YKS sınavında öğrenciler başarısız oldu.
Bana göre öğrenciler değil, eğitim sınıfta kaldı.
Bu başarısızlık Cumhurbaşkanı ve MHP lideri tarafından adeta ödüllendirildi.
Cumhurbaşkanı, soruların zor olduğunu baraj puanlarının düşürüleceği yönünde öğrencilere müjde verdi.
Başarısızlığın müjdesi mi olur….
Ardından MHP lideri çıkıp YKS baraj puanları düşürülsün dedi.
Jet hızıyla talep yerine geldi.
…Ve hiç tartışılmadan..
TYT ve AYT baraj puanları düşürüldü.
TYT 150’den 140’a, 180 olan AYT ise 170’e düşürüldü.
İyi mi oldu kötü mü oldu?
Tartışılır….
Çünkü çok yönlü bir konu...
Bana göre öğrenciler ve aileleri için kötü oldu...
*****
Baraj puanları düştü şimdi ne olacak?
Yerleştirme ve ek yerleştirmenin ardından düşen baraj puanlarına göre ek bir yerleştirme hakkı daha yapılacak…
Açıklamalar öyle…
İnşallah öyle olur..
Yoksa barajı aşan öğrencilere haksızlık olur…
*****
Baraj puanları düşürülmesinin nedenlerine gelelim…
Bence siyasi bir karar…
Öğrenciler düşünülüyor gibi görülse de öğrencilerin ve ailelerinin düşünülmediği bir karar…
Neden mi?
Bu kararın altında yatan nedenler bana göre şöyle;
1-İşsiz genç nüfusun düşük gösterilmesi (Üniversitede okuyor)
2-Adım başı yapılan üniversitelerin kontenjanlarını doldurmak…
3-Özellikle özel üniversitelere rant sağlamak (düşük puanlarla kontenjanları doldurarak)…
4-Ekonomisi zayıf olan il ve ilçelerin ekonomisini üniversiteye kayıt olacak öğrencilerle hareketlendirmek…
Vs…..
Başka bir nedeni var mı sizce?....
*****
Gelelim baraj puanlarının düşmesinin öğrencilere ve ailelere yüklediği yüklere…
Diyelim ki baraj puanlarının düşürülmesiyle on binlerce öğrenci bazı okullara kayıt oldu..
Ne olacak?....
İşsizler ordusuna yeni adaylar üniversiteye girmiş olacak…
Zaten baraj puanlarını aşarak çok yüksek puanlarla iyi yerlere giren öğrencilerin çoğu mezun olduklarında işsiz kalıyor...
Çocukları üniversitede okuyanlar ya de mezun olanlar bilir…
Her anna, baba; çocuklarını, ilkokuldan, lise 12’nci sınıfa kadar iyi bir üniversitede iyi bir bölümde okuması için dershanelere gönderir, özel öğretmen tutarlar…
Kazandıkları paraları yemezler içmezler çocuklarının eğitimi için harcarlar…
Üniversiteye giden çocukları için kitap parasıydı, kalacakları ev parasıydı, harçlığı idi vs harcamaları için de bir dünya para harcarlar…
Sonunda çocuklar mezun olur…
Ardından işe girmek için yarış başlar…
KPSS engeliyle karşılaşırlar…
Kısıtlı sayıdaki alımlar yüzünden işe girme hayalleri de suya düşer…
En sonunda üniversiteli işsizler ordusuna katılırlar.
İş bulamadıkları için psikolojileri bozulur, anne ve babalarıyla kötü oluirlar, evden dışarı çıkamazlar ev genci olurlar…
Yazık bu gençlerimize yazık…
Taşı sıksalar suyunu çıkaracak gençlerimizi araya vermeyin…
Tam üretici konumudaki bu üniversiteli işsiz gençlerimizi tüketici konumuna getiren bu sistem en kısa zamanda değiştirilmeli…
Üniversite sistemi, öğrencilerin mezun olduklarında iş bulabilecekleri şekilde planlanmalı…
Her köşe başına üniversite açmayla olmuyor….
*****
Acizane görüşüm; her ile ve her ilçeye üniversite açacağınıza oralara fabrika kurun…
Gerçi ülkemizde satılarak yok edilmedik fabrika kalmadı…
O yüzdendir işsizlik sayısı giderek artmakta..
Yeniden üretimi arttırmak için fabrika kurma, bacaları tüttürme zamanı geldi…
Fabrikaları illerin özelliklerine ve önemine göre kurmalıyız…
Ayrıca, bu fabrikalarda çalışacak iş gücünü yetiştirecek olan meslek liselerine ağırlık vermeliyiz…
En azından meslek lisesinden mezun olan onbinlerce öğrenci fabrikalarda işe girerek üretime katkısı olur…
Tıp, diş hekimliği, eczacılık, hukuk, mühendislik gibi …. Bölümleri okuyacak öğrenci zaten başarısıyla istediği üniversitenin istediği bölümünde okur…
Zorlamayla öğrenci okutmak olmaz (Baraj puanlarını düşürerek)
*****
Gelelim ülkemizdeki üniversitelere
Zaten Türkiye’deki üniversitelerin çoğu işsiz üniversiteli mezun ediyor…
Eğer sayı değişmediyse ülkemizde 209 üniversite var..
Bunların 131’i devlet 78’i özel…
Parası olan üniversite açmış…
İsmi cismi duyulmamış üniversiteler…
Adını bilmediğimiz ilçelere bile üniversite açılmış…
Ülkemizde adeta üniversite enflasyonu yaşanıyor….
Haliyle ihtiyaçtan fazla öğrenci mezun olursa ve bu her yıl katlanarak artarsa ne olur?
Olacağı işsiz üniversiteliler ordusu olur…
Şu anda Türkiye’nin durumu böyle…
Milyonlarca üniversiteli gencimiz işsiz halde..
4 yıllık fakülteleri bitirenler (Hemde çok iyi bölümleri) 'işsizlikten' zorunlu olarak asker, polis oluyor…
Olamayanlar fabrikalarda, mağazalarda çalışmak zorunda kalıyor (Eğer iş bulabilirlerse- Çoğu da asgari ücrete talim ediyor)..
*****
Herşeyden önce iyi eğitim için ülkemizdeki üniversitelerin bir çoğunu kapatmalıyız…
Cumhurbaşkanımız çok değil kısa süre önce özel vakıf üniversitelerinin rant için eğitim verdiğinden bahsetmişti…
Doğruyu da söylüyor..
O yüzden eğitim yerine rantı öncelikli tutan bu üniversiteler kapatılmalı…
Devlet üniversitelerinden bazıları da kapatılmalı…
İl veya ilçe ismi vermek istemiyorum..
Birbirine yakın bölgelerdeki üniversite sayıları düşürülebilir…
Kesinlikle yeni üniversite ve bölümler açılmamalı…
Köklü, dünya çabında isim yapmış üniversitelerimizle üniversite eğitimimize ağırlık vermeliyiz…
Eğitim seviyemiz yükseliyordan çok, kaliteli eğitime ağırlık vermeliyiz…
İşsiz üniversiteliler yetiştirmek yerine mezun olduktan sonra işe yerleşen öğrenciler yetiştirmeliyiz…
Yani, ülkemizdeki üniversiteler (sayısı, bölümü, kontenjanı, öğretim üyeleri vs. yönleriyle) elden geçirilmeli…
Kısacası; YKS baraj puanlarının düşürülmesi sadece, üniversiteli işsizler ordusuna yeni üniversiteli işsiz adaylar katılmasına neden olacak.
Yazık!....