ve mesleki bağlantılar kurma
gibi girişimcilere yönelik faaliyetler içindeki yüzdesinin sırasıyla
%60-%40 olması öngörülmektedir. Geçici koruma altındaki
Suriyeliler içinde girişimciler için hedef grupları ESSN-Avrupa
Sosyal Güvenlik Ağına kayıtlı (i) girişimcilik eğiliminin daha
yüksek olması beklenen Suriyeli üniversite öğrencileri, (ii) en az
lise mezunu olup bir mesleği bulunanlar, özellikle kayıtlı veya
kayıt dışı Türkiye’de çalışanlar, (iii) en az orta öğrenime sahip
kadınlar oluşturmaktadır. Bir diğer hedef kitleyi oluşturan yerel
kurumlar arasında, girişimcilere yönelik hizmet sağlayan
teknoloji geliştirme bölgeleri, girişimci merkezleri, OSB’ler ve
KSS’ler, üniversiteler, oda ve borsalar ile ilgili kamu
kurumlarının teşkilatları gibi kurumlar bulunmaktadır. Son
olarak, merkezi düzeyde göç-girişimcilik ve göç-ekonomik
kalkınma politikalarına odaklı merkezi kurumlar projenin diğer
bir hedef kitlesini oluşturmaktadır
Uluslararası Göç Politikaları Geliştirme Merkezi ICMPD
Hakkında
Uluslararası Göç Politikaları Geliştirme Merkezi (ICMPD), 17
Üye Devlet ve 250'den fazla personeli olan uluslararası bir
kuruluştur. Dünya çapında 90'dan fazla ülkede faaliyet
gösteren göç yolları boyunca verimli işbirliği ve ortaklıklar
oluşturmak için çalışmalarında bölgesel bir yaklaşım
benimsemektedir. ICMPD, üye devletleri, Avrupa Komisyonu,
BM ve diğer kurumların yanı sıra bağışçılardan fon almaktadır.
1993 yılında kurulan ICMPD, BM gözlemci statüsüne sahiptir ve
AB kurumları ve BM ajansları dahil 700'den fazla ortakla işbirliği
yapmaktadır.
ICMPD, insan haklarına saygılı ve devletlerin ihtiyaçlarına
duyarlı bir “ortaklık” anlayışı ve çalışma etiğine sahiptir. Bu
anlayış etrafında ICMPD Avrupa’da, Avrasya’da, Orta Asya’da,
Ortadoğu’da, Afrika’da ve Latin Amerika’da faaliyet
göstermektedir. Viyana merkezli kuruluşun Brüksel'de bir
temsilciliği, Malta'da bir bölge ofisi ve çeşitli ülkelerdeki proje
ofisleri bulunmaktadır.
ICMPD, Türkiye'nin konu ile ilgili politika girişimlerini
desteklemek amacıyla ülkedeki göç ve mülteci kalıplarını ele
almak için teknik yardım sağlamaktadır.
Göç Yönetimi Genel Müdürlüğü'nün kalkınmaya duyarlı ve
tutarlı bir göç politikasının geliştirilmesi ve uygulanmasını
desteklemeyi amaçlayan “Sessiz Destek - Kalkınmaya Duyarlı
ve Tutarlı Bir Türk Göç Politikası Çerçevesinin Desteklenmesi”
projesi ve “Türkiye'de Kalkınmaya Duyarlı Göç Politikalarının
Uygulanması”- SIDEM projesi, entegre, kanıta dayalı ve
kalkınmaya duyarlı göç politikaları tasarlamayı ve uygulamayı,
göçün Türkiye'deki coğrafi bölgeler üzerindeki etkilerine dair
veriler elde etmeyi hedeflemiştir. Ayrıca, bu projelerin
tamamlayıcısı olarak SUMMIT projesi, hem bölgesel hem de
merkezi düzeyde yerel paydaşlar tarafından uygulanan
entegrasyonu güçlendirme girişimlerini sürdürmektedir.
