Serbest muhasebeci Mali Müşavir aynı zamanda ticaret ve hukuk Mahkemelerinde Bilirkişilik yapan Özlem Pekduraner, işçilerin İş Kanunu’ndan doğan yıllık izin ücretleri hakkında bilgiler verdi.
mali müşavir Özlem Pekduraner, “Yaz aylarının yaklaşması ile birlikte işçilerin yıllık izin kullanma isteği de artıyor. Yıl boyunca ruhen ve bedenen yorulan, yıpranan işçilerin anayasal hak olan dinlenme hakkını kullanması hem işçinin performansının artması hem de işverenin ekonomik menfaatlerinin koruması açısından son derece önemlidir. Ancak yeterince dinlenme imkanı bulan işçi, işverene karşı olan sorumluluklarını tam anlamıyla yerine getirebilir.” dedi
İŞ KANUNU İZİN VERMİYOR
İşçinin iş sözleşmesine dayanarak bir işte çalışması ve işe giriş tarihinden itibaren deneme süresi de dâhil olmak üzere 1 yılını doldurmuş olması halinde işçi, yıllık ücretli izin hakkını elde etmiş sayılacağını anlatan Pekduraner, “Bazen işçi yıllık izin hakkından feragat edip parasını isteyebiliyor ya da işveren işçiden bu yönde bu istekte bulunabiliyor. Her ne kadar iş dünyasında böyle durumlar söz konusu olsa da mevcut İş Kanunu buna izin vermiyor.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 53. maddesine göre “Yıllık ücretli izin hakkından vazgeçilemez. Niteliklerinden ötürü bir yıldan az süren mevsimlik veya kampanya işlerinde çalışanlara bu kanunun yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümleri uygulanmaz.” diye konuştu
İZİN TAM KULLANDIRILMIYOR
Pekduraner şöyle konuştu: “İşçi işyerinde çalıştığı sürece yıllık izin ücreti yerine geçecek para isteyemez. Sadece İş Kanunu’nun 59. maddesine göre “İş sözleşmesinin, herhangi bir nedenle sona ermesi halinde işçinin hak kazanıp da kullanmadığı yıllık izin sürelerine ait ücreti, sözleşmenin sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Bu ücrete ilişkin zamanaşımı iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren başlar. Söz konusu yıllık ücretli izin süreleri iş dünyasında tam anlamıyla kullandırılmıyor. Şöyle ki on dört gün yıllık ücretli izin hakkını kazanan işçiye işveren sadece bir haftasını kullandırıyor. Oysaki İş Kanunu’nun 56. maddesine göre ‘Yıllık ücretli izin işveren tarafından bölünemez. İzinlerin kanunda belirtilen süreler içinde işveren tarafından sürekli bir şekilde verilmesi zorunludur. Ancak izin süreleri, tarafların anlaşması ile bir bölümü on günden aşağı olmamak üzere bölümler hâlinde kullanılabilir.’ 56. maddeye aykırı hareket eden yani yıllık ücretli izni yasaya aykırı olarak bölen işverenlere, idari para cezası verilir. Ayrıca İş Kanunu’nun 54. maddesinde ‘Yıllık ücretli izine hak kazanmak için gerekli sürenin hesabında işçilerin, aynı işverenin bir veya çeşitli işyerlerinde çalıştıkları süreler birleştirilerek göz önüne alınacağı’ belirtilmiştir.”
mali müşavir Özlem Pekduraner, “Yaz aylarının yaklaşması ile birlikte işçilerin yıllık izin kullanma isteği de artıyor. Yıl boyunca ruhen ve bedenen yorulan, yıpranan işçilerin anayasal hak olan dinlenme hakkını kullanması hem işçinin performansının artması hem de işverenin ekonomik menfaatlerinin koruması açısından son derece önemlidir. Ancak yeterince dinlenme imkanı bulan işçi, işverene karşı olan sorumluluklarını tam anlamıyla yerine getirebilir.” dedi
İŞ KANUNU İZİN VERMİYOR
İşçinin iş sözleşmesine dayanarak bir işte çalışması ve işe giriş tarihinden itibaren deneme süresi de dâhil olmak üzere 1 yılını doldurmuş olması halinde işçi, yıllık ücretli izin hakkını elde etmiş sayılacağını anlatan Pekduraner, “Bazen işçi yıllık izin hakkından feragat edip parasını isteyebiliyor ya da işveren işçiden bu yönde bu istekte bulunabiliyor. Her ne kadar iş dünyasında böyle durumlar söz konusu olsa da mevcut İş Kanunu buna izin vermiyor.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 53. maddesine göre “Yıllık ücretli izin hakkından vazgeçilemez. Niteliklerinden ötürü bir yıldan az süren mevsimlik veya kampanya işlerinde çalışanlara bu kanunun yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümleri uygulanmaz.” diye konuştu
İZİN TAM KULLANDIRILMIYOR
Pekduraner şöyle konuştu: “İşçi işyerinde çalıştığı sürece yıllık izin ücreti yerine geçecek para isteyemez. Sadece İş Kanunu’nun 59. maddesine göre “İş sözleşmesinin, herhangi bir nedenle sona ermesi halinde işçinin hak kazanıp da kullanmadığı yıllık izin sürelerine ait ücreti, sözleşmenin sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Bu ücrete ilişkin zamanaşımı iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren başlar. Söz konusu yıllık ücretli izin süreleri iş dünyasında tam anlamıyla kullandırılmıyor. Şöyle ki on dört gün yıllık ücretli izin hakkını kazanan işçiye işveren sadece bir haftasını kullandırıyor. Oysaki İş Kanunu’nun 56. maddesine göre ‘Yıllık ücretli izin işveren tarafından bölünemez. İzinlerin kanunda belirtilen süreler içinde işveren tarafından sürekli bir şekilde verilmesi zorunludur. Ancak izin süreleri, tarafların anlaşması ile bir bölümü on günden aşağı olmamak üzere bölümler hâlinde kullanılabilir.’ 56. maddeye aykırı hareket eden yani yıllık ücretli izni yasaya aykırı olarak bölen işverenlere, idari para cezası verilir. Ayrıca İş Kanunu’nun 54. maddesinde ‘Yıllık ücretli izine hak kazanmak için gerekli sürenin hesabında işçilerin, aynı işverenin bir veya çeşitli işyerlerinde çalıştıkları süreler birleştirilerek göz önüne alınacağı’ belirtilmiştir.”