Göğüs hastalıkları uzmanı Doç. Dr. Mehmet Ali Habeşoğlu, toplumda KOAH hastalığı konusundaki farkındalığın yetersiz olması, hastalığın erken tanısını ve etkin tedavisini engellediğini bildirdi. Habeşoğlu, Dünya KOAH Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, KOAH'ın tüm dünyada bulaşıcı olmayan hastalıklara bağlı ölüm nedenleri arasında üçüncü sırada yer alan önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu belirterek, "Ülkemizde 40 yaş üstü her 5 kişiden birinde KOAH vardır; buna karşın veriler, 10 KOAH hastasından sadece birinin doktora başvurduğunu ve doğru tanı alabildiğini göstermektedir. Toplumda hastalık konusundaki farkındalığın yetersiz olması, hastalığın erken tanısını ve etkin tedavisini de engellemektedir” dedi.
KOAH’ta nefes yollarında ve akciğer dokusunda ilerleyici hasara yol açan sürecin, mikroplara değil zararlı gaz ve partiküllerin solunmasına bağlı gelişen iltihaplanma olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Habeşoğlu, “Başta sigara olmak üzere pipo, puro ve nargile gibi tütün ürünlerinin aktif olarak içilmesi veya pasif olarak dumanlarına maruz kalınması KOAH gelişimine yol açan en yaygın risk faktörüdür. Öte yandan özellikle biyomas yani odun, tezek, kök benzeri yakıtların yanmasına bağlı olarak gelişen iç ortam hava kirliliği ve tozlu-dumanlı iş yerlerinde çalışmanın en önemli çevresel risk faktörleri olduğu bilinmektedir. Sanayi tesisleri ve motorlu taşıtların neden olduğu hava kirliliği de KOAH’ın bilinen nedenleri arasındadır. Bununla birlikte yapılan araştırmalarda gebelik ve çocukluk dönemindeki akciğer kapasitesi gelişimi üzerine özellikle yoksulluğun olumsuz etkisinin yetişkin dönemde KOAH gelişimine yol açan önemli bir faktör olduğu gösterilmiştir. Dolaysıyla tütün ürünlerinin kullanımı, iç ve dış ortam hava kirliliği ile mücadele ve toplum genelindeki eşitsizlik ve yoksulluğu azaltıcı politikalar ile KOAH gelişiminin engellenmesi mümkündür" diye konuştu.
KOAH’ta nefes yollarında ve akciğer dokusunda ilerleyici hasara yol açan sürecin, mikroplara değil zararlı gaz ve partiküllerin solunmasına bağlı gelişen iltihaplanma olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Habeşoğlu, “Başta sigara olmak üzere pipo, puro ve nargile gibi tütün ürünlerinin aktif olarak içilmesi veya pasif olarak dumanlarına maruz kalınması KOAH gelişimine yol açan en yaygın risk faktörüdür. Öte yandan özellikle biyomas yani odun, tezek, kök benzeri yakıtların yanmasına bağlı olarak gelişen iç ortam hava kirliliği ve tozlu-dumanlı iş yerlerinde çalışmanın en önemli çevresel risk faktörleri olduğu bilinmektedir. Sanayi tesisleri ve motorlu taşıtların neden olduğu hava kirliliği de KOAH’ın bilinen nedenleri arasındadır. Bununla birlikte yapılan araştırmalarda gebelik ve çocukluk dönemindeki akciğer kapasitesi gelişimi üzerine özellikle yoksulluğun olumsuz etkisinin yetişkin dönemde KOAH gelişimine yol açan önemli bir faktör olduğu gösterilmiştir. Dolaysıyla tütün ürünlerinin kullanımı, iç ve dış ortam hava kirliliği ile mücadele ve toplum genelindeki eşitsizlik ve yoksulluğu azaltıcı politikalar ile KOAH gelişiminin engellenmesi mümkündür" diye konuştu.