Bu projelerden edinilen tecrübelerden yararlanan ENHANCER
projesi, ICMPD'nin politika geliştirme ve uygulama desteğini
özellikle girişimcilik, girişimcilik ekosistemi ve politika tasarımına
odaklanarak ölçeklendirmektedir. Proje özellikle geçici koruma
kapsamındaki Suriyelilerin Türkiye'deki yerel ev sahibi
topluluklara sosyo-ekonomik katılımı için kapsamlı, yenilikçi ve
kapsayıcı bir destek sunmayı amaçlamaktadır. Her iki taraf için
girişimciliğin geliştirilmesi ve Türkiye'deki girişimcilik
ekosisteminin güçlendirilmesi projenin temel hedefleri
arasındadır.
Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu ve ICMPD (Uluslararası
Göç Politikaları Geliştirme Merkezi) tarafından AB’den sağlanan
26.4 milyon avro destekle hayata geçirilen ve hazır giyimden
tarıma tüm sektörlerde desteklerin sağlanacağı “Sürdürülebilir
Sosyo-Ekonomik Entegrasyon İçin Girişimcilik Kapasitelerinin
İyileştirilmesi Projesi” (ENHANCER) için düğmeye basıldı.
48 ay boyunca İstanbul, Şanlıurfa, Gaziantep, Adana, Mersin,
Bursa, İzmir, Ankara, Konya, Kayseri ve Hatay’dan oluşan 48
vilayette gerçekleştirilecek ve Türkiye’de geçici koruma altında
olan Suriyeli mültecilerin girişimcilik ekosistemine dahil olmasını
sağlayıp, yerel toplumun sahip olduğu potansiyeli daha da
arttırmasını amaçlayan projenin açılışı dijital platformda
gerçekleşti.
Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez, dijital
platformda gerçekleştirilen açılış toplantısındaki konuşmasında,
projenin önemine dikkati çekti. Kalkınma Ajanslarının
destekleriyle uygulanacak ve onların deneyimlerinden de
faydalanılacak projenin Türkiye ekonomisine önemli katkı
sunacağını belirterek, “Girişimcilerimizin hızla büyüyen küresel
ticarete enterge olmasını hedefliyoruz” dedi.
Suriyeli mülteciler arasından startuplar (Sıfır noktasından işe
başlayan bir şirket için kullanılan terim-başlangıç) çıkarılacağını
vurgulayan Bakan Yardımcısı Dönmez, Türkiye’nin teknolojik
altyapısının buna uygun olduğunu belirterek, yeni bir fikri olan
ya da fikrini hayata geçirmek için destek bekleyen Suriyeli
göçmenlere müjde verdi. Dönmez, şunları kaydetti:
“Bölgelerde Kalkınma Ajansları’nın da desteğiyle koruma
altındaki Suriyeli için yeni bir proje başlatıyoruz. Kalkınma
Ajanslarımız proje yapma konusunda çok tecrübeli ve başarılı.
Özellikle teknoloji ile ilgili projeler üzerine çalışılacak.
Uluslararası Göç Politikaları Geliştirme Merkez startup olmak
isteyen Suriyeli göçmenlere Türk ortakları ile birlikte destek
verecek.. Suriyeli dostlarımız startup yapmak istiyoruz”
“TÜRK ORTAKLARI DA OLACAK.
Dönmez, projelerde Türk ortakların da olacağına vurgu
yaparak, “ Yeni bir iş fikrine sahip geçici koruma altındaki
Suriyeliler ile bizim vatandaşlarımız projeye başvuracak. Ayrıca
teknoloji merkezleri de bu projeye başvurabilecek. Oradaki
destek bekleyen girişimciler, yeni fikri olanlar bu projeden
yararlanacak. Projenin dijital ekonominin çok konuşulduğu bu
günlerde yeni girişimcilerin önünü açacağını, ekonomiye katkı
sağlanacağını düşünüyoruz. Bu proje ile girişimcilerimizin hızla
büyüyen küresel ticarete entegre olmasını hedefliyoruz.
