Adana Emniyet Müdürü Osman Ak makamından kalkıp Sarıçam’a gidiyor. Arazilerinin belediye tarafından kamulaştırıldığını ileri sürerek Sarıçam Belediyesi Emlak İstimlak Müdürünü rehin alan 3 kişiyi ikna ediyor. Üç kişi, tabancaları bırakıp, rehineyi polise veriyorlar ve daha sonra gözaltına alınıyorlar.
Bu olay için, Sarıçam polis merkezi, özel harekat, çevik kuvvet ve asayiş ekipleri sevk ediliyor. Onca polis rehinenin kurtarılmasında görev alıyor.
Rehine öldürülse işin boyutu değişecek tabii!
Ama operasyonun başında kurt gibi bir emniyet müdürü var. Dünyada Alman ve İsrail özel timlerinden sonra üçüncü rehine kurtarma operasyonunu başarıyla gerçekleştiren ve İspanya’dan altın madalya alan Osman Ak var… Osman Ak’ın gerçekleştirdiği operasyon dünyanın sayılı polis akademilerinde halen ders olarak anlatılıyor. Bu yüzden Sarıçam operasyonu çok kısa sürdü.
Ama yakalanan üç kişi çıkarıldıkları mahkeme tarafından serbest bırakıldı. Sonra yeniden gözaltına alındılar.
Görüyoruz, toplumsal infial yaratan olayların ardından serbest bırakılan şüpheliler halkın tepkisiyle karşılaşıyor. Ardından bazı savcılar serbest bırakılmaya itiraz edip, şüphelinin tekrar mahkemece tutuklanmasını istiyor. Çıkarıldıkları mahkeme de şüpheliyi tutukluyor. Türkiye’de bunun çok örneği yaşandı. Adana’da sahte estetikçinin dudak silikonu yaptığı olayı okursanız ne demek istediğimi anlarsınız. Yani bir savcı verilen karara itiraz edip, yeniden mahkemeye çıkmalarını ve tutuklanmalarını sağlayabiliyor. Demek ki bu da böyle olmuş.
ANLAŞILAN ANLATAMAYACAĞIZ!
Kitap, ‘Kim sırf Allah rızası için şefkatle yetimin başını okşarsa, elinin değdiği saçlar sayısınca ecir ve sevap kazanır.’ diyor.
Kitap, ‘Peygamberimizin yetim çocuklara apayrı bir şefkati vardı. Onlara çok müşfik davranırdı. Kendisi de yetim olarak büyüdüğü için, yetimliğin ne kadar acı ve zor olduğunu biliyordu. Yetimlere olan merhametinden dolayı, devamlı olarak onları korur, haksızlığa uğradıkları zaman haklarını arardı.’ diyor.
Kitap, iftar yaptırdığınız yetim çocuğa hediye verirken onun fotoğrafını çektirip, haber için gazetelere gönderin demiyor.
O kadar yazdık anlatmadık belediye başkanına!
İki lokma yedirdiğiniz yetim çocukların fotoğrafını çekip çekip gazetelere göndermeyin dedik, anlatamadık… Anlaşılan anlatamayacağız da…
Koca belediye başkanı, küçücük yetim çocuğa hediye verirken fotoğraf çektirip, gazetelere gönderiyor. Olacak iş değil.
Ramazan’da yaptığınız hayrın ne anlamı kaldı?
Şimdi, başkanın adını yazacağım ardından yine danışmanını gönderecek vesaire vesaire… O yüzden yazmayacağım.
Yine de bu konularda Adana Valisi Mahmut Demirtaş’ın örnek alınmasını salık veriyorum. Bakın Vali Demirtaş ve eşi Beyhan Demirtaş da yetimleri ve öksüzleri yalnız bırakmıyor. Belki başkandan daha çok hayır işliyorlar.
Vilayetten de basın bülteni geliyor ama belediye başkanının yaptığı gibi hediye verdiği yetim çocuğun fotoğrafını çektirip, sağa sola göndermiyorlar. Yani hiçbir şey bilmiyorsanız Vali Demirtaş’ı örnek alın, inanın onun sadece çalışma temposunu örnek alsanız üçüncü dönem bile belediye başkanı seçilirsiniz bu memlekette... Benden söylemesi!
DAHA NE YAPSIN?
Önce haberi okuyun… “Yüreğir Ziraat Odası, Vali Mahmut Demirtaş’ın çağrısı üzerine “coğrafi işaret tescil işlemleri” için Türk Patent ve Marka Kurumu Coğrafi İşaretler Daire Başkanlığı’na başvurdu.”
Kimin çağrısı üzerine…
Vali Demirtaş’ın!
Adana’da karpuz yeni mi yetişiyor?. Hayır, yıllardan beri var.
Pekiyi neden daha önce böyle bir patent başvurusu yapılmadı?
Bu memlekete Mahmut Demirtaş’tan başka vali gelmedi mi?
Ama Vali Demirtaş farklı… Yaşamın her alanına müdahale ediyor. Adana’nın her yönden kalkınması adına ne yapabilirim diye çırpınıyor.
Neden Adanalılar çırpınmıyor?. Neden milletvekilleri yatıyor?. Neden işadamları daha çok fabrika açmıyor, neden istihdam konusunda biz çok gerilerdeyiz?.
Neden Adana 4. kentten bugün aşağılarda seyrediyor?
Hep Vali Demirtaş’tan mı çağrı bekleyeceğiz?. Görüyorsunuz, bir karpuzun tescili için bile Vali Demirtaş çağrıda bulunuyor.
Daha ne yapsın?. Kime çağrıda bulunsun?. Daha ne bekliyorsunuz yani!
HAVA DURUMUNA BAKMADAN DIŞARI ÇIKMAYIN
Adana'da aniden bastıran Haziran yağmuru, çarşıda hazırlıksız yakalanan vatandaşları ıslattı. Zor anlar yaşayan vatandaşlar ne yapacağını şaşırdı.
Hava sıcaklığının geçtiğimiz hafta 36 dereceye ulaştığı Adana’da dün öğlen saatlerinde başlayan etkili yağmur, Adanalıları iyi bir ıslattı.
Aslında sabah çıkarken hava durumuna bakıp çıkılsa ve bir şemsiye alınsaydı bunlar olmayacaktı.
Bu yüzden hava durumuna bakmadan dışarı çıkmayın!
Sıcaklığın 26 derece olduğu Adana’da, havanın cumartesi gününe kadar parçalı bulutlu, pazar, pazartesi ve salı günleri ise yağmurlu olması bekleniyor.
Yine ıslanmak istemiyorsanız pazar, pazartesi ve salı günleri şemsiyenizi yanınızdan eksik etmeyin!
SORULAR
Büyükşehir Belediyesi’nde bayramdan sonra en az 500 kişinin işten çıkartılacağı söylentilerinin ayyuka çıktığını biliyor musunuz?
ASKİ’de iki daire başkanının kavgalı olduğunu, bir daire başkanının da Hüseyin Sözlü’den azar işitip apar topar izne çıktığını biliyor musunuz?
Hangi haber ajansının bir patates tarlasından 10 haber yaparak büyük bir başarıya (!) imza attığını biliyor musunuz?
Muhteşem bir park yapılan Beyazevler Mahallesi’ndeki Yalçınpark’ta motosiklet sorununa hâlâ bir çözüm bulunmadığını biliyor musunuz?
Adana’da judo sporunun şaha kalktığını ve gençlerden her geçen gün büyük ilgi gördüğünü biliyor musunuz?
Çakmak caddesindeki mağazaların bayram dolayısıyla indirim yarışına girdiğini biliyor musunuz?