ADANA(GÜNAYDIN)- Adana’da aralarında öğretmen, ayakkabı imalatçısı, kuaför, memur, iş kadınlarının da bulunduğu Umut Yolcuları platformu yaptıkları yardımlarla yüreklere dokunarak gönülleri fethediyor.
Umut Yolcularının yol arkadaşlığı 2 yıl önce ‘içlerindeki umudu insanlığa faydalı bir yolculuğa dönüştürebilme’ fikri ile başladı. Çok az sayıda umut yolcusunun başlattığı insanlara umut olma fikri çığ gibi büyüyor. Sayıları 15’i bulan ve her geçen gün artan Umut Yolcuları kendilerini yardım etmeye adadı. Umut Yolcuları, öncelikli olarak onkoloji hastası çocukları hayata bağlamaya çalışıyorlar. Hastanelerde her hafta sonu ziyaret ettikleri onkoloji hastası çocuklara hediyeler alıp neşeli bir gün geçirmelerini sağlayarak onların yaşama tutunmalarını sağlıyorlar. Ayrıca, huzurevinde kalan yaşlılar ile sevgi evlerindeki çocukların da umutları oldular. Kendi bütçelerinden ayırdıkları paralarla yoksul ve yetim çocukları giydirip sünnet şölenleri düzenliyorlar. Minikleri piknik organizasyonlarda buluşturup kaynaştırıyorlar.
“Yüreği yeten herkese kapımız açık” diyen Umut Yolcuları gönüllüleri, kendilerine katılacak yeni gönüllüleri birlikte çalışmak için platformlarına davet ediyorlar. Umut Yolcuları Gönüllülerinden Dilek Yılmaz, amaçlarını ve yaptıkları etkinlikleri şöyle anlattı:
“Her şey mümkün olabilir yeter ki içinde umut olsun. Amacımız, iyilik yapmak, yüreklere dokunmak. Acıya ortak olmak, dertli olana çare bulmayı kendimize dert edindik. Huzurevindeki yaşlılar ile Sevgi Evlerindeki minik bedenleri, açık alanda piknik organizasyonunda buluşturduk.(Yaşlıların torun, miniklerin dede, nene sevgisini) pekiştirdik. Sayısız hastane etkinliği düzenledik. Hastanedeki minik yavruları hem eğlendirdik, hem de küçük hediyeler verdik. Kızılay ile ortaklaşa 10’un üzerinde ‘Kan ve Kök Hücre Bağışı’ kampanyası yaptık. Adana köy okullarına (Aladağ, Pozantı, Karataş) Mardin, Mersin, Batman ve Şanlıurfa gibi illerin köy okullarına (bot, mont, kırtasiye yardımları yaptık) gidip çeşitli aktivitelerle minik öğrencilere unutamayacakları anlar yaşattık. Yeni yıla eğlence mekanlarında yahut ailelerimizle girmek yerine, Sevgi Evlerindeki kimsesiz yavrularımızla girdik. (Yaş pasta, oyuncak ve çeşitli aktivitelerle onları eğlendirdik). Kısaca özetlersek; Huzurevindeki yaşlılar da bizim atalarımız, hastanelerdeki kanser hastası minik bebekler de yavrularımız, dağ köyünde herhangi bir okulda okuyan çocuklarda. Elimizden geldiğince, maddi olanaklarımız yettiğince, umuda yolculuk etmeye devam edeceğiz. Yolumuz uzun ve engellerle dolu olsa da, bunu aşacak inancımız ve bizi her platformda destekleyen güzel yürekli sevenlerimiz var. Umudun olduğu her yerdeyiz ve umuda, bizimle birlikte yolculuk etmek isteyen herkese, kapımız da, gönlümüz de sonuna kadar açık. Hep dediğimiz gibi; Her şey mümkün olabilir, yeter ki içinde umut olsun.”