Suriye’de barış tesis edildikten sonra bu kardeşlerimiz kendi
ülkelerinde de önemli başarılı çalışmalara imza atacaklar.
Nitelikli insan kaynağımız sayesinde bu projeleri başarıyla
uygulayacaklar.”
Avrupa Birliği’nin bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da
Türkiye’deki göçmenlerin iş piyasalarına erişimi arttıran
projelere destek verdiğini belirten Avrupa Birliği Türkiye
Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger ise “Bu proje
onların entegrasyonu geliştiren politikaları destekliyor. Bu
yüzyılda ülkelerin ekonomik performansları ve inovasyondaki
başarıları dijital teknolojilerdeki attığı adımlara bağlı. AB bu
proje ile Türkiye’de dijital ekonominin gelişmesine de destek
verecek” diye konuştu.
Projenin destekçisi Uluslararası Göç Politikaları Geliştirme
Merkez (ICMPD) Başkanı Michael Spindelegger de
“Sürdürülebilir Sosyo-Ekonomik Entegrasyon İçin Girişimcilik
Kapasitelerinin İyileştirilmesi Projesi” dijital açılış toplantısına
katılan herkese teşekkür ederek başladığı konuşmasına şöyle
devam etti;
“Proje Avrupa Birliği tarafından finanse ediliyor. Yaklaşık 26.4
milyon avroluk bütçesi var. Proje ile Suriyeli göçmenlerin iş
kurmaları ve işlerini geliştirmeleri hedefleniyor. Böylece iş
işgücüne katılımları sağlanacak ve sosyo-ekonomik yaşama
entegre olacaklar.”
PROJE NEREDE VE NASIL UYGULANACAK
Projenin, ICMPD’nin uluslararası göç ve yerel ekonomik
kalkınmaya girişimcilik odaklı bir yaklaşımla tasarlandığını
belirten Spindelegger, Türk ve Suriyeli göçmen müteşebbislerin
birlikte hareket ederek ulusal ve global pazarı hedeflemesinin
amaçlandığını, bunun basarilmasi için de, projede %60-%40’lık
Suriyeli göçmenler lehine bir katılım şartı geliştirildiğini sözlerine
ekledi. Kaynakların verimli kullanımı, sürdürülebilirlik açısından
katılımcıların 18-44 yaşları arasından seçilmesi şartı öngörülen
projede, ayrıca %30 kadın kotası uygulaması da getirildi.
1993 yılında kurulan, Türkiye’nin de 2018’de üye olduğu
ICMPD, Türkçe adıyla Uluslararası Göç Politikaları Geliştirme
Merkezi, kuruluş amacını yenilikçi, kapsayıcı ve sürdürülebilir
göç politikalarının geliştirilmesi, kapasite arttırma faaliyetleriyle
desteklenmesi; göç yönetimi alanında devletler arası
istişarelere imkân tanıyacak platformlar oluşturulması olarak
tarif ediyor. On yedi üyesi olan, doksan ülkede, Afrika, Asya,
Ortadoğu gibi dünyanın farklı coğrafyalarında faaliyet gösteren
ICMPD Türkiye’deki projelerini “Batı Balkanlar ve Türkiye Bölge
Koordinatörlüğü” çatısı altında bulunan Ankara Ofisi aracılığıyla
uygulamakta; Ofis “ENHANCER” projesinin yanı sıra Türkiye’de
halihazırda altı proje yürütmektedir.
ICMPD tarihinin en yüksek bütçeli projelerinden biri olan
ENHANCER’ın bütçesinden yaklaşık 12,1 milyon avro
girişimcilere ve yerel kurumlara sağlanacak hibe destekleri için
tahsis edildi. Proje İstanbul, Şanlıurfa, Gaziantep, Adana,
Mersin, Bursa, İzmir, Ankara, Konya, Kayseri ve Hatay olmak
üzere on bir ilde, kırk sekiz aylık bir süreyle yürütülecek.
Toplantıda konuşan Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Halil
Afşarata da ICMPD ile sık sık bir araya geldiklerini belirterek
“Projeyi Kalkınma Ajansları üstlenecek. Çok büyük deneyimleri
var. Bir de projenin ekonomik boyutunun yanısıra insanı boyuta
da olduğunu hatırlamalıyız” değerlendirmesini yaptı.
ENHANCER PROJE NOTLARI
Türkiye 2014 yılı itibariyle dünyadaki en büyük mülteci nüfusuna
ev sahipliği yapan ülke konumuna gelmiş, geçici koruma
altındaki Suriyelilerin sayısı 3,6 milyona ulaşmıştır. Suriyeli
nüfusun çoğunluğu Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki
büyükşehirlerde olmak üzere kırsalda ve kentlerde
yaşamaktadır. Türkiye, Yabancılar ve Uluslararası Koruma
Kanunu ve bu kanuna dayanarak hayata geçirdiği Geçici
Koruma Yönetmeliği çerçevesinde geçici koruma altındaki
Suriyelilerin sağlık, sosyal hizmetler, eğitim ve istihdama
erişimini sağlamaya devam etmektedir. Uluslararası kurumlar
ise sağlanan fonlar aracılığı ile çeşitli projeler geliştirerek
Türkiye’nin çalışmalarına ve geçici koruma altındaki Suriyelilere
desteklerini sürdürmektedir. Suriye krizinin devam etmesi ile
birlikte bu alandaki genel eğilim, insani yardım temelli
yaklaşımdan sosyo-ekonomik entegrasyona ve geçici koruma
altındaki Suriyelilerin kendi geçimlerini sağlamalarını
destekleyecek çalışmalara doğru geçiş göstermektedir. . Buna
bağlı olarak değer zinciri analizleri, işgücü piyasası
değerlendirme çalışmaları ve girişimcilik destekleri de dâhil
olmak üzere istihdam sağlanmasına ve ekonomik büyümeye
katkılarını belirleyecek faaliyetler büyük önem kazanmıştır.
Bu bağlamda ICMPD , Avrupa Birliği tarafından fonlanan
“Sürdürülebilir Sosyo-Ekonomik Uyum İçin Girişimcilik
Kapasitesinin Geliştirilmesi (ENHANCER) Projesi”ni Sanayi ve
Teknoloji Bakanlığı, Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü
işbirliğiyle 2020 yılı Ocak ayında uygulamaya başlamıştır.
PROJENİN AMACI
Projenin amacı, girişimcilik ve geçim kaynakları imkanlarını
iyileştirerek geçici koruma altındaki Suriyelilerin ev sahibi
topluluklarla karşılıklı uyumunu sağlamaya katkıda bulunmaktır.
Proje kapsamında Suriyelilerin ve Türk vatandaşlarının
girişimcilik faaliyetlerinin arttırılması, yerel girişimcilik
ekosistemlerinin etkin ve kapsayıcı hizmet vermek üzere
geliştirilmesi, merkezi ve yerel düzeyde politika, uygulama ve
koordinasyonun güçlendirilmesine katkıda bulunulmasına
yönelik proje aktiviteleri yürütülecektir.
Proje hedef illeri İstanbul, Şanlıurfa, Gaziantep, Adana, Mersin,
Bursa, İzmir, Ankara, Konya, Kayseri ve Hatay olmak üzere on
bir ildir. Yaklaşık 26,4 milyon avro olan proje bütçesinden 12,1
milyon avro girişimcilere ve yerel kurumlara sağlanacak hibe
destekleri için tahsis edilmiştir.
Proje, geçici koruma altındaki Suriyelilerin iş kurmaları ve
işlerini geliştirmeleri, işgücüne katılarak ve geçimlerini
sağlayarak sosyo-ekonomik yaşama entegre olmaları ve ilave
istihdam yaratarak ve vergi vererek yerel ekonomiye katkıda
bulunmaları yönünden oldukça hayati bir role sahiptir. Sayısı 7
bini aştığı tahmin edilen Suriye sermayeli işletmeler halen
işletme başına ortalama 9 çalışanla üretime, ihracata ve
istihdama katkıda bulunmaktadır.
İkincisi, projenin yaklaşımı geçici koruma altındaki Suriyelilerle
toplumun sosyal uyum sürecini desteklemek üzere (i) bölge
dışına pazarlanabilir ticari ürün ve hizmetlere, (ii) yerel değer
zincirlerine değer katabilecek ürün ve hizmetlere, (iii) buna
dayanarak büyüme potansiyeli bulunan iş imkanlarına
odaklanmaktadır. Böylelikle, geçici koruma altındaki
Suriyelilerle ve toplumun hassas durumdaki kesimleri arasında
düşük nitelikli işler için veya sadece yerel piyasaya ürün veya
hizmet sunan bakkal, berber gibi işletmelerin kısır rekabet
döngüsü nedeniyle oluşabilecek sosyal gerilimin azaltılması,
her iki grup için de kazan-kazan durumu yaratma potansiyeli
bulunan firmaların kurularak geliştirilmesi öngörülmektedir.
Desteğe konu girişim, ürün ve hizmetler geçici koruma altındaki
Suriyelilerinve akranı sosyal grupların becerileri ile yerel
ekonomik yapı dikkate alınarak belirlenmektedir. Söz konusu
ürün ve hizmetler geleneksel ürünlerin ötesinde sosyal medya
içerik üretimi, çevrimiçi eğitim hazırlama, özel geleneksel
yemek kursları, internet sitesi tasarımı, özelleştirilmiş kıyafet
üretimi ve satışı gibi yerel piyasayı kapsayıcı şekilde büyütme
potansiyeli olan ürün ve hizmetleri de kapsayabilecektir.
Üçüncü ve son olarak, proje girişimciyle tek seferlik bir
destekleme ilişkisi kurmak yerine, girişimciyi orta dönemli iş
geliştirme sürecinde stratejik bir paydaş olarak görmekte ve bu
süreçte girişimcilik eğitimi, mali destek, mentörlük ve networking
sağlama, alternatif finans kaynaklarına erişimi kolaylaştırma gibi
hizmetleri bütünleştirmektedir. Ayrıca, girişimcilere yönelik
hizmetlerin yerel girişimcilik ekosisteminde bulunan kurumlar
tarafından etkili ve kapsayıcı bir şekilde sağlanabilmesi için, bu
kurumlara da teknik ve mali destek sağlanmaktadır.
Projenin tematik kapsamı, yukarıda açıklanan anlayışla,
girişimciliği odaklandığı uluslararası göç ve yerel ekonomik
kalkınma bağlamıyla birlikte ele almaktadır. Böylece,
girişimciliğe yönelik politika ve eylemler sadece destek
sağlamanın ötesinde iş kurma ve geliştirmeyi kolaylaştıracak
şekilde kurumsal kapasite ve kurumlar arası ilişkileri hayata
geçirilebilmektedir.
PROJENİN HEDEF GRUPLARI
Projenin hedef grupları, potansiyel girişimciler ile yerel ve ulusal
düzeydeki kurumlardan oluşmaktadır. Potansiyel girişimciler
kavramı, hem geçici koruma altındaki Suriyelileri hem Türk
vatandaşlarını kapsamaktadır. İlke olarak bu iki grubun hibe
destekleri ile eğitim, eşleştirme ve mesleki bağlantılar kurma
gibi girişimcilere yönelik faaliyetler içindeki yüzdesinin sırasıyla
%60-%40 olması öngörülmektedir. Geçici koruma altındaki
Suriyeliler içinde girişimciler için hedef grupları ESSN-Avrupa
Sosyal Güvenlik Ağına kayıtlı (i) girişimcilik eğiliminin daha
yüksek olması beklenen Suriyeli üniversite öğrencileri, (ii) en az
lise mezunu olup bir mesleği bulunanlar, özellikle kayıtlı veya
kayıt dışı Türkiye’de çalışanlar, (iii) en az orta öğrenime sahip
kadınlar oluşturmaktadır. Bir diğer hedef kitleyi oluşturan yerel
kurumlar arasında, girişimcilere yönelik hizmet sağlayan
teknoloji geliştirme bölgeleri, girişimci merkezleri, OSB’ler ve
KSS’ler, üniversiteler, oda ve borsalar ile ilgili kamu
kurumlarının teşkilatları gibi kurumlar bulunmaktadır. Son
olarak, merkezi düzeyde göç-girişimcilik ve göç-ekonomik
kalkınma politikalarına odaklı merkezi kurumlar projenin diğer
bir hedef kitlesini oluşturmaktadır
Uluslararası Göç Politikaları Geliştirme Merkezi ICMPD
Hakkında
Uluslararası Göç Politikaları Geliştirme Merkezi (ICMPD), 17
Üye Devlet ve 250'den fazla personeli olan uluslararası bir
kuruluştur. Dünya çapında 90'dan fazla ülkede faaliyet
gösteren göç yolları boyunca verimli işbirliği ve ortaklıklar
oluşturmak için çalışmalarında bölgesel bir yaklaşım
benimsemektedir. ICMPD, üye devletleri, Avrupa Komisyonu,
BM ve diğer kurumların yanı sıra bağışçılardan fon almaktadır.
1993 yılında kurulan ICMPD, BM gözlemci statüsüne sahiptir ve
AB kurumları ve BM ajansları dahil 700'den fazla ortakla işbirliği
yapmaktadır.
ICMPD, insan haklarına saygılı ve devletlerin ihtiyaçlarına
duyarlı bir “ortaklık” anlayışı ve çalışma etiğine sahiptir. Bu
anlayış etrafında ICMPD Avrupa’da, Avrasya’da, Orta Asya’da,
Ortadoğu’da, Afrika’da ve Latin Amerika’da faaliyet
göstermektedir. Viyana merkezli kuruluşun Brüksel'de bir
temsilciliği, Malta'da bir bölge ofisi ve çeşitli ülkelerdeki proje
ofisleri bulunmaktadır.
ICMPD, Türkiye'nin konu ile ilgili politika girişimlerini
desteklemek amacıyla ülkedeki göç ve mülteci kalıplarını ele
almak için teknik yardım sağlamaktadır.
Göç Yönetimi Genel Müdürlüğü'nün kalkınmaya duyarlı ve
tutarlı bir göç politikasının geliştirilmesi ve uygulanmasını
desteklemeyi amaçlayan “Sessiz Destek - Kalkınmaya Duyarlı
ve Tutarlı Bir Türk Göç Politikası Çerçevesinin Desteklenmesi”
projesi ve “Türkiye'de Kalkınmaya Duyarlı Göç Politikalarının
Uygulanması”- SIDEM projesi, entegre, kanıta dayalı ve
kalkınmaya duyarlı göç politikaları tasarlamayı ve uygulamayı,
göçün Türkiye'deki coğrafi bölgeler üzerindeki etkilerine dair
veriler elde etmeyi hedeflemiştir. Ayrıca, bu projelerin
tamamlayıcısı olarak SUMMIT projesi, hem bölgesel hem de
merkezi düzeyde yerel paydaşlar tarafından uygulanan
entegrasyonu güçlendirme girişimlerini sürdürmektedir.
Bu projelerden edinilen tecrübelerden yararlanan ENHANCER
projesi, ICMPD'nin politika geliştirme ve uygulama desteğini
özellikle girişimcilik, girişimcilik ekosistemi ve politika tasarımına
odaklanarak ölçeklendirmektedir. Proje özellikle geçici koruma
kapsamındaki Suriyelilerin Türkiye'deki yerel ev sahibi
topluluklara sosyo-ekonomik katılımı için kapsamlı, yenilikçi ve
kapsayıcı bir destek sunmayı amaçlamaktadır. Her iki taraf için
girişimciliğin geliştirilmesi ve Türkiye'deki girişimcilik
ekosisteminin güçlendirilmesi projenin temel hedefleri
arasındadır.